- 677 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ONUN GÜCÜ HERŞEYE YETER
ONUN GÜCÜ HERŞEYE YETER
Din bir ihtiyaçtır, sosyal toplumun huzuru için..Her an birbirini kırıp geçirme eğiliminde olan insanlara karşı insanların hakkını koruyan ilahi bir düzendir din…kuluna hitabederken yüce yaratıcı, bir başka kulunun hakkıyla karşısına gelmemesini öğütlüyor defalarca…kalp kırmaktan,gönül incitmekten tutun da her türlü hakkın sorgulanacağının altını çiziyor sayfalarca…
Oysa ahlak boyutlarını büyütmekle görevli olan insanlar, bunu öyle bir nefisleri doğrultusunda kullanmayı başarıyorlarki akla durgunluk veriyor…Nurettin Topçu merhum’un “kuran mucizesi olan kuran ahlakı islam topraklarında gömülmüştür” sözünü okuyunca şöyle bir göz gezdirdim de yaşayıp gördüklerime; “ne kadar haklısın üstad” demeden alamadım kendimi.
Kominist rejimlerde bile olmayan tek tip insan yetiştirme ve tek tip yaşam sunma gayretiyle şekiller çizen din mühendisleri, islam ruhunu unutarak kendi gönüllerince kurallar ve şekiller türeterek nice kulun hakkına girdiklerini hiç farketmezler bile…
İnsan yaşamına şekiller çizerek tek kalıpta toplamak isteyen koçların peşinde inanılmaz sayıda sorgulamadan yürüyen koyunlar var ve onlardan alıyor koçlar güçlerini…
Uydurulan din kalıpları, kimilerini bunaltırken; kimilerine de iyi bir silah olmaktadır…
Yeteneksizlerin,özgüvensizlerin ,asosyallerin,cahillerin kendilerini kamufle etmek için; uydurulan din kalıpları, iyi bir siper ve sığınak yeridir... Dinin özünden koparak şekli boyutundan nemalanır bunlar… Sosyal etkinliklere,düğün merasimlerine, sanatsal ortamlara girebilme cesareti gösteremeyenler, haram helal meselesini ortaya ayarak gizlendikleri gibi, bu cesareti gösterenlere de düşük ahlaklı gözüyle bakar ve baktırırlar…Kıskançlıklarını örtbas edebilmek için dinin ipine sarılırlar…Örümcek kafalıların elele vererek oluşturdukları yaşantının adına islami yaşam denmesinden midem bulanıyor artık…oysa onların içlerinde kalan derin ukdeler, onları korkunç kıskançlıklara ve bunaltılara sürüklüyor.Buna rağmen dedim ya yeteneksizlikleri yüzünden yaşayamadıkları şeylere “tu kaka” diyerek kendilerini Allah’ın askeri gibi görenlere de ben “tu kaka” diyorum….
İslamın insan odaklı özüne kurban olsunlar!
Din maskesiyle kendisini önemli bir makama oturtmuş olanların ve onların avanelerinin henüz aralarına katılmamış olanlarla pek sorunu olmaz...başı ezelden açıklarla,ibadeti olmayanlarla, hacca gitmemişlerle( işleri güçleri şekil ya) uğraşmazlar. Hatta can ciğer kuzu sarması olabilirler siyaset ve takiyye gereği...Çünkü onlar her an hidayete erebilirler kendi kanaatlerince(!)
Bunların asıl sorunlu oldukları kişiler, bir süre aralarına katıldıktan sonra yanlışta israr etmeyerek vazgeçenlerledir... şeklî boyuttan öz boyutuna geçenler iledir... sanki cennete onun sırtında gidiyorlarmış ta, yolda kalmışcasına saldırırlar ona...hem derlerki: ”her koyun kendi bacağından asılır”, hem de: ” vurun kahpeye veya abalıya” demek için fırsat kollarlar... somut olarak bir şey yapmasalar da; bakışlarından, iğneli laflarından gelen negatif elektirik yüküyle zehirlerler o kişiyi...ve bu davranışların adı bir tür ibadettir onlar için...
Töleransın, hoşgörünün,insana saygının, tevazunun, özgür düşünmenin adresi olan o yüce dinin adına yapılan bu gayri insanlığın aramızdan temizlenmesi zor gibi gözüküyor tutklu kafalar yüzünden... ama Mevla Kerimdir isterse onları da insan yapar. Bir gün neden olmasın? Onun gücü herşeye yeter.
YORUMLAR
Yazı dikkatle üzerinde durmayı gerektiyor.Rastgele yazılmış bir yazı da değil.Ayrıca bana göre Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük münevverlerden biri olan Nurettin Topçu'yu anmış olmanız beni ziyadesiyle sevindirdi.Som paragrafa amin demekten kendimi alamadım.Saygılarımla...