- 588 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BAĞNAZLIK
BAĞNAZLIK (Taassup )
İnsanlar çevresine geniş bir alandan bakabilmelidir. Dar kıstaslar içinde hani derler ya at gözlüğü ile bakmamalıdır. Bilhassa şunu gayet iyi bilmelidir ki kendi doğru bildikleri dışında da doğruların olabileceğini kabüllenmelidir.
İnsanlarımız arasında bağnaz denildiği zaman sadece dini konularda kullanılıyormuş gibi bir görüş mevcuttur. Bağnazlık dini konularda olduğu gibi, siyaset, ekonomi, kültürel, ideolojik, ilkesizlik, töre alanında, ilmi konularda bunlardan her birisi veya birkaçı ile birlikte doğru veya yanlış olduğunu bilerek veya bilmeyerek fikri sabit olarak karşı çıkmaktır.
Ne yazık ki fikri sabit durumu insanlarda o kadar ileridir ki bir hastalık haline gelmiş olanları da az değildir. Bu gibilere doğruyu asla kabul ettiremezsiniz. Her şeye kendi bildiğine uygun düşmüyorsa karşı çıkarlar. İtiraz ederler. Hatta öyle durumlar ortaya çıkar ki bu hareketler sözle ve mimiklerle olurken ileri duruma vardıranlar işi fiziki saldırıya kadar götürebilirler. Burada bir kişiye amma da bağnaz fikirlisin karşındakinin fikrinede saygılı ol onun daha gerçekçi olduğunu veya olabileceğini de göz ardı etme dediğimiz zaman hakaret olmaz. Bir uyarı için bu kelime kullanılır.
Zaten bağnazlık fiziki zorbalığa vardırıldığı , en aşağılayıcı hakaretlere sebebiyet verildiği zaman yobazlık ortaya çıkar. Tehlikeli olanda budur. Bağnazlık yobazlık değildir. Taassupluktur. Aşırı hastalık halini alan bağnazlık yobazlığa dönüşür. Çünkü böyle cehalet örneği sergileyen, her konuda çabuk kandırılabilen, iradesi zayıf, hiç bilmeyip biliyormuş havasında olan, her konuda fikirlere karşı yıkıcı savsaklayıcı davranan kişiler yıkıcı bölücü ideolojik tavırlı oluşum mensuplarının tuzağına düşerler. Onlar tarafından gayet güzelce farkında olmadan militan olarak kullanılır.
İnsanların bu zayıf karakteristik yapısı onları kibirli ve gururlu yapar.Kendileri gibi düşünmeyenleri, kıskanırlar.Fesatlanırlar ve çekememezliğe ,hoşgörüsüzlüğe,kendisinden ilerideymiş gibi gördüklerine karşı nefret ve cehaletle yaklaşırlar.
İnternet sitelerinde örneklerini bolca gördüğümüz ve okuduğumuz yorumlar bunlar gibilerle doludur. Dima karşılarındaki kişilerin fikirlerine olumsuz yaklaşırlar. Tenkitleri ve yorumları kırıcı, hakaret vari, aşağılayıcı dediğim dedik havasındadırlar. İşin hiç iyi ve doğru olabileceğini görmez. Onun dediği doğrudur. O en iyisini bilir. Hele hele birde konuyu dini cihete çekip sizi inançsız,zındık sayabilir. Ama ateis birirsi ile kolkola gezmeyi de marifet sayar. Saygısızlığın en alası bu gibilerde vardır. İkiyüzlülük,çıkar ve menfaat duygusu,riyakarlık bu gibilerin sermayesidir. Başkaları tarafından kullanılmaya ve pazarlanmaya yatkın kişilerdir. Böyleleri oturum toplantı ve kongrelerde de çok görülür.
Bağnazlık eşittir taassup diyebiliriz.Taassup ise cehalettir. Kültürsüzlüktür. Başkalarına saygısızlıktır. Bağnazlığın (Taassubun) düşmanı ilimdir. İlim ise okumakla elde edilir. Araştırmakla doğruyu bulmakla olur. Maalesef okuyan ve araştıran bir toplum yapımız yok. Eğitimsiz toplumlar da fertler yıkıcı oluşumların kucağına çabuk düşerler. Bunun içindir ki çoğunlukla insanlarımız arasında tesanüt,hoş görü,hukuk tanımama ve tahammülsüzlük hat safhadadır.
Her türlü görüşe, her türlü inanışa,her türlü fikre saygı ile yaklaşılması onlarında içinde doğruların olabileceği, kendi fikir ve görüşlerimizinde yanlışlarının olabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Allah’ın kutsal kitabı Kur’anda aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdıracağız diyor. Bağnaz olmayacağız ve aklımızla hareket edip kendimiz doğruları bulmaya çalışacağız.
Bağnaz denilen fikri sabit taassup erbabı kişiler bir nevi hasta kişilerdir. Psikolojik yapıya sahiptirler. Tabi bunlar bunun farkında olmaya bilirler. Ama gerçek böyledir maalesef.
İnsandaki bilgi yetersizliği, kültürsüzlük çalışma ve iş hayatında da bağnaz düşünceli kılar insanı. Astını veya üstünü kıskanmak, çekememezlik, terfi ve liyakat için başkaların karşı akla hayale gelmeyen hareketlere tevessül edebilirler.İçinde bulunduğumuz çağa ayak uyduramayanlar da da bu hastalık hali görülür. Mala ,menfaata düşkün yaradılışlı kimseler başkaları tarafından kullanılmaya yatkın oldukları için onların tuzağına düşerler ve fikri sabit fert olup onların emri sabitliğine hizmet ederler ve savunurlar bilhassa siyasette parti düşkünlüğü gibi. Olaylara hiçbir zaman tarafsız yaklaşmazlar.
Yazımda daha fazla açıklamalarla okuyucuları yormak istemiyorum. Bakınız Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) ne diyor.
DÜNYAYI İSTEYEN İLME SARILSIN, AHRETİ İSTEYEN İLME SARILSIN,HEM DÜNYAYI HEM AHRETİ İSTEYEN YİNE İLME SARILSIN.
Her kötülüğün düşmanı ilimdir.Bilği ve kültürdür. Buna sahip olmak ise her türlü matbuatı okumak araştırmakla mümkündür. Allah bütün insanlarımızı kötü fikirlerden ve fikri sabitlerin şerrinden korusun.
DURMUŞ KARABAĞLI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.