Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)

Paylaşmak güzeldir

Yorum

Paylaşmak güzeldir

15

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2469

Okunma

Paylaşmak güzeldir

Paylaşmak güzeldir


Zehra, elinde üzüm tabağı odaya girdi.

“Üzüm getirdim sevgilim, biraz mola ver de üzüm yiyelim.” Dedi gülerek ve Mete’nin tam karşındaki divanın masaya en yakın yerine oturdu. Mete, parçalayıp masaya yaydığı bilgisayar kasasını tamir etmeye uğraşıyordu. Kasanın parçaları masanın üzerini doldurduğu için üzüm tabağına güçlükle yer buldu. Zaten sık sık bozulan bu bilgisayar sayesinde tanışmıştı Mete ile.

Zehra, otuz beş yaşlarında, sarışın, uzun boylu, çilli bir bayandı. Çocukken çillerine takmış, geçirmek için denemediği krem kalmamıştı ama büyüdükçe çillerinin yüzüne ayrı bir güzellik kattığına inanmaya başlamıştı. Ya da kabullenmekten başka çaresi yoktu. Kabullendi. Özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışıyordu Zehra.

Bütün çabalarına rağmen bir türlü rayına oturtamadığı evliliğini bitireli iki yıl olmuştu. Çocuğu yoktu. Boşandıktan sonra, ailesinin bütün ısrarlarına rağmen onlarla birlikte oturmayı kabul etmemişti. Çünkü eş olarak seçtiği kişiyi kendilerine uygun bir damat adayı olarak görmeyip kabullenmemiş, evliliğine hep karşı çıkmıştı ailesi. Şimdi, “Ben anlaşamadım, geri geldim.” Demek istemiyordu. Başına kakacaklarını adı gibi biliyordu. O yüzden, kendi evinde, kendi kazancıyla kavrulup gidiyordu.

Mete, kumral ve orta boyluydu. Zehra’dan iki yaş küçüktü ve o da eşinden ayrılmıştı. Mete’nin üç yaşında bir kızı vardı. Hâkim, kızını eşine vermişti ayrılırken.

Mete’nin, kendisine ait küçük bir bilgisayar dükkânı vardı. Dükkânında hem tamir yapıyor, hem de küçük çapta satış yapıyordu.

Zehra, bozulan bilgisayarının kasasını kucaklayıp tamir için getirdiğinde bu dükkânda tanışmışlardı. O günden sonra, gerek telefonla, gerektiğinde dükkâna gelerek sık bozulan bilgisayarını tamir ettiriyordu. Aslında bilgisayarı çoktan miadını doldurmuştu ama Zehra tutumlu biri olduğu için yeni bilgisayar almıyor, eskisiyle idare edebildiği kadar idare etmeye çalışıyordu.

Paranın zor kazanıldığını ve kolay harcanmaması gerektiğini ta çocukken öğrenmişti. Evde, kendisinden başka dokuz kardeşi vardı ve her şeyi idare ile kullanırlardı. Kahvaltıda, babası, zeytinleri sayarak, peyniri eşit şekilde paylaştırır, kimsenin hakkı kimseye geçsin istemezdi. Zehra, disiplinli bir çocukluk yaşamış, elindekini paylaşmayı pek öğrenememiş ama elindekiyle yetinmeyi çok iyi öğrenmişti.

O gün yine telefonla yardım istemişti Mete’den ama arızanın ne olduğunu bir türlü anlatamıyor, sadece;

“ Ekran kapkara oldu, ne yaparsam yapayım bilgisayarı açamıyorum.” demişti.

Mete, “Bu iş uzaktan uzağa olacak gibi değil canım, en iyisi ben sana geleyim. Hem seni de çok özledim.” Demişti gülerek.

Zehra, masaya koyduğu üzüm tabağına ikide bir uzanıp, kopardığı taneleri ağzına atıyordu ama Mete, tek tane koparıp ağzına almamıştı henüz. Oysa üzüm salkımı yarı olmuştu.

Zehra; “Canım, bak üzüm bitiyor, biraz işine ara verip sen de yesene.” Dedi ve ağzına birkaç tane daha attı. Mete, elindeki tornavidayı bırakıp salkımdan özenle seçtiği taneyi kopardı ve Zehra’ya doğru uzatıp; “Aç ağzını canım.” Dedi. Zehra çok şaşırmış ve utanmıştı. Mete’nin uzattığı taneyi güçlükle yutmuştu. Deminden beri kendi yediği halde bir tane bile Mete’ye uzatmamıştı.

