- 2370 Okunma
- 20 Yorum
- 0 Beğeni
Necip Fazıl’ı yaşamak ….
Necip Fazıl’ı yaşamak ….
O gün her şey alışılmışın dışında nüksediyordu sıradan değildi basit hiç olamazdı . Sadece Hayallerimi süsleyen asırlardır beklediğim bir asalet ile karşımda duruyor idi . Sayfaları ağır ağır çevirdikçe O anki ruh halime uygun ve kafama balyoz etkisi yapan ihtişamlı dizelere maruz kaldım …
Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.
…………………………
“Fikir çilesinden büyük işgence “diyordu. Elbette durgunluğum’a sebep fikir işgencesini böylesi güzel anlatan başka dizeler olamazdı diye düşündüm.
Ömrümce düşlerimde yaşattığım ama ulaşamadığım bir nadide takı gibi duruyordu her dize her kelime …..
Satır araları hayranlıklarımı kamçılıyor okudukça zaman donsun istiyordum.
Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!
“Ey güzeller güzeli dizeler diye haykırmışım “ Çıldırdığımı düşünüp ev ahalisi yanıma koşturmuştu. Bana bakan boş gözlere heyecanla neler anlatıyordum neler “bakın ne kutlu sözler umutlarıma düşüncelerime sabahlarıma yağan yürek çırpıntılarıma adeta can veren dizelere bakın! diyordum.
Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...
Meger tüm baharlarda onu aramışım Tüm şiirlerde romanlarda onu özlemiştim…. Soluksuz okuduğum “Kaldırımlarında “Özgürlüğümü yaşadım…. Soldurduğum yüreğime direnç katan
saadet USTAM’dı artık. İsmini anarken bile ürperdiğimi ve biçare hak etmeyişlerimi de biliyordum . Ama böylesi bir kaleme nasıl olur da eğilmezdim.
Hayat bulduğum yeniden doğduğum o efsane dizelerini nasıl anlatabilir nasıl yorumlardım. Ondan öncesi ve sonrasını düşünemiyordum artık …
Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.
……………………Şimdi !diyordu gözüm büyük sanatkarlıkta O erişilmez aşk’a koşarken .
Parçalanmış yorgun bedenimde güç , sönen gözlerimin Feri olmaya başlamıştı.
Kurtar sevdamı yabancı gölgelerden ….Ulaştığın Rabbim ‘i senin gibi anmayan diller yok olsun diyordum haykırarak.
Ahhh beni vuran Sakarya ..
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
…………………………………
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!(N.Fazıl)
Ey adı güzel yanında bir toz zerresi kadar olamadığımız Usta …..yolu güzel Nur..
Seni okuduğum zaman kaygısız kaldım çünkü yalnız değilim diyordum kavurucu sıcağın acılarını sancılarını yaşarken. …Yalnız kalmayacağım çünkü sen varsın ey sevgili Usta.
Jale Keskin
YORUMLAR
..VE VAKTİ İLE HER İKİ CİHAN EŞİ NESLİHAN'A İTHAF ETTİĞİ
-ÇİLE- ADLI ŞİİR KİTABININ /ABARTISIZ/ BİR ÇOK ŞİİRİNİ EZBER-
LEYEN BEN..
EN ÇOK DA
* PERDELER HEP PERDELER
HER YERDE, HER YERDELER
PENCEREDE, KAPIDA
GEÇİTTE, KEMERDELER
PERDELER HEP PERDELER..
YA BENİM SEVDİKLERİM..?
ŞİMDİ NERDE, NERDELER..?
.....
annem öldüğü gün ise;
ANNE GİRDİN DÜŞÜME
YORGANIN OLSUN DUAM
MEZARINDA ÜŞÜME
ANLAMAM, ANLATAMAM
DÜŞEN DÜŞTÜ PEŞİME
ARTIK VADELER TAMAM..
deyişlerini dev yürekli şairin
hiç unutmayacağım..
şiir hakkında ise
-birgün anlaşılır şiir
çoğu gitti azı kaldı
ekmek gibi azizleşir
çoğu gitti azı kaldı-
demişti..
ve ölümü sevdiren bize de o!
ölüm güzel şey
budur perde ardından haber
hiç güzel olmasaydı
ölür müydü peygamber..?
dizelerinde olduğu gibi..
ki sözün sultanı idi
kelimelerim onu anlatmaya
bu kısıtlı zamanda az kalır..
paylaşım için teşekkür ederim.
ED. 319 /
Jale Keskin (Karadurmuş)
Surda gedik açmıştır Büyük Üstat.
Cehalet surlarını delen aydın edebiyat severler bu gedikten akın akın Ülkeye ve dünyaya yayılmaktadır.
