- 2387 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
Paylaşmak güzeldir
Zehra, elinde üzüm tabağı odaya girdi.
“Üzüm getirdim sevgilim, biraz mola ver de üzüm yiyelim.” Dedi gülerek ve Mete’nin tam karşındaki divanın masaya en yakın yerine oturdu. Mete, parçalayıp masaya yaydığı bilgisayar kasasını tamir etmeye uğraşıyordu. Kasanın parçaları masanın üzerini doldurduğu için üzüm tabağına güçlükle yer buldu. Zaten sık sık bozulan bu bilgisayar sayesinde tanışmıştı Mete ile.
Zehra, otuz beş yaşlarında, sarışın, uzun boylu, çilli bir bayandı. Çocukken çillerine takmış, geçirmek için denemediği krem kalmamıştı ama büyüdükçe çillerinin yüzüne ayrı bir güzellik kattığına inanmaya başlamıştı. Ya da kabullenmekten başka çaresi yoktu. Kabullendi. Özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışıyordu Zehra.
Bütün çabalarına rağmen bir türlü rayına oturtamadığı evliliğini bitireli iki yıl olmuştu. Çocuğu yoktu. Boşandıktan sonra, ailesinin bütün ısrarlarına rağmen onlarla birlikte oturmayı kabul etmemişti. Çünkü eş olarak seçtiği kişiyi kendilerine uygun bir damat adayı olarak görmeyip kabullenmemiş, evliliğine hep karşı çıkmıştı ailesi. Şimdi, “Ben anlaşamadım, geri geldim.” Demek istemiyordu. Başına kakacaklarını adı gibi biliyordu. O yüzden, kendi evinde, kendi kazancıyla kavrulup gidiyordu.
Mete, kumral ve orta boyluydu. Zehra’dan iki yaş küçüktü ve o da eşinden ayrılmıştı. Mete’nin üç yaşında bir kızı vardı. Hâkim, kızını eşine vermişti ayrılırken.
Mete’nin, kendisine ait küçük bir bilgisayar dükkânı vardı. Dükkânında hem tamir yapıyor, hem de küçük çapta satış yapıyordu.
Zehra, bozulan bilgisayarının kasasını kucaklayıp tamir için getirdiğinde bu dükkânda tanışmışlardı. O günden sonra, gerek telefonla, gerektiğinde dükkâna gelerek sık bozulan bilgisayarını tamir ettiriyordu. Aslında bilgisayarı çoktan miadını doldurmuştu ama Zehra tutumlu biri olduğu için yeni bilgisayar almıyor, eskisiyle idare edebildiği kadar idare etmeye çalışıyordu.
Paranın zor kazanıldığını ve kolay harcanmaması gerektiğini ta çocukken öğrenmişti. Evde, kendisinden başka dokuz kardeşi vardı ve her şeyi idare ile kullanırlardı. Kahvaltıda, babası, zeytinleri sayarak, peyniri eşit şekilde paylaştırır, kimsenin hakkı kimseye geçsin istemezdi. Zehra, disiplinli bir çocukluk yaşamış, elindekini paylaşmayı pek öğrenememiş ama elindekiyle yetinmeyi çok iyi öğrenmişti.
O gün yine telefonla yardım istemişti Mete’den ama arızanın ne olduğunu bir türlü anlatamıyor, sadece;
“ Ekran kapkara oldu, ne yaparsam yapayım bilgisayarı açamıyorum.” demişti.
Mete, “Bu iş uzaktan uzağa olacak gibi değil canım, en iyisi ben sana geleyim. Hem seni de çok özledim.” Demişti gülerek.
Zehra, masaya koyduğu üzüm tabağına ikide bir uzanıp, kopardığı taneleri ağzına atıyordu ama Mete, tek tane koparıp ağzına almamıştı henüz. Oysa üzüm salkımı yarı olmuştu.
