- 747 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kandil Geceleri.
Muhterem Kardeşlerim.
Kandil gecelerini dinin tamamlayıcısı olarak kabul etmek ne kadar yanlış bir düşünce ise!
Onları yok saymak ve ilgisiz kalmakta, ondan daha doğru bir anlayış değildir.
Allahın Kitabı, Resulün sünneti din adına müracaat kaynağımızdır.
Allah Resulünün bize bırakmış olduğu dosdoğru yoldur.
Bu kutsi yolda yürürken bidadlardan korunmaya dikkat etmemiz gerektiği kadar,
sünnetlere de bida nazarı ile bakmaktan sakınmamız gerektiğini unutmamak gerektir.
Kandil diyerek dini hassasiyetimize katkı sağlamaya çalıştığımız Veladet, Regaib, Miraç, Beraat ve Kadir gibi geceleri yok saymak bu gecelerde Allah’tan af ve mağfiret dilemeye yönelen mü-minleri bu güzel davranıştan soğutmak HİÇTE DOĞRU bir düşünce ve davranış değildir. Sadece şeytanın sağdan yaklaşması denilen menfur bir iğfal politikasıdır.
Bu değerli gecelerin (veladet ve regaib istisna edilebilir.) tesidi ve ihdas ve ihyası öyle iddia edildiği gibi sonradan çıkma bir bidad bir adet değildir.
Leyl-i Miraç Kuranda adına (İsra) sure bulunan hadisler ile de teyit edilen af ve mağfiret kapılarının açılarak, Allah’ın kullarına olan ihsan ve ikramlarının yoğunlaştığının müjdesinin verilmiş olduğu bir gecede mü-minlerin ibadet ve istiğfarda yoğunlaşması nasıl bidat sayılabilir?
Leyle-i beraat yine kuranda “inne enzelhahu fi leyletun mübareketin” (44/2-3) iltifatı ile Kutsiyet kaynağı Kuranın levh-i mahfuzdan beşere hediye edilmek üzere arzın semasına bir bütün halinde tenzilni ihtar eden ve Allah tarafından bereketli bir gece olduğuna dikkat çekilen Leyle-i beraat’a (af ve mağfiret gecesi) ilgisiz kalmak nasıl düşünülebilir, ilgi gösteren Müslümanlar nasıl bidat işliyorlar diye suçlanabilirler?
Leyle-i Kadir.
Kadir sure-i (97) celilesinde “hayrun min elfi şehrin” denilerek BİN AYDAN DAHA HAYIRLI OLAN “tezelul melaiketihi verruh” ifade-i sübhaniyesi ile başta Cibril-i emin olmak üzere meleklerin ve ervahı aliyenin arzı ziyaret gecesi olan bu nurlu ve bereketli gecede mü-minleri gaflet içinde uyumaya davet eden, hüşyar olanları da suçlu sayan düşünceden ve iddiacılarından İslam adına ne kadar samimiyet beklenebilir?
İnanlara fecre kadar selam ve esenlik olduğu müjdelenirken bu değerli geceye dikkat etmeyen ve aleyhinde bulunanlara da İŞARET EDERCESİNE “ vema edrake ma leyletul kadr” sen kadir gecesinin ne olduğunu nereden, nasıl bileceksin, diye İMALI BİR SORU YÖNELTİLMİŞ! ..
Leyle-i Reğaib’e gelince;
Kabul eden eder etmeyen etmez.
Amma ümmet Allahın son peygamberi, Alemlere rahmet, makamı Mahmut sahibi peygamberler arasında Habibullah namı ile merfu ve mevsuf,
Varlık aleminin hilkatinin menşe-i, nur-u Huda’dan halk olunup,
hilkat nuru mahlukatın hilkatinde malzeme olarak kullanılmış olan,
Hz. Muhammed’in (Sav.) varlık alemine hediye edilmek üzere yine varlık aleminin ilk menzili olan anne rahmine intikali ettiği gece olarak kabul edilip O Ululazm, zübde-i kainat, Eşreful mahlukat, Nebiyi muhterem Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) in dünyaya gelişine rağbet etmesi o geceyi O nebiyi muhteremin izzet, azamet ve vazife-i Risalet’inin makamından kaynaklanan kudsiyyetine yakışır bir şekilde oruç, tövbe, istiğfar, namaz, sadaka ve benzeri dini değerler ile karşılamak kutlamak ve uğurlamak;
Her Müslüman’ın Peygamberine karşı sevgi ve saygısını gösterme ve bunu kendi aralarında Müslüman izzet ve vakarına yakışır bir sevinç günü şekline dönüştürmekle beraber, Allah’ın da bu geceye olan ilgi ve iltifatını da fırsat bilerek ibadetler ile değerlendirip ahiret sermayesine dönüştürme nasıl müfsid sayılıp merdud ilan edilebilir?
Leyle-i veladette Efendimizin dünyayı teşrif gecesi olduğundan dolayı fazla tasrihat ve tahşidata lüzum görmeden, kendi çocuklarının dünyaya gelişini doğum günü olarak kutlayanların, Allah Resulünün dünyayı teşrif edişline ilgisiz kalmaları;
O Nebiyi muhteremin Risalet ve Nübüvvetine yakışır huşu ve huzu ile ibadet etmemeleri ve bu geceden bir birlerini haberdar etmemeleri, bu değerli geceleri yalnız kalarak gaflet perdelerinin altında dini hassasiyetten uzak kalmamaları adına bir birlerini tebrik ve tebşir etmemeleri KİM NEDERSE DESİN BENCE BÜYÜK BİR NOKSANLIKTIR.
Kaldı ki bu gecelerin feyz ve bereketi, af ve mağfiret adına Allah (cc) Hz lerinin bu ve benzeri gecelere olan iltifatını anlatan hadisi şeriflerinde sayısı bir hayli yüksektir.
İsteyen zahmet buyurup kaynak kitaplara müracaat edebilir.
Değerli Dostlar.
Dikkat edilmesi gereken en önemli husus.
İFRAT VE TEFRİTTEN UZAK DURMAK.
Korurken, katletmemek.
Severken, putlaştırmamak.
Selam ve dua ile.
YORUMLAR
Korurken, katletmemek.
Severken, putlaştırmamak.
İşte bu açıklamaların en güzeli
Bir adım sonrasını bilemediğimiz şu dünyada her an'ımızda ölümü beklemek gibi mübarektir...
Allah razı olsun, dua ile
emeklerinize sağlık
Necdet EREM
Selam ve dua ile.