- 1468 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
'YAŞAYAN ÖLÜ OLMAK'
...Arkadaşların fısıltısıyla uyanıyorum. Benden önce kalkanları görüyor yataktan kalkmak istiyorum bir an önce ;ama birden ağır bir isteksizlik işliyor kalkacak gücü bulamıyorum. arkadaşların beni yatağa bağladığını zannediyor üzerime bakıyor ip falan göremiyorum. Ne tekrar uyumak, ne yatmak ne de kalkmak istiyorum, elim kolum bağlı sanki, hiçbir şey yapamıyorum.isteksiz yaşamanın acısını tadıyorum. Büyük bir farklılık dikkatimi çekiyor başım ağrımıyor,acımıyor,sızlamıyor gözlerim yanmıyor. iyileşeceğim mucizevi günün bugün olduğunu düşünüyorum ve bu sevincin verdiği mutluluğun enerjisiyle yataktan kalkıyorum.Yüzümü yıkarken alnıma suyun dediğini hissetmiyorum tekrar tekrar yıkıyor yine hissetmiyorum. Arkadaşlarla alt kata kahvaltıya inerken her sabah olduğu gibi sanki zehir yiyecekmişim gibi dayanılmaz reddedilmez bir isteksizlik doğuyor...işte bu yüzden yemekhaneye her adım atışımda , birazcık daha yaklaştıkça, içimdeki kar topu büyüklüğünde ki acı çığ oluyor...Yüzümdeki eksik tebessüme karşın aşçının güler yüzü donuyor.Masaya otuyor, çaya şeker katıp karıştırıyorum. Büyük bir isteksizlikle çay bardağını ağzıma yaklaştırıyor ilk yudumumu çekiyorum. Çay acı denecek kadar tatsız geliyor. Çayı eski günlerimde içtiğim çayın tadını düşünerek içiyorum; yoksa bir yudum bile içemeyeceğimi biliyorum.Gözümde imkansız gibi görünen kahvaltı bitiyor.Koğuşuma doğru yol alıyorum.Koğuşumun kapısını açarken birden başım dönmeye başlıyor geçti geçecek diye beklerken;önceki günlerimi hatırlıyor baş dönmesinin 2-3 saatte anca geçeceğini ya da gün boyu süreceğini anlıyorum.Aklıma ilacım geliyor.Küçük bir istek ve büyük bir mecburiyetle ilacımı içiyorum.Yarım saate kalmaz baş dönmem bitiyor... Yürürken başımı kaldırıp karşıya doğru baktığımda yine büyük bir işkencemin başladığını görüyorum okula gidiyorum.Arkadaşları görüyorum yüzümde olmaz sa olmaz tebessümü farkediyorlar ama birşey demiyorlar.Okuldaki derslerden sohbet ediyoruz,tabi bugünler için hiç sevmediğim konulardan ... Her zamanki gibi ilk derse giriyorum pes etmiyorum içimdeki karşıkonulmaz isteksizliğe karşı.Dersin yarısına kadar dayanabiliyorum, yavaş yavaş gözlerim ve alnım yanmaya başlıyor. Karşıya bakıyorum karşımda hocanın tahtaya birşeyler yazarak ders anlattığını biliyorum ama hiçbirşey göremiyorum,sağlam gözlerle kör olmakta varmış.Başımdaki ağırlık artıyor dayanamıyorum başımı masaya koyuyorum...Yavaş yavaş kulaklarımda gidiyor, hocanın türkçe ders anlattığından bile şüphe ediyorum.Hangi dilde ders anlatıyor bu adam diyorum.Birçok ses duyuyorum arkadan arkadaşların fısıltısıda geliyor.Sınıfta sesin eksik olmadığını biliyor ve işitiyorum ;ama duyduklarımdan hiçbir şey anlamıyorum.Sonunda sıra arkadaşımın dürtmesiyle kendime geliyorum...Arkadaşların dışarı çıkmasıyla zilin çaldığını anlıyorum.Derste kalmaya bugünde direnemeyeceğimi anlıyorum.Tenefüste arkadaşla okulun bahçesinde geziyoruz.Her ne kadar arkadaşımla gezsem de kendimi ıssız bir adada dolaşıyor gibi yalnız hissediyorum.Mevsim kış ama güzel bir ilkbahar havası var bugün.Güzel günü görüyorum ama yaşayamıyor ve hissedemiyorum.Ilık rüzgarlar esiyor alnıma çarpıyor, rüzgarın alnımı eski günlerde ki gibi okşamasını özlüyor ve istemeye çalışıyorum.Sadece özlemekle kalıyorum geri getiremiyorum o günleri... Kütüphaneye gidiyor ve bir kitap seçiyorum,aradığım kitabı bulduğumu düşünüyorum.Kalöriferin yanına bir sandelye çekip oturuyorum.Kitabın iştah açıcı ismini görüyor,birazcıkta olsa okuma isteğiyle başlıyorum okumaya.Okurken gözüm sayfanın sağına ilişiyor üçüncü sayfaya geldiğimi görüyorum.Okuduğumdan hiç bir şey anlamadığımı farkediyorum, her saniye katlanan acım yine katlanıyor. Sol yanımda bir acı hissetmeye başlıyorum.Sanki göğüs kafesime bir kuş hapsettim, sürekli çırpınıyor,özgür olmak istercesine.Her çırpınışında canımı yakıyor bunun farkında mı bilmiyorum. Damarlarımda dolaşan kanı hissediyorum adeta. Çırpınan kalbimi zorda olsa yatıştırıyorum. Hayatta insanı yaşama bağlayan tek şeyin istek olduğunuvher geçen saniye yaşayarak hissediyor ve anlıyorum.Ne yaşamak istiyor ne de ölmek adeta kararsızlık bataklığındayım.Çok zor günler yaşıyorum artık gülmekten de zevk almıyorum sadece yazmaktan zevk alıyorum... ’’Düştüğüm bu çağresizlik bataklığında da,her zaman ki gibi bizleri yaratan ’Yüce Allah’a’ sığınıyorum.Geçte olsa bugünlerden kurtulacağımı biliyorum.’’ ’04.01.2010’
Mesut ZEYTİN
’KAYBETTİKLERİM,KAYBEDEMEDİKLERİMDİR.’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.