Zehra; “Canım, bak üzüm bitiyor, biraz işine ara verip sen de yesene.” Dedi ve ağzına birkaç tane daha attı. Mete, elindeki tornavidayı bırakıp salkımdan özenle seçtiği taneyi kopardı ve Zehra’ya doğru uzatıp; “Aç ağzını canım.” Dedi. Zehra çok şaşırmış ve utanmıştı. Mete’nin uzattığı taneyi güçlükle yutmuştu. Deminden beri kendi yediği halde bir tane bile Mete’ye uzatmamıştı.
“Neden böyleyim ben? Beni bu kadar bencil yapan şey ne olabilir?” diye bir süre düşündü. Yüzü kızarmıştı. Hayatında hiç kimse onun ağzına tek lokma uzatmamıştı. Eli ekmek tuttuktan sonra kendi karnını kendi doyurmuştu hep. Gözlerini yere dikmiş öylece düşünüyordu.
İlk eşi çok bencil biri idi. Ne bir komşuya bir tabak yemek vermesine müsaade eder, ne de Zehra’ya, ufak tefek hediyeler alıp gönlünü almayı denerdi. Zehra, insan yerine konmamış, özgüveni kaybolmuş, sürekli horlanmış biri idi. Şimdi Mete, karşısına geçmiş ve kendisi yemeden Zehra’ya uzatmıştı ilk taneyi. Şaşkındı Zehra. Nasıl davranacağını bilemeden üzüm salkımına saldırıp bir avuç kopardı ve Mete’nin ağzına doldurmaya çalışırken Mete, Zehra’nın elini tutarak ayağa kalktı. Kollarını açıp genç kadını sevgiyle sardı. Öptü öptü öptü… Yavaşça kulağına eğilip;
“Paylaşmak güzeldir sevgilim.”
25.07.2011/ Emine UYSAL
YORUMLAR
Hayat öyle bir deney alanıdır ki; yanılma, yanılsama ile öğreniliyor her gün yeni, yeniden şeyler. Ve insan insanın tamamlayıcısıdır. Birinde olmayanın diğerince tamamlandığı bir (kendiliğinden olagelen) alış veriş sürecidir. Tabii bu alış veriş diğerlerine benzetilmemeli! Bu alışveriş sevgiden, paylaşarak çoğaltılan, anlam kazanan sevginin gücünden gelen bir doğal akış, hissediştir.Nihayet yaşanmış hayatlardan bir kesit yansıtan öykümüzün karakterleri de bu doğal alış verişin, tamamlanışın canlı örneğidir.
Yaşamın içinden yaşama akan, insana insanca dokunan söylemlerin değerli kalemine saygı ve dostlukla...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle.
Çakı gibi, deyimi ile örtüşen Zehra karakteri çok inandırıcıydı.Tebrik ederim... "Üç nokta" ile tebessüm eden dudaklarımız, "Paylaşmak Güzeldir" ile açık kaldı.(yok, bir üzüm de bizim ağzımıza atan olur mu acaba diye, değil; güzel yazınıza hayran kalışımızdan) Hoş görünüze sığınarak, "Kızını, hâkim eşine vermişti ayrılırken." cümlesini, "Hakim, kızını, eşine vermişti ayrılırken." diye düzeltirseniz anlamı anlaşılır olur. SAYGILAR.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Ben de sizin yazılarınızı çok beğeniyorum. Akıcı bir kaleminiz var.
Bugün yazılara pek bakamıyorum kusuruma bakmayın. Çünkü güzel dağlarımız alev alev yanmakta şu an. Yüreğim, çam ağaçlarımızla beraber yanıyor adeta:(
saygımla.
Kemnur
Kesinlikle her şey paylaşınca güzeldir. Yine güğz<el bir paylaşımdı Emine ablacığım. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle canım benim.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgiler Nermin.
....."DERTLER PAYLAŞILDIKÇA AZALIR,MUTLULUKLAR İSE PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR." diye boşuna dememişler.
..Evet Emine Hanım,paylaşmak gerçekten güzeldir.Sizin bu öyküyü paylaşımınız gibi. Çok güzel ve anlamlı, anlatımı yalın ve
güçlü bir öykü idi.
