- 732 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mary...
Sevgili Mary...
Nasılsın?
Umarım iyisindir ve her şey yolundadır...
İstanbul’a dün gelebildim. Beni sorarsan bende iyim ve sıhhatim yerinde. Beni her gece uykusuz bırakan baş ağrılarımdan eser yok.
Sebebi memleket hasreti imiş demek ki!..
Lakin sana olan hasretim kalbimde başkaca ağrılar başlatmakta...
Sana vedâ etmemin üzerinden tam 36 gün, 13 saat, 27 dakika geçmiş olmasına rağmen, ruhumun derinliklerinde ki özlem takviminde bu süre sanki bir asra tekâbül etti...Seni daha şimdiden o kadar çok özledim ki bilemezsin...
Tek tesellim İstanbul’a yeniden kavuşmuş olmam!...
Şu an, en son çıktığımız piknikte sana kartpostalını göstermiş olduğum Bosphorus’tayım.
Hafif bir rüzgar esiyor...
Karşıma Anadolu Hisarı’nı, sağıma Rumeli Hisarı’nı almış en az bir asırlık büyükçe bir çınarın gölgesinde kahvemi yudumlamaktayım. Burada muhteşem bir boğaz manzarası var... Altında oturduğum çınar ağacının yaşı, sanırım senin ülkenin kuruluş tarihinden daha bir eski!..
Kendime kızıyorum !...
Hiç izninin olmadığını bile bile keşke seni de getirebilseydim buralara. Ne iyi olurdu.
Mary!..
Şunu çok iyi anladım ;
Sana veda ederken en son öpüştüğümüzde yüreğimi sana bırakmışım ve senin yüreğini almışım. Her atışında seni hatırlamamı başkaca hiç bir şeyle izah edemiyorum...
Sende bu garip fakat muzazzam duyguyu hissedebiliyormusun?
Bu dönüşüm benim için uzun bir gemi seyahati ile oldu... New York’tan Southampton’a on sekiz günde gelebildik. Sonra Fransa ve trenle Türkiye...
Tüm gördüğüm şehirler, savaşın izlerini tam anlamı ile silmiş gibiler. Her kes geleceğe büyük bir umutla bakıyor...
Tıpkı bizim gibi !...
Bu kısacık mektubumu sana sadece sağ salim geldiğimi bildirmek ve sana olan hasretimi dile getirmek için alalacele yazdım. Umarım bağışlarsın...
Az evvel çingene çiçekçiden bir demet gül satın aldım... Koklayıp boğazın akıntılarına bırakacağım...
Maksadım o güllerin koca okyanusu aşıp sana ulaşaması...
Kim bilebilir ki ulaşamayacağını...
Şimdilik yazacaklarım bu kadar...En kısa sürede daha uzun yazacağımdan emin ol. Belkide bıkacaksın!...
Mary!...
En derin hasretlerimle bütün hücrelerinden öpüyorum...
Tabip Kamil
İstanbul pazar.
ahad...