- 569 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yolculuk
....Kolay olmadı istanbul’dan ayrılmak öyle alışmış olmalıyım ki her baktığım yerde mavi arıyorum otobüsün penceresine dayalı yüzümde gözüm hiç kapanmadı neler gelip geçmedi ki gözlerimin önünden arada bir sesini duyduğum müzik gah pop çalıyordu gah arabesk ne zaman yola çıksam ince bir sızı gezinir göğsümde sebebi yoktur bunun.Beni uğurlayan eşimin yüzündeki sevgi ve hasret her zaman yaşanır ve ona aşere-i mübeşşere demeyi çok seviyorum bazen sesli bazen yüreğimden elinden gelen her şeyi yapmaktan asla üşenmez hali ile son ana kadar eksiklerimi hatırlatır ardımdan uzunca baktığını ve neleri okumaya durduğunu hissederim işte en zor haldir bu an.Harem’e(üsküdar İstanbul otogarı ) vardığım her seferinde bilet almaz hareket halindeki bir otobüse binmeyi tercih ederim hem pazarlık için en ideal andır..))))..yine öyle oldu 20 ytl.ye ankara’ya gidiyordum saat 14.15..mola yerlerine varırken yapılan anonslar hiç değişmemiş aynı kalmış.Ne anlaşılabiliyor ne de ses-diksiyon-imla-türkçe hiç biri olmayan o karmaşık cümleleri ..”.....kıymetli eşyalarınızın kaybolmasından firmamız sorumlu tutulmayacaktır afiyet olsun..” son anlaşılır cümleler bunlardı sözlere bakar mısınız duraksamadan söyledi ve neye..ne için afiyet olacaktı aslında kimse de üzerinde durmuyor bu tür şeylerin benimkisi de iş yani.İkindi namazını seferi kılıp mescid’den çıkınca cep tel.mi açtım gelen bir mesajın sürprizi ve sevinci beni çok mutlu etti bir mesajın insanı bu kadar hayata bağlanması için enerji-güç ve neşe-moral katacağını bilemezdim.Mola yerlerinde herhangi bir şey satın almam ve yemem de iki kat pahalı oluşları ve özellikle yemeklerin insana bir şey yapacağını düşünürüm her zaman tek simitle ankara ya yolculuk eder tek çay ile idare ederim.Bu kez sakarya da yolcu alan otobüse armutlarını satmak için içeri dalan satıcı çocuktan bir poşet içinde 8 küçük armut olan ve sadece 1 ytl onu almıştım ve beni ankara’ya kadar tok tuttu.Adana’ya giden bir otobüse bindiğimden hostesin adana şivesi ile çabucak okuduğu cümleleri tekrarladığınızda çok komik sesler ve ifadeler buluyorsunuz “..dikkat dikkat.....hareket halindedir yolcuların yerlerini almaları....” anonsları da ayrı bir eğlence..birkaç firma olursa ses kalabalığına yolcuların dinleme halleri ve yüzlerindeki kararsızlıklar görülmeye değer yerlerimize oturduk hostes bir kişi eksik telaşı ile gözleri irileşti manevra yapan otobüse yetişen yolcu heyecanla koltuğuna yerleşti belli ki yakınlarına pişmaniye almıştı ve canım çok istedi benim de.Ne güzel bayırlar tepeler ve uzakta dağları seyrede seyrede geçiyoruz bir bir .Ankara !ya yaklaştıkça istanbul boğazı ve salacak boyu hareme kadar uzanan sahil gezişlerimi ve küçük balıkçı limanındaki sohbetlerimi hatırladım martılarla ilgili dinlediklerim ve balıkların hikayeleri en önemlisi boğazın muhteşem girişi marmara dan nazlı bir gelin gibi süzülen denizin şehri ikiye bölen esrarlı akışı ve tepelerden bakıldığında o lacivert rengin uçuşup insanın ruhuna yerleşmesi doyumsuzdur ve ben bu 25 gün nasıl yapacaktım ”..ankara’da inecek yolcular için ankara’ya geldik adana’ya devam edecek yolcular yerlerinden ayrılmasınlar otobüsümüz hareket halindedir..)))”..anonsu ile hemen toparlanıp hızlı adımlarla metroya atıyorum kendimi..aşti den başlayan kızılayda inip aktarmalı devam ettiğim metro da genç bayanlardan biri ”...saçımı boyatacağım yarın kuaföre gidip...ne renk..?..kuaförüm bilir her ay sıraya koydu..ben de boyarım saçımı aslında....kuaföre neden gidiyorsun peki.?..para harcamak için....canım istiyor para harcamak...”..daha neler konuştu kentin ileri uç giyimli ve nahoş duruşlu kızları kim bilir .Artık konuşmalarını duymadım gözlerime ilişen iki eşarplı genç bayanın öylece sessiz ciddi ve olgun duruşlu oturuşları dikkatimi çekinceye kadar konuşuyorlar ama konuşmuyorlar birbirlerine anlatıyorlar ama kimse duymuyor kendilerinden başka edep ve hayanın ne güzel bir örneği vardı karşımda iki farklı fotoğraf karesinde.Eminim muhakkak birisinin adı zehra olmalı..açık uzun pembe pardesülü ve mavi-kırmızı-beyaz-yeşil çizgilerle desenli eşarbı olan genç kızın asil tarzı saygı uyandırıyordu demetevler istasyonuna yaklaşırken arkadaşının “..tamam geldik..hadi zehra..”..fısıltısını duymamla sarsılmam bir olmuştu... saat 21.00 ankara batıkent semtine anneme gelmiştim...ahh annem güzel annem ..yine mercimek çorbası ve bulgur pilavı ve çay..demini almış olmalı ne güzel bir sofra ve sonrası ne güzeldi herkes buradaydı gğzel sohbetler oldu anlatamam.Rahmetli babamın resmine baktım durup bir an. O bizim aramızda ve seslerimizi duyduğuna eminim annemi ziyaretimden memnun ve bahtiyar sevinmemizle seviniyor birbirimize olan sevgili bağlardan yattığı yerde huzur içinde ...
mustafa kaya
batıkent / Ankara
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.