- 1852 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk ve ruh üzerine...
""Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir... Aşk gözle değil ruhla görülür."
Böyle demiş usta İngiliz şair ve oyun yazarı William Shakespeare (1564-1616)...
Aklımda bu sözler vardı hergün aşındırdığım şehrin yollarında.Yağmur ufak ufak çiseliyor ve şehir bana bu haliyle hiçbirşey vaadetmiyordu.Seyyar satıcılar o her zamanki bilindik hayattan bıkmış tavırlarıyla mallarını satmaya çalışırken,genç bir kız yanımdan geçiyor ve belli ki elinden düşürmediği cep telefonuyla karşıdaki çocuğa olan sevgisini sesinin vurgusundan belli etmeye çalışıyordu."Yemeğini yedin mi peki?" diye soruyordu.Karşıdakininse ne cevap verdiğini duymuyordum...
Neredeyse otuzlarına gelmişti kadın.Ayna da makyajsız yüzüne bakıyordu.Bütün gün yorulmuştu.Şimdiyse sıcak bir duştan sonra sadece dinlenmek,belki birazda uyumak istiyordu.Duşunu aldıktan sonra televizyona baktı biraz.Ekranda gördüğü saçmalıklar canını sıkmaya başlayınca tv’yi kapatıp bir kitap aldı eline.Genç sayılırdı ve güzeldi.İyi de bir işi vardı ama karşısına doğru düzgün biri çıkmadığı için biriyle birlikte olmak fikrine pek te sıcak bakmıyordu.Aklına hergün işyerinde karşılaştığı şu kırmızı kravat,beyaz gömlek ve siyah takım elbiseli adamları getiriyordu ama...Yok hayır istediği bundan fazlasıydı.Abone olduğu gazetede kadınlar ve erkekler üzerine yazı yazan şu adam geldi aklına.Adam alkolikti besbelli ama kadın ruhundan anlıyordu doğrusu.Böylesi adamlar neden etrafta olmazdı ki?Canı sıkıldı ve kitabı bi kenara atıp son zamanlarda sık sık yaptığı gibi bilgisayarının karşısına geçti.Hobi olsun diye şiir yazıyor ve bunları edebiyat sitelerinde yayınlıyordu..Olumlu tepkiler alıyordu yazdığı şeyler ama o bu işi o kadarda ciddiye almıyordu..Geçen gün iyi yazan bir kalemle tanışmıştı ama adam her ne kadar yazın işinde iyi görünsede msn de yaptıkları sohbette karşısındakine güven vermiyordu.Bir insan bu kadar doğru düzgün olabilir miydi?Hiç sanmıyordu...
Arkadaşın çağırdığı cafeye nihayet varmıştım.Orada beni biriyle tanıştıracağını söylemişti.Kız arkadaşının bir arkadaşımıymış neymiş.Bu tip tanışmalardan sıkılırdım gerçi ama dostum kıramayacağım biriydi,kabul etmiştim.Cafeye vardığımda bizimki oradaydı ama masada kız namına birşey yoktu henüz."Naber?" dedim."Ne olsun.." dedi bezgin bir şekilde.Birlikte olduğu kızla bir buçuk seneden beri çıkıyordu ve ikiside beni iyi tanıdıkları için doğru düzgün birisiyle olmamı istiyorlardı.Çaylar geldikten sonra yaktığım sigaranın ardından dostuma şöyle bir baktım ve "Yorgun gibisin?" dedim."Sorma" dedi."Kavga ettik dün gene bizimkiyle..."Neden diye sormadım tabi ki.Kız arkadaşı kıskanç birisiydi ve son zamanlarda çocuğa dünyayı zehir ediyordu doğrusu.Bizimkinin de bunda payı vardı tabi ki.Gülümsedim ve "Sence ben yalnız başımayken mutsuz mu görünüyorum?" diye sordum.Tam cevaplayacaktı ki gözleri arkamdaki birşeylere takıldı ve birden ayağa kalktı.Kızlar gelmişti ve ben de yavaşça ayağa kalktım.Bengü (bizimkinin kız arkadaşı)Erkan’ı sinirli bir şekilde öptü ve "Tanıştırayım bu da arkadaşım Jale" dedi.Genelde her zaman yaptığım gibi kızın ilkönce ellerine baktım ve bakışlarımı yavaşça yüzüne doğru çevirdim...
Konuşmanın ortasına geldiğimde biraz işim olduğunu ve gitmem gerektiğini söyledim.Masadakiler şaşırmıştı.Özellikle de kız.Her haliyle kendine güveni belli oluyordu.Güzeldi evet çok güzeldi ama...O kadar.Sadece güzelliğinin herşeyi çözebileceğini sanıyordu.Şu kendinden emin duruşu,sigarasını yakışı...
Şehrin sokaklarındaydım yine.Birikmiş faturalar kafamda dolaşırken evin yolunu tutmuştum bile.Kapıdan içeri girdiğimde kedi (Maximus, adı buydu) bacaklarıma sürtünmeye başlamıştı gene.İlkin yemeği ocağa koydum sonra da sobayı yaktım bi çırpıda.Bilgisayarımın başına geçtim sonra da.En son eklediğim şiire gelen yorumlara baktım şöyle.İnsanlar hakkımda ne düşünüyordu acaba?Büyük ihtimalle kim olduğuma dair en ufak bir fikir yoktu kafalarında.Yemeğimi yedikten sonra çayı koydum ocağa.Bir sigara yaktım kendime ve aklımda Shakespeare’in sözleri vardı yine.Aşkların değişebileceğini biliyordum.Ruhla görülebileceğine gelince...Buna ise tüm kalbimle inanıyordum doğrusu.Sadece o ruhu nerede bulacağımı bilmiyordum.Ama bu şehirde olmadığının da farkındaydım...