ANILAR KAYBOLMASIN
İnsan beyninin yarattığı bilim ve teknoloji, yine insan hafızasına yerleşen anıları silecekmiş. Böylece insanlar istemediği anılarını, beyne yerleştirilen bir küçük cihazla ortadan kaldırarak rahatlayacakmış…
Son haberler arasında dikkatimi en çok çeken bu konuyu ele almak gereksinimi duydum.
Tarih ve edebiyat dünyasında önemli bir yeri bulunan ve geçmişe ışık tutarak güne ve geleceğe yol gösterecek olan anılar yok olmadan kayda alınmalıdır.
İnsanlığın büyük bir bölümü anılarla yaşayarak geçmişle avunmakta iken bu yeni gelişmeler bir anda yeni boşluklar yaratacak ve insanoğlu boşalan kafasına- hafızasına yeni şeyler doldurmaya çalışacaktır.
Anılarla yaşayan insanlar zihinsel ve psikolojik güçlerine yen temeller yaratmak için gayret edecekler, belki de yeni insan tipleri ortaya çıkacak.
Anılar ve insan, anılar ve diğer canlılar, anılar ve doğa, anılar ve gezegenler, anılar ve uydular , anılar ve anı silen cihazlar üzerine neler yazılıp çizilecek şimdiden merak ediyorum.
Bu konular üzerine okullar da münazaralar,münakaşalar ve söyleşiler düzenlenmeli, gençlerin yeni ufuklara yönelerek bu alana kafa yormaları sağlanabilir.
Dolu kafalardan dünya ne gördü ki boşundan ne hayır görecek diye bilirsiniz,
Bu denli yaratıcı,yapıcı ve verimli insan kafasını-hafızasını olumsuz şeylerle dolduran bir eğitim anlayışı dolgun ve olgun kafalı insanı yaratabilir mi?
Gelişen bu bilim ve teknolojiye ulaşacak, onu alacak, işleyecek, geliştirecek ve kullanacak insanı ve insanları yaratmazsak yaya kalır ve avucumuzu yalarız.
‘Atı alan Üsküdar’ı geçer.’ İnsanların ne anı ve ne de yanı kalır.
Boş kafaların yeryüzünde kol gezdiği düşünülürse kim bilir nelerle karşılaşacağız?
Bu soruları daha da çoğaltmak ve bu konu üzerine kafa yormak gerekecektir.
Dolu kafalarla boş kafalar arasında büyük bir çekişme ve çatışma ortamı doğması sonucunda zaten binlerce sorunla uğraşan ve küçük ama büyük işlevleri yerine getiren insan hafızası yeni çabalarla yeni anılar yaratacak,depolayacak,saklayacak ve sonra da satacaktır.
Dünyada anı kitapları pek satılmaz. Şimdi binlerce yıllık insanlık tarihindeki anıları bir an evvel toplamak,derlemek,yazmak,belgelemek ve geleceğe aktarmak önem kazanmaktadır.
Haydi yazarlar anı kitabı yazmaya !
Anılar, ancak yazılarak yada bir ses kayıt cihazına aktarılarak kalıcı hale getirilebilir.
İlk okul öğretmenimiz karne tatilinde anılarınızı yazın derdi. Daha sonra bu konuda fazla bir şey duymadık.Demek ki anıların önemini bilen ve bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da üzerine düşeni yapan en büyük ve önemli bir eğitim kurumu olan Köy Enstitülerinden mezun olarak öğretmenlik yapanları bu noktada bir kez daha anımsayarak en derin saygı ve minnetle selamlamak gerekiyor.
Tarihe ışık tutan anılardan çok yararlanılır.İnsan yaşamına renk katan anılar silinmeden ,aklımız ve anılarımız başımızdan uçmadan yakalamak kaleme ve kayda almak zamanıdır.
İnsan beyni sıfırlanmadan birikimleri bir altın kafese koymalıdır.O kafes kitaptır.
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
"...Anılar, ancak yazılarak yada bir ses kayıt cihazına aktarılarak kalıcı hale getirilebilir.
İlk okul öğretmenimiz karne tatilinde anılarınızı yazın derdi. Daha sonra bu konuda fazla bir şey duymadık.Demek ki anıların önemini bilen ve bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da üzerine düşeni yapan en büyük ve önemli bir eğitim kurumu olan Köy Enstitülerinden mezun olarak öğretmenlik yapanları bu noktada bir kez daha anımsayarak en derin saygı ve minnetle selamlamak gerekiyor. "
ÇOK DEĞERLİ ÜSTADIM MERHABALAR;
öncelikle hoş geldiniz diyorum..bilmeyenler ne hoş geldini diyebilirler..tatilden dönüş anlamında hoş geldiniz ve çok çok da önemli bir konuyla sayfafayı ve gönülleri aydınlattınız..evet çok önemli bir konu..benim özellikle yukarıdaki bölümü almam bir eğitimci gözüyle gelecek kuşaklara çok kötü bir miras birakacağımız endişesi taşımamdandır..nerde o eski köy enstitüsü öğretmenleri..köyün yada her nerdeyse bulunduğu yer ,mekan ve konumda amir ,imam doktor,işçi ,çifçi ,marangoz ,(sadece okulun değil köyünün de nerdeyse evlerini yapan ören sıvayan..)ustası velhasılı her manada her şeyi ve yol göstericisi ve önderi olmanın yanısıra birde sizin gibi bizim gibi belkide gelecekteki türkiyenin son kuşağını yetiştiren atatürk ve cumhuriyet bekçisi ve güvencesi muallimler..artık bu insanlar ve bu değerler pekte önem taşımaz oldu..o büyük küçük sevgi ve saygısı ,millet malının kutsallığı ahlaki değerler içinde örf ve adetlere bağlı ,toplumun istendikleriyle örtüşen ve onlara hizmet edecek davranış ve alışkanlıklar elde edecek birey yetiştirmeden çok SBS yarışı içnde salt sayı ve bilgi yüklenen ,rol model üstlenecek ,tabiri caizse ,salt batı patentli ve daha çok ağırlığı bana (ülkeme) ait olmayan değerler sistemiyle proğramlanmış insan yada gen bir nesil ,neyin ve ne kadar sahibi olur bilmiyorum..biliyorum uzattım..aslında yazacak o kadar çok ve güzel şeylere yol haritası ki yazınız ..iyi bir kalemşör olmak gerek düşünenlerin anlam bulabilmesi için..diyor kutluyorum bu anlam dolu yazının beyin ve kalemini..
ipekyolu
ilgi ve yazıma katkı veren değerli yorumunuza
çok teşekkür eder,selamlarımla başarılar dilerim.
Sayın Yahya AKSOY,
Hafızamda şöyle bir cümle kalmış; " Geçmişini bilmeyen, geleceğini planlayamaz"
Belliki toplum mühendisleri, insanların zihinlerinden anıları silip, kendi gelecekleri için robot insanlar tasarlıyor.
Ümit ederim, biz bu robotlaşmış insanlardan olmayalım.
Yazınızı beğenerek okudum. Tebrik eder, saygılarımı sunarım.
ipekyolu
İşgi ve torumunuza çok teşekkür ederim.
Her şeyle oynayanlar şimdi de insan beynine
el atmaktalar robot insan yaratmak için belkide...
teşekkürler,selamlar,başarılar.