- 1211 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
Bittiğim an - 16-17-18-19- :)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
ANILARIM 16
Bu hayatın benimle olan savaşı nedir anlamıyorum bir türlü. İşte onlardan birisi. Bir gün bir arkadaşımı ziyarete gittim, ilk kez gittiğim için adresi tam bulamadım. Belli bir noktada telefonla arayıp bulunduğum yeri tarif ettim ve beni almasını beklemeye başladım. Havanın soğuk olmasından dolayı üşümüştüm ve tam karşımda bir kahvehane vardı. Hayatımda hiç kahveye girmedim. Ama her şeyin bir ilki var değil mi. Girdim bir çay söyledim ve bir sigara yaktım. Çay bitti. Ama sigaram bittiğinde masadan küllük alınmıştı. Sağa baktım sola baktım alternatif yok. İzmariti boş çay bardağının içine bıraktım. Kahvedekilerin yaklaşık 20-25 kişisi birden ayaklandı. Ben tabi farkındalıksız rahat rahat yaymış oturuyorum. Meğer o muhitte artık delikanlılıkta mı diyeyim rajonda mı diyeyim her nerdeyse bi adetmiş, bardağın içine izmarit bırakmak : buranın ağası benim anlamında bir rajonmuş. …
Hadi buyur buradan yak!
Yandı gülüm keten helvam!
Gördün müüü gördün mü!
Siz daha da geliştire bilirsiniz tabi!
Sonra ne mi oldu?
Adamlar karşımda toplandı, bazılarında bıçak bazılarında çay ocağının altından çıkan sopalar. Ayağa kalktım. Çok keskin bir bakışla ve ağır abi tripleriyle (artık nerem benziyosa ağır abiye)
Çok sert bir ses tonuyla;
-beni dinleyin ulan, size tek bi şey söylicem ve mezbahaya çeviricem burayı. Herkes dinlesin lan! (beklemedikleri bir şeydi, hepsi bana öyle dikkatle bakıyordu ki anlatamam, sert bir ses tonuyla)
-bundan sonra, şimdi, duyuyor musunuz, bak buraya.. (birden ses tonunu inceltip) kahve rengi bir renkse kahve ne renk 2 dakikanız var ilk bilene Nokia kameralı cep telefonu
Bi an herkes birbirine başını çevirerek toplu ağızdan tek ses ;
-ney ney
Ah benim yurdum insanı o afalladığın 2 saniyeyi değerlendirmez miyim ben. Adamlar birbirlerine kafasını çevirdiğinde bi topuklarım, 100 metreyi 20 saniyede :)
Peki ben tam anlamadım yırttın mı yani?
Yırttım yırttım :)
(bunu biliyor muydunuz?)
Lise yıllarında okul aidatlarının öğrenci velileri tarafından ödenmediğini ve okul müdürüne bunun için bir çözüm sunduğumu. Ve veli toplantısında sahneye çıkıp, çocuklarımız onların geleceği vs tarzında fon müzik eşliğinde acılı şiirler okuyup damardan girip velileri duygulandırıp gözyaşları eşliğinde velilerin arasından bağış torbası gezdirilerek okul aidatlarının toplandığını :) :) :)
ANILARIM 17
Sanırım biraz çapkınlıklardan bahsetmeliyim. Kendimi karşınızda günahsız bir genç olarak tanıtmak istemem. Aşırı görüşmek isteyen bir dinleyici bayan. Sesi ise 900’lü hatlardaki kadınların seksiliğinde. Bakın ben insanları kıramıyorum.. Yani, hadi ama görüşmek istiyor neden onun bu hevesini kırayım. Tamamen iyi niyetliyim bir bardak çay sadece. Görüşme öncesinde onu hiç görmediğimden üstündekileri tarif etti.
Kırmızı bluz
Siyah tşört
Siyah pantolon
Kafeye erken gidip en arka masaya oturdum. Arkamda ikinci bir çıkış kapısı var. Niyetim, eğer kız hoşuma gitmezse arka kapıdan sıvışıcam. Yok eğer yakalandım, kendi kendime mesaj atıp akrabalardan birini öldürüp acilen hastaneye gitmem gerekecek.
(o nasıl oluyor kendi kendine? Şöyle, kendi numaranı dayım halam vs diye kaydediyorsun ve mesaj bu isimle düşüyor telefonuna)
Neyse beklerken ense tarafımdan bir ses geldi
-aahhh met
İçimden dedim ki pekala yakalandık, neyse kötü de çıksa benimdir :)
Ayağa kalkıp arkamı döndüğümde
Kırmızı bluz
Siyah tşört
Siyah pantolonlu bir bayan vardı.
Dizlerimin bağı çözüldü kadını görünce ve sandalyeye otura kaldım geri.
Yaşını sormadım ama, en iyi ihtimalle yaşı seksen dokuzdu.
Bana bir şeyler söylüyordu dudaklarının kıpırdadığını görebiliyordum ama ne diyordu bilmiyordum sanki sağırlaşmıştım. Bi an çocukluğuma döndüm film şeridi gibiydi her şey. Kendimi toparladığımda kadına, hanım efendi sanırım hiç oturmasak daha iyi diyerek orayı terk ettim. Arkamdan tek bi şey söyledi bana;
-deyyus!
