- 773 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
nede çok bilirmişiz,
Ortama bir günün 8 saati işde, 8 saati uykuda geçerken , kalan kısmına da kendi hayatın deniyor.
60 yaşına geldiğinde, kendini 20 yaşında hissedenlere koca ömrün 40 yılı nerede kaldı diye sormaya gerek yok o halde.
Öğrendiklerimiz, anılarımız ,onları unutmayalım diye çekilen resimlerimiz ,acımız,tatlımız kısaca herşeyimiz, üçte birlik o özel hayatımızdadır.
Gün ile ben... Bul-Sakla oynuyoruz... O benden birşey saklıyor, ben arıyorum...
Kimi zaman buluyor çoğu zaman bulamıyordum... Her yaşanan günde saklı bir ömür varsa,arayıp bulmam gerek.
Birin az, üçün çok olduğu zamanda kararın adı bildiğim iki idi.Bir oğlum varken,hayat terazimin öbür kefesini dengeleyen bir kızım yeni doğmuştu...
O güne kadar onların benim için neler ifade edebileceğini belkide hiç anlamamıştım. Ya onlar ? Kendilerine yüzlerce cevapsız soru soracak kadar büyümemişlerdi bile...
Onlar için...
Yaşamak için... Belki de gizli olanı bulmam için onlardan ayrı geçecek günlerde ,onlarla bir olan yüreğimle başka bir yerde diğer üçte birlik ömür için, gitmem gerekti... Ve gittim...
Düşüncenin sırat çizgisinde ilerlermeye çalışırken, bedenin ihtiyaçlar eziyetine katlanarak, karşılamaya çalışmanın kaçınılmaz olduğu zamandı...
Kendime kalan zamanı uzun kılabilmek adına uykudan vazgeçtiğim bir gece;
İçime dolan duygu selinin benide boğduğu bir zamandan kurtulabilmek için kağıtları kayık ederken kalemimdi suları yaran küreğim... Ne olursa olsun, onlar yoktu yandımda, suların ortasında kaptanlığı bırakmıştı yüreğim,
Batır dedi şu kalemin ucunu kağıda ,delinsin kayığın... O da batsın... Sen de bat...
O’na uydum...
O, yüzünde kalmaya çalıştığımın derinliğin içine düşmüştüm. Hayır boğulmamıştım, Kızım orada elimden tutmuştu , gülümseyen yüzünde konuşamamanın verdiği huzur ile gözleri sanki bir şeyler söyledi, sanki ” seni duydum baba” dedi... Onun dili olmasada gözleri konuşuyordu, ben ise sağır,dilsizdim...
Ama biliyordum artık, o gün bir şeyi öğrenmiştim ben, hemde en önemli olanı...
O ,kendisi tek kelime bile edemiyecek kadar küçük kızımın bana öğrettiği
Allah’ımın öğrenmemi istediği şeyi;
GÖRMEDEN SEVEBİLMEYİ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.