- 1021 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KÜLTÜR- SANAT VE EDEBİYAT ETKİNLİKLERİ
KÜLTÜR- SANAT VE EDEBİYAT ETKİNLİKLERİ:
Ülkemizde bu başlık altında çok çeşitli etkinlikler düzenlenir. Bunlar zaman zaman çok çok başarılı, bazen de fiyasko ile sonuçlanabilir. Başarılı bir etkinliğin, elbette tüm ayrıntılarının, yeterli zaman önce, konusunda uzman kişilerce gözden geçirilip, aksaklıkların hiç olmaması ya da en aza indirgenebilmesi için, gerekli önlemler alınmalıdır.
Bu tip etkinliklerde genel olarak, şu ana başlıklar gözden geçirilmelidir.
1)Etkinliğin yapılacağı mekân ve ses düzeni.
2)Zamanlama ve etkinliğin duyurumu.
3)Etkinlik takvimi, proğram ve hedef .
4)Sempozyum katılımcılarının, sunucu ve konuşmacıların belirlenmesi.
5)Katılımcıların karşılama transferleri, yemek, ağırlanma ve dönüş transferleri.
6)Jüri; Seçici Kurul belirlenmesi, ödül töreni .
7)Güvenlik sağlanması.
Şimdi bu maddeler üstünde tek tek ve kısaca duralım;
1)Etkinliğin yapılacağı mekân ve ses düzeni:
Bu mekân, öngörülen sayıda katılımcı ve izleyicinin oturabilmesine elverişli, havadar , yazın serin, kışın sıcak biçimde, temiz bir mekân olmalıdır. Büyük kentlerde büyük otellerin konferans salonları, düğün salonları, eğer başkaca bir kültür salonu yok ise bu iş için kullanıma açılabileceği gözönüne alınabilir.
İçeride sigara içilmemesi ve etkinlik süresince, cep telefonlarının kullanılmamasına dikkat edilmeli, konuşma aralarında katılımcılara kokteyl tarzında içecek ve aperatif yiecekler sunulmasına uygun hazırlık yapılmalıdır. İsteyenin, paralı içecek bulabilmesine olanak sağlanmalıdır. Bay ve bayanların ve bedensel özürlülerin salona giriş ve çıkışına, güvenlik kontrolü ile olanak sağlanması, temiz ve standartlara uygun, bay ve bayanlar için ayrı ayrı kullanıma açık alaturka ve alafranga ”WC” önemlidir.
Ses düzeninde müzikal enstrümanların ve konuşmacıların, en net biçimce duyulabilmesini sağlayan teknik personelin gerekli aygıtları etkinlikten önce test etmelerinde fayda vardır. Arıza durumunda yedek parça ve servis sorunlarını çözecek ekipman hazır tutulmalıdır.
Yabancı konuklar var ise, simültane çeviriyle, katılımcıların bunları duyup, anlayabilmesine olanak verilmelidir.
2)Zamanlama ve etkinliğin duyurumu
Burada en geniş izleyici kitlesinin katılımının sağlanması için, uygun gün ve saatler tesbit edilmelidir. Etkinlikleri milli ve dini bayramlar dışında, tatil günleri dışına kaydırılması daha isabetli olacaktır kanısındayım. Ancak salt konser ya da tiyatro gösterisi sunumu ise; o zaman bu tür etkinlikler için, bayram tatilleri daha uygun fırsattır kanısındayım.
Tanıtım ve duyurular etkinliklikten en az bir ay önce, görsel ve yazılı basında duyuralacağı kamuoyuna açıklanacağı gibi, toplu taşıma araçlarında ve alışveriş merkezlerinde, afişleme yoluyla da duyurulabilir. Sempozyum ile ilgili birinci derecedeki çağrılı kişilere, aylar öncesinden gerekirse yazılı mutabakat anlaşması ve sözleşmeler yapılarak son dakika aksaklıklarını önüne geçilmelidir.
3)Etkinlik takvimi, proğram ve hedef :
Belirlenen süre dışına çıkılarak, sık sık proğram değişikliği yapılması, program katılımcıları ve sunucuları açısından hiç akla gelmeyen, çok önemli arazların çıkmasına neden olabilir; bu durum moral bozukluğu yaratacağı gibi sinirlenmelere de yol açar ve performans düşümüne neden olur, izleyicilerde de benzeri gerilime neden olur.
