YOKLUK
YOKLUK
Vakit bir hayli geçmişti. Gece çalışanları iş başındaydı. Başımı çevirip baktığımda kaldırım kenarında birileri konteynırları ve onların içindeki çöpleri karıştırıyordu. İçim sızladı, cız etti…!!!
Bunu yapan bizim mahalleden Hasan Efendi olmasın mı? Yaklaşık kırk yaşlarında, zayıf, çelimsiz, üstü başı eski yamalı giyecekler içindeydi.
Topladığı hurdalarla evine ekmek, çocuklarına kıyafet alacaktı.Evden çıkarken küçük kız babasına;
-“Babacım bayram geliyor bana ne alacaksın” demişti.
Hasan Efendinin yüreğine oturmuştu bu söz. Çünkü altı tane çocuğu vardı.
Hepsinin arası ikişer yaş idi. Büyüğünü göndermişti askere. Ne zorluklarla büyütmüştü yiğidini.
Soğuk gecelerde beraber çalışırlardı. Birbirine dert ortağı olurlardı.
Nihayet bu kış sıcak çorba, sıcak yatağı yüzü görmüştü ailesinin bedeni.
Hasan efendi ikinci oğlu Ahmet’i bir ustaya tamirci çırağı olarak vermişti. Oysa Ahmet okumak istiyordu. Ahmet çok çalışkan ve zeki bir çocuktu.
Ama ne yapsın Hasan Efendi açta yaşanmazdı ki…
Akraba evliliği yaptıkları için, üç ve dört numaralı erkek evlatları özürlü doğmuşlardı.
Anne bîçâre olanların karşısında bitip tükenmişti. Ama yıkılmıyor dimdik ayakta durmaya çalışıyordu. Elinden geldiğince…
Evlatlarının diğerleri gibi sağlıklı olmaları için neler vermezdi neler? Fakirlik ve özürlülük değil miydi boynunu büken?
Zavallı Hasan Efendi, kızına bayramlık elbise almak için, gecesini yatakta değil caddelerde çöp konteynırları karıştırmakla geçiriyor.
Olup ta kıymetini bilmeyenlere, bilip de gereğini yapmayanlara ithaf olunur...
Kalın sağlıcakla…
24/07/’11
LEYLA GEVREK
YORUMLAR
Topladığı hurdalarla evine ekmek, çocuklarına kıyafet alacaktı.Evden çıkarken küçük kız babasına;
-“Babacım bayram geliyor bana ne alacaksın” demişti.
Hasan Efendinin yüreğine oturmuştu bu söz. Çünkü altı tane çocuğu vardı.
Hepsinin arası ikişer yaş idi. Büyüğünü göndermişti askere. Ne zorluklarla büyütmüştü yiğidini.
Soğuk gecelerde beraber çalışırlardı. Birbirine dert ortağı olurlardı.
Nihayet bu kış sıcak çorba, sıcak yatağı yüzü görmüştü ailesinin bedeni.
Hasan efendi ikinci oğlu Ahmet’i bir ustaya tamirci çırağı olarak vermişti. Oysa Ahmet okumak istiyordu. Ahmet çok çalışkan ve zeki bir çocuktu.
değerlii dostu kutlarım mükemmel bir çalışma yapmış...ve toplumumuzun önemli konularından birine duyarlı olması dahada güzel bir olay...takdirlarimi sunarım...son yıllar halkımız bilinçlendi pek görülmüyor...tahsili az olan kesimlerde biraz var
değerli eserinizi can-ı. gönülden destekliyorum..saygılarımla..