.....Yazan güçlü kalemi yürekten kutluyor ve saygılarımla selamlıyorum.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Çok teşekkür ederim Selamettin Bey.
Saygımla.
Ne güzel ne sıcacık bir öyküydü..
Dilin sadeliği verilen mesajlarla akılda kalacak bir eser.
Tebriklerimle
Sanırım takip edeceğim bir öykü yazarı ile daha tanıştım.
Sevgiler
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle.
9 kardeş ...
bütün çocukluğu kendi payını koparabilme mücadelesiyle geçmiş Zehra'nın ...
zoraki üleştirmelerle ...
...
çok güzeldi gül yüreklim ...
sevgini paylaşacağın yürekler eksik olmasın hayatından...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle can.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Kucak dolusu sevgiler yüreğine.
Adamın biri restoranda yemek yerken, gözü yaşlı bir çifte takılır. Yaşlı amca masalarına gelen yemeği ikiye ayırdıktan sonra. kendi payına dokunmadan eşinin yemesini izlemeye koyulur. Yan masadaki adam bu durumu çok sevimli bulur. Yanlarına gidip, eğer kabul ederseniz size bir menü de ben ismarlamak isterim"der.
Yaşlı adam kibarlığına ve düşüncesine teşekkür ettikten sonra, "İki menü fazla gelir oğul, biz herşeyi böyle paylaşırız"der. Adam E, peki kendi payını niye yemiyorsun diye sorunca, ihtiyar şöyle cevaplar, "Biz dişlerimizi de paylaşıyoruz oğul" der.. Eşim bitirsin yemeğini de takma dişleri versin diye bekliyorum."
Ben de yazın üzerine bu fıkrayı paylaşmak istedim sevgili Emine.
Sevgiler :))
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle.
Kıvamında bir yazı.
Konu güzel.
Anlatım haber üslubundan biraz daha kaçınılarak verilebilirdi diye düşünürken uzun yazıların okunmadığı da aklıma geldi.
Aslında zor olan uzun bir mevzuyu kısaya bağlamaktır. Siz bunu başarmışsınız.
Sorgulamalar, tahlil ve tasvirler yerinde.
Gayet güzel bir yazı vesselam.
Sevgi ve selamlar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Yoksa Zehra'nın, gelmişini, geçmişini öyle bir anlatırdım ki, neyse... Yazı bu kadarla yetinsin diye düşündüm. Amaç mesaj vermekse, verildiğine inanıyorum.
Saygımla.
O sesi işitir işitmez sıcacık bir buse kondu kalbime. Yerleştirdim derhal sahipsiz güvercinleri. Tıkanmış damarlarından nefret dolu sözcükler akıtıp, tüm zamanını kendi düşmanını yaratmak için harcayan bir adama atılmış en kuvvetli tokattır bu. Elbette ve çok şükür o adam ben değilim ama bunu inkar ettiğim müddetçe arzu ettiğim adam olmama da olanak yok sanırsam. İşittim sesinizi, en az yağmuru düşlerimden sıyırıp toprak kokusuna anlam verene kadar işittim. Yumuşacıktı...
Tebrikler, yine çok başarılı bir paylaşım.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Ben bu site sayesinde ne hemşerilerimi buldum bir bilsen.
Yakında, yakın akrabalarımı da bulursam şaşmayın:))
Selam ve saygılar...
Paylaşmak, gerçekten güzeldir. Dostunla, arkadaşınla, sevdiğinle... Mutluluklar; paylaştıkça çoğalır. Hüzünler; paylaştıkça azalır.
Böylesi güzel bir yazıyı Paylaştığın için, teşekkür ediyorum Emine'cim. Sevgiler, yüreğine.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Ben senin yazılarında verdiğin mesajlara bayılıyorum.Bu da çok güzeldi.Paylaşmasını bilmeyenle yaşamak çok zordur sanırım.Güzel yüreğine sağlık Eminem.Tebrikler,sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Mesaj alındıysa ne mutlu bana.
sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle tatlı kızz.