- 423 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yasakçılık
Yasakçılık
Hiç düşündünüz mü, insan neden başkasına yasak koymak ister?
Yasakçıların meşruiyet perdelerine dikkat ettiniz mi?
Evvela şunu söyleyeyim insanların iyiliği için şunu yasakladım diyenin mutlaka asıl bir nedeni vardır. Başkalarına iyilik olsun diye kimse kendini yormaz. Başkasına iyilik eden dahi kendi içsel huzuruna çalışır aslen. Uzatmayım.
Asıl dikkat çekmek istediğim husus potansiyel hırsızlığıdır.
Bu nasıl yapılır?
İnsanları köle olduğuna inandıran onların başına efendi olur. İnsanları fakir yaşamaya, şükretmeye ve sönük yaşamaya teşvik eden onların yaşamadıklarını da kendi çaktırmadan yaşar. Bazı nesline, ailesine armağan eder. Hanedanlıklarda asla halk birinci planda olamaz. Geniş açıdan bakın hepsinde aynı mana bulunur. En alttaki basit ailelerden tutun şeyh sülaleleri ve daha ilerisine doğru açın sınır koymayın… Ben açmıyorum şimdi.
Potansiyellerini sınırlamayı başarırsanız insanların onların gönüllü olarak terk ettiklerini siz alırsınız… Şeytana da sembolik bakalım; neden insan potansiyellerini sınırlamak ister? İnsanın gelişimini istemez. Çünkü insana secde etmesi sembolü insandan alt forma düşmesiyle alakalı. Bundan dolayı insanı aşağı çekmek ister ki kendini yüksekte hissetsin. İnsanlarda bunu gözleyiniz…
Yasakçıların meşruiyet araçları konusuna gelelim.
Birinci araç insanların iyiliği için çalışmaktır. Hatta bunun için seçilmiş, görevlendirilmiştir! Bunu çok daha yukarılara taşır bazı. Orayı da siz açınız ben oraya girmeyeceğim.
İnsanları kurtarmak vazifesine soyunurlar; kurtarıcılığı da yukardan alırlar!
Bazısı mücadelesini insanlık için süsler. Yani kendi hanedanlığının meşruiyetini insanlığın kurtarılması vazifesiyle süsler. Senin iyiliğin için diye başlayan her söze dikkat ediniz, hilelidir. Biz diye başlayan sözlere de dikkat ediniz, kişi “ben” der, “biz” demez. “Biz” diyenin ardında başkaları vardır.
Son tahlilde yasaklamak yerine tavsiye edene kulak vermeli.
Hırsla mücadele ettiğini söyleyen yerine sakin paylaşan ve üretenlerle olmalıyız.
Bu yazımı da kısa yazdım. Buyurun açınız siz ne demek istediğimi anladınız.
Selamlar,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.