- 800 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dilinde Aşk vardı Yüreğinde ihanet-3/ Son Nefeste VedaBölüm-8
Dilinde Aşk vardı Yüreğinde ihanet-3/ Son Nefeste VedaBölüm-8
1
Hiç zaman kaybetmeden dönüş yoluna çıktım. Bu sefer Anadol 2016 direksiyonunda acele etmeden ağır, ağır İzmir’e doğru yola koyuldum. Birkaç yerde mola vermeme rağmen yolculuğum yorucu ama zevkli geçti. Oyalanmadan Şirvan’ın yanına çıktım. Kızcağız beni görünce korktu.
Şirvan:
_ Ağabey bu halin ne git dinlen bir kendine gel öyle konuşuruz.
Emir Dağlı:
_ Benim bu görüntüme bakma o kadar da kötü değilim. Biraz uykusuzluk biraz yorgunluk o kadar. Akşama kadar dayanabilirim. Cevat’ı göremiyorum.
Şirvan:
_ Göremezsin tabi, adam benden sıkıldı ilk fırsatta İstanbul’ kaçtı tabi bu işin şaka tarafı. Bu arada tabi ki çok ciddi kararlar aldık. Oradaki işlerini yoluna koyacak biliyorsun önümüzdeki dönem mezun olacak. Ancak hafta sonları görüşebiliyoruz. Şimdilik böyle idare edeceğiz. Bu arada evlenme tarihimizi de tespit ettik.
Emir Dağlı:
_ Bak bu güzel haber, peki ne zaman bu güzel gün.
Şirvan:
_Önümüzdeki sene on sekiz Temmuz. Temmuz ayının, Cevat’ın ailesi üzerinde önemi çok fazla. Zaten Veda ablamın doğum günü aslında on temmuz değil on sekiz Temmuz imiş, ama ailenin ortak kararı ile on Temmuz’u kabul etmişler. Bundan sonra doğum günleri 0n sekiz Temmuzda kutlanacak. Artık bizde işimize bakalım
Emir Dağlı:
_ İstanbul’da ne yaptın diye sormayacak mısın?
Şirvan:
_ Açıkçası içimden sormak gelmiyor. Biliyorum sen beni dinlemeyecek ne yaptığını anlatmadan beni bırakmayacaksın yanılıyor muyum?
Emir Dağlı:
_Eh beni yavaş, yavaş tanımaya başladın. Şimdi sana bir soru soracağım. Seyrettiğimiz CD deki ihtiyarla karşı karşıya gelmeye hazır mısın? Ya da ne zaman hazır olursun.
Şirvan:
_ Ne ben mi? Hiçbir zaman. Ne karşıma alır ne de konuşurum.
Emir Dağlı:
_ O zaman beni dinle biraz. Bu düzen öyle berbat bir şey ki, Sen istediğin kadar dürüst iş yapacağım diye çırpın. Karşındaki seninle belden aşağı dövüşecektir. Çünkü başka türlü seninle baş edemeyeceğini bilir. Senin yapacağın tek bir şey var. Sen dövüşmeyeceksin. Onları birbiri ile dövüştüreceksin. Aklını kullanacaksın. İstanbul seyahati bize bunu kazandırdı.
Şirvan :
_ Anlat bakalım konu gittikçe ilginç olmaya başladı.
Çantamdan İhtiyarla yaptığım sözleşmeyi çıkartıp masanın üzerine koydum.
Emir Dağlı:
_ Bu sözleşme ile beraber bu günden sonra, bizim ürünler Gürleyen holdinge ait nakliye araçları ile yapılacak., yani senin anlayacağın İhtiyarın önüne bir yem attık oda yemi yuttu. Benim hesabıma göre biz bir kişiyle uğraşacağız İhtiyar ise hepsiyle uğraşacak. Eğer bu dünyada var olmak istiyorsan bu tür adamlara değer vermeyeceksin ama onlara veriyormuş hissini tattıracaksın bunu hiç unutma. Bu günlük bu kadar yeter ben gidiyorum biraz dinleneyim. Yarına kadar deliksiz uyuyacağım
2
İhtiyar’ı almak için hava alanına giderken son bir ayın muhasebesini yapma fırsatını buldum. Şirvan şu hali ile işlenmemiş ham bir mücevher, benim ellerimde en kısa zamanda şekilden şekle girecek ve sonunda işlenmiş mükemmel bir elmas parçası olacak. Gençleri eğitirken kendimin de yeniden tezgâhtan geçtiğimi görüyorum. Dayımın yazmış olduğu kitabi kitaplığımdan çıkartarak yeniden okumaya başladım. Dayımı yeniden tanımaya başladım. Hiç bu gözle bakmamıştım kendisine, Veda’yı ise zaten tanımıyordum ama kitabın sonuna yaklaştıkça esaslı bir kız olduğunu gördüm. Hasan Cevat’ın kendisine verdiği değeri yerden göğe kadar hak ediyordu. Bu arada Burcu’yu arayarak kendisi ile görüşmek istedim ama ulaşamayınca sekreterine not bıraktım. İpek üretimi konusunda kendisi ile görüşmem lazım gazetelerden takip edebildiğim kadarı ile tarım bakanı ile arası gayet iyi. Bazı soruların cevabını bu şekilde alabilirim. Beklediğim uçağın biraz önce hava alanına indiği anons edildi. Bu arada İhtiyar’ı da merak etmiyor değilim. Artık bize karşı değil, bizimle beraber kendi yandaşlarına karşı mücadele edecek.
Beni fazla bekletmedi uçaktan ilk çıkan yolcuların arasında idi. Önce o beni gördü ve el sallamaya başladı. Bende elimi sallamaya başladım. Nihayet yanıma gelince bir birimize sarıldık. Ne olursa olsun ben bu ihtiyarı seviyordum. Hiç fırsat vermeden beni iğnelemeye başladı.
_ Emir dağlı senelerdir yanımda çalışıyorsun, adeta sağ kolum oldun ama hala dostum mu? Düşmanım mı? Olduğunu anlayamadım.
Emir Dağlı:
_ Bu güne kadar anlayamadıysan bu günden sonrada hiç kafanı yorma ama şunu bil seni hiçbir yerde hiçbir zaman satmadım bu Emir Dağlı sözü. Benim sözümün bu piyasada ne kadar değerli olduğunu bilirsin İhtiyar. Hadi gidelim artık Seni bekleyen esas tehlike şirkette.
İhtiyar:
_Şirvan Hanım benimle görüşmeye hazır mı?
Emir Dağlı:
_ Önemli olan sen hazır mısın?
Temmuz/2011/Haznedar
tugrulpekel.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.