MOR KELEBEK
Direnişin isyanım olmakta babam, teslimiyetin tevekkülüm olacak, ne çare...Yine aynı yönetmenin draması, bu kez başrolde sen! Yolculuğunuın son durağındasın,yokmuş bundan ötesi can babam. Oysa seni, o güneşin doğup batmadığı,gecenin gündüzün içiçe geçtiği,zamanın durduğu,ölümün kol gezdiği,yoğun bakım dedikleri o soğuk yerden, vücuduna bağlı onlarca kablodan,küçük güzel yüzündeki o kocaman maskeden kurtarıp;çırılçıplak soydukları erimiş,tükenmiş bedenini yeni doğmuş,savunmasız bir bebek gibi kundaklayıp bağrıma basıp yuvana,yatağına götürmek için neler vermezdim.Haftalardır yıkanmamış,su yüzü görmemiş bedenini,gümüş saçlarını yıkayıp, örselemeden, incitmeden kurulayıp sabun kokan giysilerini giydirip, bir tas çorbayı ellerimle içirmek için neler vermezdim neler.....Yuvanda geçireceğin her saniye için Tanrı’ya şükrederken,ellerini tutup öpe koklaya doyasıya, babam canım babam, seni çok seviyorum demek için neler vermezdim..Sevgi dolu, şefkat dolu gözlerini kapatabilirmiydim bilemiyorum ama bedenin soğuyuncaya kadarsımsıkı sarılır bırakmazdım babam...Keşke aldığım her nefesin biri senin için olsaydı babam.Keşke seni bu kadar severken senin için yapabileceğim bir şeyler de olsaydı.Ardından duyacağım acımı dindirmeye gözyaşlarım kifayetsiz kalacak biliyorum.Yaşadıklarını,çektiklerini,ölümün farkında olup da yaşamın kıyısından tutunabilmek için hayata, katlandığın eziyetleri,verdiğin mücadeleyi düşündükçe......Umudun tükendiği yerde....Yaşadığın ıstırap dolu her anın her saniyen benim acı dolu yıllarım olacak babam. verdiğim, vereceğim umut dolu sözlere inanma sen artık babam.Dün gece gördüm gözlerindeki sönen hayat ışığını...Son bir nefes çek tükenmiş ciğerlerine,derin bir nefes..Eğer bulamazsan bir boşluk,koyabileceğin,sımsıkı yum sen de,kurumuş, çöle dönmüş, o suya hasret incecik dudaklarını.Hapset onu içinde tut.......tut........Bir derin uykuya dal,yıllardır uyanamamaktan korkup da dalamadığın,ağrısız acısız....sonra kopuver dalından kuru bir yaprak gibi...Tam düşerken toprağa , mor bir kelebek olup uçuver cennet bahçelerine. Yapraklarını aralayıp seni bekleyen kar beyazı bir gonca gülün üzerine konuver sessizce....Yatağın olsun yumuşacık, sıcacık.Sen bal özünü içine çekerken hasretle.....Emanetimsin sen benim, ona, can babam, ben gelinceye dek yanına....Babam, canım babam...Ahhhhh babam ! Neyleyim......