Hedef ; çağdaş anlamda sanatın insan ruhuna işlenmesidir. Bu hangi dalda olursa olsun, gerçek anlamda sanatçılar tarafından gerçekleştirilen bir etkinlikle sağlanabilir. Medyatik kişiliği olan her insan sanatçı değildir, ya da şair, yazar ya da müzisyen v.s. değildir. Bunun kriteri evrensel değer yargılarıdır. Ülke çapında, bu alanda otorite sayılacak kişi, kurum ve kuruluşların onayını almış olması tercih nedeni sayılmalıdır. Şiir adına şiiri bilmeyen kişilerce, şiir katliamı yapılmamalıdır örneğin.
4)Sempozyum katılımcılarının, sunucu ve konuşmacıların belirlenmesi:
Sempozyum katılımcıları için tanıtıcı yaka kartları hazırlanır. Bu kişilerin tümünün adres ve telefonları belli bir kişide toplanmış olmalıdır. Katılımcıların sempozyum öncesinde dolduracakları bir ” Sempozyum Katılım Formu” doldurmaları, olağanüstü bir durum olması halinde haberdar edileceği kişilerden, kan grubuna kadar bilgi ve gerekli notların kayıt altına alınmasında isabet vardır.
Sunucuların genç ve dinamik, konusunda uzman, yoksa bu alana en yakın mesleki eğitim almış, diksiyonu düzgün, şık giyimli ve deneyimli olması gerekir. Keza konuşmacıların performansları da önceden test edilmiş ve nitelikli kişiler olması çok önemlidir.
Rastgele herkesin söz almasını engellemek için, soru sorma hakları en sona bırakılmalı, her konuşmacının konuşma hakkı, süre ile sınırlandırılmalıdır. Bunun için sempozyum yöneticisi (Oturum başkanı ) bir başkan belirlenmesi zorunlu bir gereksinimdir. Başkan konuya önceden vakıf olan biri olmalıdır.
En önemli performansı elbette sempozyum katılımcıları (Tebliğciler- Bildirim sunucuları - Asıl Konuşmacılar) sunacaklardır. Bu kişilerin konusundaki bilimsel kariyerleri hakkında, biyografileri çıkartılıp, konuşmalarına başlamadan evvel, yardımcı sunucularca açıklanması, izleyici kitlenin merakını gidermek ve bilgilendirme açısından fayda verir.
Eğer yemek olanağı katılımcıların da dışında başkaca kişilerin yer aldığı bir salonda ise (örneğin bir otelde) katılımcılara önceden organize biçimde, yemek kartı veya kol bandı (Bileklik) verilmesi uygun olur. Bu uygulama yemek hesabını ödenmesinde de kolaylık sağlar. Fiks fiyat ve mönü uygulaması tercih edilmelidir.
Sempozyum katılımcıları, kendi etkinlikleri alanında siyasal ve felsefi dünya görüşleri açısından, birbirine zıt kutuplar arasından seçilmemelidir. Bu zıtlığın salondaki izleyici kitlesine yansıyacağı gözönünde tutulmalıdır.
Kitap imza törenlerinde, kasiyer sıfatıyla belirli kişilere görev verilmeli, keza satılan kitap adetlerinin sayımından ve parasından onlar sorumlu tutulmalıdır. Yazar kişi verdiği kitap sayısını bilmekle mükelleftir.
Esasen bu tür etkinlikler sanatı ve sanatçıyı teşvik etmek, ülke tanıtımına ve kültürüne, insan gelişimine katkıda bulunmak amacı gütmelidir. Etkinliğe katılan kişiler kendi adlarına yeni kazanımlar elde edebildiklerini söyleyebilmelidirler. Yoksa ”..filanca yerde ben de vardım, ben de konuştum… ” gibisinden bireysel tatmin amaçlı pozisyonlara meydan verilmemelidir.
5)Katılımcıların karşılama transferleri, yemek ağırlanma ve dönüş transferleri.
Konuklar başka bir yere gelmişlerse, o kentin yabancısıdırlar ve mihmandarlara gereksinimleri vardır. Bu anlamda hava ve deniz limanı , otobüs ya da tren istasyonlarında nasıl karşılanacakları hakkında önceden bilgilendirilmeliler, aksaklık halinde telefon ile irtibata geçilebilmelidir.
Her etkinliğin tertip komitesi, kendi mali olanakları ölçüsünde katılımcılara katkı sunar. Bu katkılar resmi denetime tabi olmalı, keyfiyetten uzak tutulmalıdır. Harcama kalem ve esasları önceden ilkelendirilmeli, verilen vaatler yerine getirilmeli, gerek yazılı, gerekse sözlü olarak yerine getirilemeyecek vaatlerde de bulunulmamalıdır. Etkinlik biter bitmez, kavga gürültüye sebep olacak hal ve hareketlerden uzak durulmalıdır. Keza sanatçı, sanatı yoluyla geçimini sağlayabilmelidir. Ülkemizde sanatçıların beklentileri tümüyle karşılanmasa da, en azından yapılabileceklerin, en üst düzeyde iyileştirilmesine çalışılmalıdır.