Necip Fazıl'ı anlamak ayrıcalıktır.
Yazınız da Gayet güzel olmuş.
Duygularınızı anlayabiliyorum.
Ve saygı duyuyorum.
Tebrikler. KUTLARIM SİZİ.
Jale Keskin (Karadurmuş)
Necip Fazıl KISAKÜREK gibi asrımızı ve gelecek kuşakların şiir hayatlarını ve edebiyat dünyalarını projektör misali aydınlatan bir üstad hakkındaki anlamlı ve vefalı yazınızı okuyunca Üstadımızın vefatından sonra kaleme aldığım bir şiiri sayfanızda sunmak istedim..
Mustafa EROL
Necip Fazıl
Nice şairler geldi geçti,nice şiirler yazıldı.
Şairler Sultanı elbet,Necip Fazıl’dı.
Necip Fazılla tekemmülleşti,Türk Şiiri,
Kelimeleri dans ettirip şiir yaptı,şiirin piri.
Türk Gençliğine armağan etti Sakarya’yı,
Sakarya ile anlattı,üstümüzdeki angaryayı.
Her ceza,fikre verilen cezadan daha azdı.
O, Zindandan Mehmet’e Mektup’ta bunu yazdı.
Yalnızlığını haykırdı aleme,kaldırımlarla.
Kaldırımlarla İlerledi şiirde, büyük adımlarla.
Şarkımız’la anlattı,hülyalardaki genç insanı,
Muhasebe’yle ortaya koydu,amelle imanı.
“Geçilmez” şiiri en son şiiriydi,geçti gitti.
O’na verilen süre de nihayet,son buldu,bitti.
Şimdi, her güzel şiirin altında,adını ararız.
Üstadım,seni her dem hayırla,duayla anarız.
MAYIS-1983
Mustafa EROL
Jale Keskin (Karadurmuş)
felah mı O nda felah,
silah mı O nda silah
sende kim oluyorsun
asıl sabreden ALLAH...
diyor üstad....ona ne desem boş...ne zaman okuduysam onun şiirlerini tekrar tekrar mest oldum...bu dizeleri herkes söyleyemeyeceğine karar verdim en sonunda...
ondan bahsederken bile nasıl bahsetsem acaba diye düşünürüm hep ama kendi türkçemde onu tarife bir kelime bulamıyorum ben.......tebrik ederim sizi siz onu güzel tarif etmişsiniz.....
saygı ve esenlikler....
necip fazıl üstat hayranlığınızı biliyorum sevgili jale..ve üstadı sizinle birlikte paylaşıp okuma mutluluğuna erebilme onurunuda yaşadım..Necip Fazıl ile ilgili düşünceleriniz paylaşımlarınız her daim bende hayranlık uyandırmıştır.Onu bukadar güzel ifade edebilme ve bizlerle paylaşmanız şiir yüreğinizin necip fazıl daki temasıdır.
Nadide takı gibi duran güzellikleri nadide yürekten bize aktardınız.çok teşekkür ederim size.
saygılarımla.
cemilmelih.
Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.
allah rahmet eylesin büyük şairimizi nur içinde yatsın yeri dolmaz necip fazılların saygılarım
Ben şair değilim haddimi aşamam
Yüreğim burkulur inkâr edemem
Bir necip bir nazım asla olamam
Aklımdan geçeni kalbim yazıyor
üstad ların anısına bir dörtlük saygılarımla +5
Şairmi arıyorsun
Yada Şiirin Gerçek Hakikatinimi
Sana Diyeceğim Yok Seni Tutan tutmuş
Hakikate çarpılmışsın zaten..
İçinde Neip fazıl geçen Ve onu anlatan bu yazını su gibi içtim içim ferahladı..
bir alıntıda benden hediye olsun ustadın ruhuna...
Ümidim yılların seline düştü
Saçının en titrek teline düştü
Kuru bir yaprak olup eline düştü..
İstersen rüzgara salıver gitsin
Sevgili Jale.! Bir necip Fazıl hayranı olarak yazınızı heyecanla okudum..Keşke okullarımızda.milli şairlerimize gereken alakayı gösterebilsek keşke.!
Niçin küçülüyor eşya uzakta.?
Gözsüz görüyorum rüyada nasıl.?
Zamanın raksı ne bir yuvarlakta.?
Sonum varmış onu öğrensem asıl...!!!
Sevgi ve muhabbetle.
Ahhh beni vuran Sakarya ..
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
…………………………………
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!(N.Fazıl)
Ve usta'yı böylesi anan; ona ahde vefa sunan'a tebrik. takdir ve saygılar. tam puan.