“Neden böyleyim ben? Beni bu kadar bencil yapan şey ne olabilir?” diye bir süre düşündü. Yüzü kızarmıştı. Hayatında hiç kimse onun ağzına tek lokma uzatmamıştı. Eli ekmek tuttuktan sonra kendi karnını kendi doyurmuştu hep. Gözlerini yere dikmiş öylece düşünüyordu.

İlk eşi çok bencil biri idi. Ne bir komşuya bir tabak yemek vermesine müsaade eder, ne de Zehra’ya, ufak tefek hediyeler alıp gönlünü almayı denerdi. Zehra, insan yerine konmamış, özgüveni kaybolmuş, sürekli horlanmış biri idi. Şimdi Mete, karşısına geçmiş ve kendisi yemeden Zehra’ya uzatmıştı ilk taneyi. Şaşkındı Zehra. Nasıl davranacağını bilemeden üzüm salkımına saldırıp bir avuç kopardı ve Mete’nin ağzına doldurmaya çalışırken Mete, Zehra’nın elini tutarak ayağa kalktı. Kollarını açıp genç kadını sevgiyle sardı. Öptü öptü öptü… Yavaşça kulağına eğilip;


“Paylaşmak güzeldir sevgilim.”



25.07.2011/ Emine UYSAL

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Paylaşmak güzeldir Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Paylaşmak güzeldir yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Paylaşmak güzeldir yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
27.7.2011 12:19:03
canımsın sevgi dolu çok güzeldi .okumaya doyamadım inan. gönül kalemin hep yazsın sevgimlesin tatlı meleğim.
RefikaDoğan
RefikaDoğan, @refikadogan
27.7.2011 00:21:41
Hayat öyle bir deney alanıdır ki; yanılma, yanılsama ile öğreniliyor her gün yeni, yeniden şeyler. Ve insan insanın tamamlayıcısıdır. Birinde olmayanın diğerince tamamlandığı bir (kendiliğinden olagelen) alış veriş sürecidir. Tabii bu alış veriş diğerlerine benzetilmemeli! Bu alışveriş sevgiden, paylaşarak çoğaltılan, anlam kazanan sevginin gücünden gelen bir doğal akış, hissediştir.Nihayet yaşanmış hayatlardan bir kesit yansıtan öykümüzün karakterleri de bu doğal alış verişin, tamamlanışın canlı örneğidir.
Yaşamın içinden yaşama akan, insana insanca dokunan söylemlerin değerli kalemine saygı ve dostlukla...
Kemnur
Kemnur, @kemnur
26.7.2011 20:04:42
10 puan verdi
Çakı gibi, deyimi ile örtüşen Zehra karakteri çok inandırıcıydı.Tebrik ederim... "Üç nokta" ile tebessüm eden dudaklarımız, "Paylaşmak Güzeldir" ile açık kaldı.(yok, bir üzüm de bizim ağzımıza atan olur mu acaba diye, değil; güzel yazınıza hayran kalışımızdan) Hoş görünüze sığınarak, "Kızını, hâkim eşine vermişti ayrılırken." cümlesini, "Hakim, kızını, eşine vermişti ayrılırken." diye düzeltirseniz anlamı anlaşılır olur. SAYGILAR.



Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
26.7.2011 14:00:53
5 puan verdi
Kesinlikle her şey paylaşınca güzeldir. Yine güğz<el bir paylaşımdı Emine ablacığım. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle canım benim.
Selamettin PULAT
Selamettin PULAT, @selamettinpulat
26.7.2011 12:42:23
10 puan verdi

....."DERTLER PAYLAŞILDIKÇA AZALIR,MUTLULUKLAR İSE PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR." diye boşuna dememişler.
..Evet Emine Hanım,paylaşmak gerçekten güzeldir.Sizin bu öyküyü paylaşımınız gibi. Çok güzel ve anlamlı, anlatımı yalın ve
güçlü bir öykü idi.
.....Yazan güçlü kalemi yürekten kutluyor ve saygılarımla selamlıyorum.
Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
26.7.2011 11:33:45
Ne güzel ne sıcacık bir öyküydü..
Dilin sadeliği verilen mesajlarla akılda kalacak bir eser.
Tebriklerimle
Sanırım takip edeceğim bir öykü yazarı ile daha tanıştım.
Sevgiler
gülkurusu
gülkurusu, @gulkurusu
26.7.2011 10:30:24
9 kardeş ...

bütün çocukluğu kendi payını koparabilme mücadelesiyle geçmiş Zehra'nın ...

zoraki üleştirmelerle ...