Konaklanacak oteller önceden belirlenmeli, konforu denetlenmeli, tahsis edilen odaların banyo , soğuk- sıcak su, havlu sabun v.s. gereksinimleri yerli yerinde olmalıdır. Standardından aşağı hizmet kötü servistir. Örneğin TV odada duruyor ama arızalı ve çalışmıyor; hoş değildir; banyo küvetinde su birkiyor; hoş değildir. Tuvaletin rezervuarı çalışmıyor; hoş değildir.
Muhtemel sağlık sorunları çıkması halinde gerekli tedbirler önceden alınmalıdır.
Katılımcıların, geliş gibi, dönüş bilet organizasyonları tertip komitesince önceden rezervasyonların yapılmasıyla, aksatılmadan yürütülmelidir. Zamanında rezervasyon yapılmaz ise dönüş bileti bulunamıyabilir.
6) Jüri Seçici Kurul belirlenmesi, ödül töreni :
Her etkinliğin şanına yakışır tarzda olmalı, seçkin kişiler seçmelidir ödül alacak kişiyi. Ödüller de derecesine göre birbirinden ayrı olmalı herkese aynı ödül verilmemelidir.
Teşekkür plâketi sunumuyla, ödül dağıtım töreni arasında ayrım olduğu unutulmamalıdır. Bazı ödüller sembolik, bazı ödüller ise akçalı ödüllerdir. Burada hakkaniyet ölçüleri kaçırılmamalıdır.
7)Güvenlik sağlanması:
Güvenlik, güvenlik görevlilerinin işidir ve son derece önemlidir. Otopark alanında hırsızlık, salonda tartışma, kavga, gibi durumlarda aksiliğe meydan verilmemelidir.
2 Temmuz 1993 teki Sivas’ta yaşanan acı olayların benzeri yaşanmamalıdır.
Sanata bir nebze katkı sağlaması dileğimle, katkı sunan herkese en derin saygılarımla.
Şaban AKTAŞ
01.09.2009
YORUMLAR
'' Sanatsız kalan bir ulusun, hayat damarlarından birisi kopmuş demektir.'' Atatürk
Sanatı ve sanatçıyı kişisel çıkarlara alet ederek, onların sırtından para kazanmayı hedefleyen asalak yapılanmalar, çok eskiden beri ne yazık ki hâlâ egemen durumda.
Bir yandan medya patronları, bir yandan yerel yönetimlerin yeni yandaş yalakaları ile organize biçimde sürdürülen sanatçıların emeklerinin sömürüsü
ile karşı karşıyayız. Gerçek sanatçılar, şairler, ozanlar, kitaplarını bastıracak para bulamazlarken, yalakalık yapanlar ve onların işbirlikçileri, çevirdikleri çeşitli dolaplarla sponsor desteği sağlayıp, para toplayıp, ceplerini doldurmayı iyi bilmekteler.
Böylesi tipler hayatın pek çok alanında, değişik isimler ve sıfatlarla sık sık karşımıza çıkıyorlar. Bunun için uyanık olmak ve sanatçı emeğinin sömürülmesine karşı, onurlu bir duruş sergilemek gerekmektedir. ''Ormanda her yağmurdan sonra yeni tırtılların türediğini'' esefle gözlemliyoruz.
Bu tür asalaklar, sanatçı ne yer ne içer, umurlarında bile değildir. Tek amaçları vardır, kendi ceplerini önce doldurmak. Kendisine sanatçı diyen herkesin aydın duyarlılığı ve bilinciyle örgütlenerek sanatçı emeğinin sömürülmesine karşı çıkması gerekmektedir.
Bu durum sanatsever ve hayırsever pek çok insanın yaptığı parasal yardımların çarçur edilmesine neden olduğu için giderek sanatın güdük kalma ve yayılma için kendine verimli bir saha bulamaması tehlikesini de doğurmaktadır.
Bunu için örgütlü yapılanma şarttır. Bu nasıl bir model olmalı; sanatçıların önüde çözüm bekleyen, yanıt arayan önemli bir sorudur. En başta, kimse emeğini bu tür aracılara bedavaya sunarak onların ekmeğine yağ sürmemelidir.
Hayat her gün yeni bir şeyler öğretiyor.
Ana muhalefet partisi başta olmak üzere iktidar partisi de sanatçıların bugünkü yalnızlığını giderecek çözümler üretmek zorundadır.
Unutmayınız ki '' Sanatsız kalan bir ulusun, hayat damarlarından birsi kopmuş demektir.''
Saygılarımla..