- 2421 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
VİLDAN
Kuş adası’nın yıldızlı ve büyülü gecelerinden bir gece daha.Sahil yolunda yürüyen bir sürü insan,tatilin tadını doyasıya çıkaran gençler ve eğlencenin dibine vuran çılgınlar.Herkesde bir tatlı telaş var.kimileri çok şık giyimli kimileriyse öylesine özensiz ve dağınık.Bir kaldırım kenarına oturup uzun voltalar atanları izlemek bile zevk burada.Her ortamda,her mekanda bir şeyler var sizi meraka iten.gördüğünüz yüz,gözünüze takılan bir turist ya da içkili bir ortamda şarkı söyleyen kadın.
Bir çift parlak ve sıra dışı pabuç,başın üstünde rastgele bir topuzla toplanmış sarı saçlar,dozunda göğüs dekoltesi ve mini bir elbise,bembeyaz harika bir ten.Bunlar ilk bakışta gördüklerim,daha dikkatle incelediğim de güzel bir kadın görüyorum:renkli gözler,düzgün bir fizik ,kulağa hoş bir tını bırakan ustaca bir ses,velhasılı güzel kadın Vildan…
Kim bu kadın derseniz, ben de bilmiyorum.Mutlak bir hikaye gizli bu tok seste ve mahsun gözler de,bakmasını bilmek lazım galiba,güzelliğini kıskanmadan ya da küçük görmeden.Karşı cinsse daha başka tabi,onların bakış açısı daha bir acımasız,sahip olabilme güdüsüyle bakan ne çok göz var Vildan’a.O ise farkın da herşeyin,belli ki çok yaşamış böyle geceler de.Ona bakan gözlere umarsızca cevap veriyor,her hareketinde duygusuz ve hüzünlü.
Gelişi güzel hazırlanmış derme çatma sahnenin zemininde kırmızı halı var.Zemin öyle bozuk ki ayakta durmakta zorlanıyor Vildan.Sahne gerisinde orta yaş üstü Vildan a benzeyen kadın,garip tipli iki adam,üç yaşlarında bir kız çocuğu oturuyor.Küçük kız arada ağlıyor,zor zaptediyor kadın çocuğu,boşluk bulduğunda ise bir tırısta sahnede alıyor soluğu.Vildan ise oralı olmuyor,görmezden geliyor ufaklığı,minik kız eteğini çekiştiriyor Vildan ın.Tuhaf tipli adam gelip alıyor çocuğu,bir güzel de azarlıyor.buruk bir görüntü bu,içi acıyor insanın.kaç kişi görüyor bunu bilemiyorum belki de ben hariç hiç kimse…Muhtemelen onun çocuğu bu küçük kız diye düşünüyorum.
Sahilin büyüsü ve güzelliği yerini Vildan ın gizemine salıyor beni.Kendi kendime ‘’eh be kadın buldun kendine gene geceni zehir edecek bir şey ‘’diye kızıyorum.İlgimi dağıtmak için çok uğraşıyorum ama olmuyor,ne yaptıysam nafile sonuç veriyor.Fırsatını bulup masadan ayrılıyorum ve bir garsonu yakalayıp soru veriyorum
_kim bu kadın ve çocuk?
Cevap tamda düşündüğüm gibi…
_şarkıcının kızı ve annesi abla,o garip tipde menajeri (aslını yazamıyorum menajerin)
Garson iki dakikada anlatıveriyor
_valla abla iyi kadındır bu Vildan,düşmüş bir kere işte ekmek davasına.Pavyondan getirdi patron,sesi iyi ama ne çare yanlış yerlerde işte, diyor.
İşte hayat…kimi tatilde,kimi ekmeğinde,kimiyse ekmeği için katran karası gecelerde güneşin doğmasını beklemekte.
Zor gecelerine güneşin bir an önce doğsun Vildan…