AŞK
AŞK
Bazen düş kurmak suya yazmak gibidir, yazarsın su alıp götürür uzaklara. Aşk, gözleriyle bakana aittir. Gidişler, çokça zaman kanatır insan yüreğini. Âşıklar kavuşunca aşk biter; sıradanlık, alışkanlık başlar.
Aşk keskin bir bıçaktır; bakarken veya bakılırken o sıcak yara hissedilmez fakat birinin yüz çevirmesinden (ayrılık) sonra o aşk yarası soğur ve sonsuz bir acı içinde yaşamak kalır, belki ömür boyu gönül yarasıyla…
Bununla beraber aşk içi bal dolu bir kovandır, önemsenirse tabii… Bence kalabalıktan gizli aşklar güzeldir çünkü aşk yabani kuşlara benzer, ürkütücü gözlerden uzak, âlemin diline sakız olmamasına dikkat edilmelidir.
Şimdi görülüyor ki ulu orta yerde özelikle gösteriş yaparcasına, sanki hep birilerini kıskandırmak ve birazda kendi büyüklüğünü veya üstünlüğünü dışa vurmak histerisiyle yaklaşırlar. Tabii bu histerik yaklaşım Real bir aşkın yaşanması demek değildir.
Bir de aşkı sadece birliktelik olarak algılayanlar da var. Sevişmek ve cinsel arzularını tatmin etmek… Oysa birbirine dokunmadan gözleriyle, hisleriyle ve anlaşılmış bakışlarıyla aşk yaşamak daha anlamlıdır. Şimdi nerdeyse aşklar Pazar çarşıda satılır bir hal almış, cebi dolu olan alıyor…
Bununla birlikte, ne hikmetse “aşkın gözü kördür” yerine aşkın yaşı yoktur yaklaşımı var, yaşlı birinin, kızı yaşında biriyle aşk yaşaması bile normal görülür…
Bence aşk bireysel küçük bir özgürlüktür, değişimdir, fedakârlıktır ve çokça azaptır tüm bunlara rağmen acı çekmeye değerdir eğer içten yaşanılan bir aşksa… Acı çekiyorsam aşığım; yetmek vardır, yetinmek vardır ve sahiplenmek. Vardır.
Aşk kavuşmamaktır sonsuza dek ama hep kavuşma umudu taşımakla yükümlüdür; eğer aşk evlilikle noktalanmışsa aşk bitmiştir…
Aşk küçük bir liman olmakla beraber binlerce gemileri barındırabilir bir güce sahiptir; mutluluk, gözyaşı, keder, özlem ve her mevsimin tüm özeliklerini alarak…
Aşk, karmakarışık duyguların bir yerde toplanmasıdır bir bakıma, aşk, tüm sevgileri içinde barındıran bir hazinedir. O hazineye ulaşmak için çok çaba göstermek gerekir; kimi zaman önünüze badireler çıkar aşmanız, kimi zaman da mutluluk çıkar önemsemeniz gerekir.
Aşk, asla sakız gibi çiğnememeli, ayrılıkta da beraberlikte de saygıyla bakmalı, sevgiyle anmalı ve değerli bir mücevher gibi saklamalı, ismini hep ama hep yüreğinde saklamalı. Ulaşılmış veya ulaşılmamış önemli değil önemli olan uzağında da olsa içinde hissetmiş olmalı.
Aşk, bir çeşit inovasyondur insan ruhunda; insanların dünyaya, hayata bakış açışı değişir. Tüm bunların olması için ve yaşanılır içten bir aşk için dürüstlük ve çokça sevgi gereklidir.
H.R.Y@2011
YORUMLAR
Aşk üzerine yazılan harika bir yazı..
Aşk nedir bilen var mı?....
......................
Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!..
.....................
Demiş şair ...Aşk bunları düşündürür mü?
....................................
Kutlarım....
DemAN
Çok teşekkür ederim, katkı vererek yazıma renk katın, sağol can
sevgilerimle