:) :)
ANILARIM 18
Sanırım çapkınlık anıları ilgi çekici oldu. Nasıl yapamadım demek daha doğru aslında. Kaderimin benimle ilgili sorunları olduğu doğrudur. Size 3296453. çapkınlık denememden bir örnek vereyim hemen.
Bayan arkadaşla buluştuk ve sahilde yürümeye başlamışken –hey Ahmet yılmaz, diye bir ses geldi. (genelde yakın çevrem sadece adımı değil ad soyad birlikte hitap eder.) (ya bilmiyorum işte öyle kaldı hep öyle sesleniyorlar kurcalamayın) sese dönüp baktığımda radyocu birkaç arkadaşımın bir kafede oturduğunu gördüm. Bayanla oturduk. Konuşma şöyleydi ;
(kendilerince espri yapıyorlar, yanımda kız varya )
-ahmet yılmaz gördüğüm iyi oldu seni bu gün çıktım içerden hapis hayatı zor gerçekten
(yüzüm kıpkırmızı)
-ya ya, necatiyi görmüş olduk en azından ee senin çoluk çocuk ne yapıyo Ahmet yılmaz
(yüzüm turuncu)
-aga dün bi kokain çektik sorma sende olsaydın keşke ya
(yüzüm lacivert)
-usta bu satıcamız silahları nereye koyalım
(yüzüm morcivelek)
Sonunda mı?
Kız ağlayarak gider…
Bu bana yapılır mıydı be :)
ANILARIM 19
Kaderim engel olmasa sanırım çapkın biri olma yolunda ivedi hızla ilerleyebilirdim. Ama olmuyor, olmuyor bir türlü. Nasıl mı?
Radyo yayını bitmiş. Ama o gün productıonda bir remix hazırlamam gerekli radyo için. Şans bu ya, bayanda tam o gün o saat müsait oldu. Gitmeliydim, kaderimi kıracak bir fırsattı bu. Ama işi nasıl eksem diye düşünürken bir fikirle müdürün yanına çıktım.
-müdür bey, biliyorum iş var yapmam gereken, ama, ama hani bir arkadaşım vardı geçen radyoya gelmişti, Mehmet.
-eeee
-mehmet, mehmeti kaybettik müdür bey
-aaa nasıl oldu
-trafik kazası
-vah yavrum vah
-sizden ricam bana izin verirseniz gitmek istiyorum
-tabi evladım git
-sağolun müdür bey acımız büyük
Adam üzgün olduğumdan yani öyle göründüğümden kapıya kadar yanımda geldi eli omzumda teselli vererek. Kapıya iki metre kalmıştı ki zil çaldı. Müdürle biz çok yakın olduğumuzdan müdür açtı kapıyı. Karşımda Mehmet…
Ne deyim. Şansın talihin içine ne deyim.
Adam bi mehmete bi bana bakıyo..
-mehmet, ulan sen ölmedin mi?
-ha, ney (garibim her şeyden habersiz saf saf bakıyo öyle)
-ahmet yılmazzz?
-pekala ben productıona geçiyorum
-inanamıyorum sana Ahmet yılmaz, inanamıyorum yani
(artık cinnet geçiriyorum)
-yeteeeeerrrrr, onlar sevgililerini alıyorlar, geziyorlar, şakalaşıyorlar. Benim de bir sevgilim olsa, benim de bir aşkım olsa, kader bana niye almadın bizde niye yok
:) :) :)
Sizce devamı gelmeli mi anıların?
YORUMLAR
aman Allah'ım cidden bayıldım buna, böyle nesirlere de çok ihtiyacımız var
lütfen devamı gelsin, hele sonu, gerçi yazının tümüne bayıldım ama sonuna gerçekten koptum!
:)) can-ı gönülden kutlarım, çok gülümsettiniz, Varoalsınız
seçki kuruluna da teşekkürler, böyle güzel bir yazıyı daha çok insanın okumasına olanak tanıdıkları için..
yeni kalemler çok zevkli, çok keyifli, umarım devamı da gelir
eyvallah...
Mizah öykülerinin (ya da mizahi üslupla anlatılmaış anıların) güne gelmesine sevindim. Umarım bu mizah üzerine çalışmak isteyen başka yazarları da cesaretlendirir.
Gerçi güne bu öyküler gelmiş ama benim favorim hala Bittiğim An serisinin 7. öyküsü. Yazarı tebrik ediyorum.
djahmetyılmaz
djahmetyılmaz
djahmetyılmaz
djahmetyılmaz
djahmetyılmaz
djahmetyılmaz
:)) gelsinnnnnn .:))))bol şans dilerimm:) kutlarım güne gelmenize:)
gulayse tarafından 7/26/2011 12:17:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
gulayse tarafından 7/26/2011 12:18:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
djahmetyılmaz
Gelsin gelsin!!! sabrım taşarsa kapıda rastlaşırız bende mehmet :)))
sevgiyle kal
djahmetyılmaz
KESİNLİKLE BU ANILARIN DEVAMI GELMELİ, ... YAYINA VERDİĞİN SAAT 19:51:26...BENİN OKUMAĞA BAŞLADIĞIM SAAT 19:51:27 FİLAN... ŞU AN 20:04 VE GÜLMEYİ SÜRDÜREREK ÇIKIYORUM SAYFANDAN... mizah uslubun güzel, yükleme yaparken o KALIN, İÇERİ gibi butonları da kullanırsan, yazılarının şekli görüntüsü de daha albenili olur, diyorum...SAYGI VE SEVGİYLE.