...

çok güzeldi gül yüreklim ...

sevgini paylaşacağın yürekler eksik olmasın hayatından...

AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
26.7.2011 06:51:55
canım yine güzel bir yazı ve paylaşmak en güzeli
sende bizlerle paylaşıyorsun yazdıklarını sevgimlesin hiç bitmeyen
Etkili Yorum
Billur T. Phelps
Billur T. Phelps, @billurt-phelps
26.7.2011 01:08:12
Adamın biri restoranda yemek yerken, gözü yaşlı bir çifte takılır. Yaşlı amca masalarına gelen yemeği ikiye ayırdıktan sonra. kendi payına dokunmadan eşinin yemesini izlemeye koyulur. Yan masadaki adam bu durumu çok sevimli bulur. Yanlarına gidip, eğer kabul ederseniz size bir menü de ben ismarlamak isterim"der.

Yaşlı adam kibarlığına ve düşüncesine teşekkür ettikten sonra, "İki menü fazla gelir oğul, biz herşeyi böyle paylaşırız"der. Adam E, peki kendi payını niye yemiyorsun diye sorunca, ihtiyar şöyle cevaplar, "Biz dişlerimizi de paylaşıyoruz oğul" der.. Eşim bitirsin yemeğini de takma dişleri versin diye bekliyorum."

Ben de yazın üzerine bu fıkrayı paylaşmak istedim sevgili Emine.
Sevgiler :))
nilkurt
nilkurt, @nilkurt
26.7.2011 01:07:24
10 puan verdi
Paylaşmak güzel, vakti zamanında o güzel alışkanlığı edinmeli...Zehra daha önce bu güzel davranışı görmediği için öğrenmemiş, napsın kız...Neyse ki Mete öğretti..
Sevgiler...
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
26.7.2011 00:53:26
9 puan verdi
Kıvamında bir yazı.
Konu güzel.
Anlatım haber üslubundan biraz daha kaçınılarak verilebilirdi diye düşünürken uzun yazıların okunmadığı da aklıma geldi.
Aslında zor olan uzun bir mevzuyu kısaya bağlamaktır. Siz bunu başarmışsınız.

Sorgulamalar, tahlil ve tasvirler yerinde.

Gayet güzel bir yazı vesselam.

Sevgi ve selamlar.
Um
Umut Kaygısız, @umutkaygisiz
26.7.2011 00:11:21
O sesi işitir işitmez sıcacık bir buse kondu kalbime. Yerleştirdim derhal sahipsiz güvercinleri. Tıkanmış damarlarından nefret dolu sözcükler akıtıp, tüm zamanını kendi düşmanını yaratmak için harcayan bir adama atılmış en kuvvetli tokattır bu. Elbette ve çok şükür o adam ben değilim ama bunu inkar ettiğim müddetçe arzu ettiğim adam olmama da olanak yok sanırsam. İşittim sesinizi, en az yağmuru düşlerimden sıyırıp toprak kokusuna anlam verene kadar işittim. Yumuşacıktı...

Tebrikler, yine çok başarılı bir paylaşım.
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
26.7.2011 00:10:58
10 puan verdi
Paylaşmak, gerçekten güzeldir. Dostunla, arkadaşınla, sevdiğinle... Mutluluklar; paylaştıkça çoğalır. Hüzünler; paylaştıkça azalır.

Böylesi güzel bir yazıyı Paylaştığın için, teşekkür ediyorum Emine'cim. Sevgiler, yüreğine.
Yıldız Toksöz
Yıldız Toksöz, @yildiztoksoz
26.7.2011 00:05:57
Ben senin yazılarında verdiğin mesajlara bayılıyorum.Bu da çok güzeldi.Paylaşmasını bilmeyenle yaşamak çok zordur sanırım.Güzel yüreğine sağlık Eminem.Tebrikler,sevgimle.
Funda SAĞLAM
Funda SAĞLAM, @fundasaglam
26.7.2011 00:04:10
Paylaşmak güzeldir sevgilim.”



paylaşmayı bilene:)

tebriklerimle...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL