Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)
@emineuysal-emine45-

Üç nokta mı?

19 Temmuz 2011 Salı
Yorum

Üç nokta mı?

40

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2952

Okunma

Okuduğunuz yazı 19.7.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Üç nokta mı?



Neriman Hanım, elindeki örgüyü ikiye katlayıp özel torbasına koyarak, bilgisayarın başında oturan kızına döndü;

“İlkay; hadi kızım pazara gidelim.”

“Beş dakika izin ver anne; şu oyunu bitireyim.”

Neriman Hanım, iş torbasını kenara koyup odadan çıktı. Pazarda sıkışmamak için tuvalet ihtiyacını giderip üzerini değiştirdi. Tekrar odaya döndüğünde kızı hâlâ oyun oynuyordu.

“İlkay! Beş dakika dedin, on dakika oldu, hadi kızım, akşam oluyor. Ne zaman pazara gideceğiz?”

“Aman anne; arkadaşlara ayıp olacak şimdi, şu oyun bitsin gidelim.”

“Başlarım senin oyununa da arkadaşlarına da ne arkadaşıymış o! Kalk o meretin başından! Gelince kaldığın yerden yine başlarsın! Hem bu akşam yola çıkacaksın, bavulunu hazırladın mı?”

“Benim bavulum hazır. Kırk yılda bir oyun kuracak insan buluyorum, onu da yarım bıraktırıyorsun.”

Neriman Hanım’ın kan beynine çıkmıştı. “Ne diyor bu kız? Hangi insanlar, hangi arkadaşlar var o kutunun içinde?” diye aklından geçirerek kızının yanına bir sandalye çekip oturdu. Rengârenk rakamları oradan oraya alıp atıyordu kızı. Bir süre izledi;

“Ne şimdi bu?”

“Okey.”

“Canlı mı yani oynadıkların?”

“Benim ölüye benzeyen bir yanım var mı anne?”

“Tövbe tövbe; ne ölüsü kızım?”

“Ne ölüsü olacak, oynadıklarım da benim gibi insan işte. Canlı kanlı. Oyun bitti, hadi gidelim pazara.”

Neriman Hanım önde, kızı arkada pazara gittiler ama Neriman Hanım’ın aklı fikri bilgisayarın içindeki insanlarda kalmıştı. Oraya nerden gelmişlerdi, nereliydiler? Onlarla nasıl konuşabilirdi, dahası o da oynayabilir miydi? O akşam torunuyla birlikte, izini biten kızını yolcu etmişti. Artık torunuyla yalnız kalmıştı ve hüzün çökmüştü kızı gidince eve.

Bir gün torunu bilgisayarın başındayken, aklına takılan sorulara cevap bulmak için torununun yanına oturdu;

“Bebeğim, şu okeyden ben de oynamak istiyorum; nasıl oynayacağım?

“Önce üye olmalısın anneanne.”

“İyi o zaman, hadi beni de üye yap.”

“Aman anneanne, senin hiç işin yok mu? Örgünü ör sen!”

“Bana ne, ben de oynayacağım!”

“İyi tamam. Kendine bir rumuz seç, seni de üye yapalım. Bir sen eksiktin okeyde sen de ol tamamlansın takım.”

Neriman Hanım bir süre düşündükten sonra; “Rexona!” diye bağırdı.

“Ne yani, şimdi sen Rexona mı olacaksın?”

“Evet. Nesi var Rexona’nın? Amaç değişik bir isim bulmaksa ben de kullandığım deodorantı seçiyorum. Çünkü Rexona’yı seviyorum.”

“İlginçsin anneanne ilginç!” dedi ve anneannesini okey oynaması için bir siteye üye yaptı. Merakla bilgisayarın başına oturan Neriman Hanım, nasıl oynayacağı hakkında torunundan bilgi almaya çalışıyordu.

Torunu;”Bak şimdi anneanne; taşları renklerine göre sıralayacaksın. Mesela; yeşil beş mi geldi, onun yanına altı, yedi işte öyle devam edeceksin. Tersi de olabilir; dört, üç iki diye de sıralarsın. Renkler ve rakamlar… Tamam mı? İşine yaramayan taşı atacaksın. ” dedi.

“O! Çok kolaymış. Ben neden oynamayayım, elbette oynarım.” Diyen Neriman Hanım, fareyi idare etmekte zorlansa da oyunu oynamakta inat ediyor, öğrenmek için çaba sarf ediyordu; ama oyun oynamak için bir masa kuramamıştı. Zorlandığını gören torunu yine imdadına yetişti ve bir masa kurarak Neriman Hanım’a; “Hadi oyna artık anneanne. Takım tamam seni bekliyor.” Elinde fare birkaç tur dönen Neriman Hanım, karşısındaki arkadaşının “Ne salaksın sen, okeyi neden attın?” demesine sinirlenip yine torununu yardıma çağırdı.

“Bana neden salak dedi karşımdaki bebeğim?”

“Ah! Anneanne okeyi boşa atmışsın!”

“Ne okeyi?”

“Attığın taş dokuz değil mi?

“Evet. Ne olmuş dokuzsa. O taşa uygun taşım yoktu, ben de attım.”

“Anneanne anneanne! Ortadaki taş kaç?”

“Sekiz!”

“E, o zaman attığın taş okey olmaz mı?

“Nerden bileyim ben! Sen bana okeyin kaç olduğunu söyledin mi?”

“Aman anneanne, ne halin varsa gör!” diyerek Neriman Hanım’ı kendi haline bırakan torunu basketbol oynamak için evden çıktı. Neriman Hanım, birkaç tur daha döndü ama bu oyun onun pek hoşuna gitmemişti. “Taşları gayesizce oradan alıp buraya atmak… Zaman kaybı, zaman kaybı!” dedi ve bilgisayarın başından kalktı, örgüsünü yeniden eline aldı ama aklı hâlâ bilgisayardaydı. “Sadece oyun mu oynanıyor acaba o aletle? Başka bir marifeti yok mu ki?” diye de düşünmeden edemiyordu. Merakını yenemeyerek, örgüsünü bırakıp tekrar bilgisayarın başına oturdu. Oraya buraya tıklarken karşısına Edebiyat Defteri diye bir site çıktı. Rast gele bir şiiri okumaya başladı.

S/UÇ

Gün geceye döndüğünde
Yıldızlar ağladı halimize…
Aşkı bıraktığımızda kapı eşiğine
Müezzin salâ veriyordu minarede
Günlerden Cuma mıydı, yoksa ölen aşkımız mı?

S/uç(lu) muyduk?

“Şiirin devamını okumak için üye olmalısınız”

Şiir, tam meraklı yerinde kesilmişti. Neriman Hanım, fareyi elinden bıraktı. Çünkü bulduğu siteyi kaybetmek istemiyordu. Torununu sabırsızlıkla bekledi. Torunu ter içinde basketbol oynamaktan gelince çocuğun soluklanmasına bile izin vermeden;

“Bebeğim, koş koş..! Çabuk beni bu siteye üye yap, şiirin devamını okumak için üye olmak lazımmış!” dedi.

Torunu alnından akan terleri işaret parmağıyla silerek anneannesinin yanına oturdu. Siteye şöyle bir göz attı.

“Aferin sana anneanne, sonunda işine yarayacak bir site bulmuşsun. Benim bile aklıma gelmezdi böyle bir site. Hem artık bütün kırtasiyeyi eve taşımaktan da kurtulursun. Bak burada her şey var; öykü, şiir, ne istersen… Ama yine rumuz lazım; bu defa ne olacaksın? Yine mi Rexona?” diyerek sırıttı.

“Yok. Bu defa Rexona olmayacağım. Neriman46 olacağım” dedi.

Torunu çok şaşırmıştı. “Neden 46, onu anlamadım?” dedi.

“Neden olacak; bu şiirin sahibi, Emine45. Ben ondan sonra üye olacağıma göre 46 olmam gerekmez mi?” dedi. Torunu katıla katıla gülmeye başlamıştı ama Neriman Hanım’ı Edebiyat Defteri Sitesi’ne hemen üye yaptı. Neriman Hanım’ın keyfine diyecek yoktu artık. O gün, gece yarısına kadar ne kadar şiir, öykü, deneme varsa hepsini okudu. Ertesi gün ve daha sonraki günlerde de okudu ama artık okumak ona yetmiyor, yazmak istiyordu. Sitede yazanlar kadar olmasa da içindekileri yazsa yeterli diye düşünüyordu. Tabii, yine torununa iş düşmüştü.

“Bebeğim, ben nasıl yazı yazacağım?” dedi çaresizce. Torunu şaşırmıştı. “Ne yazısı anneanne?” diye sordu merakla. “Ne yazısı olacak, aha buradaki yazanlar gibi” dedi. “İşte şimdi hapı yuttuk!” diye bağırdı torunu ama Neriman Hanım pes etmiyordu.

“Yazmak istiyorummmm!” diye bağırdı. Torunu, yine bilgisayarın başına oturdu ve anneannesine yazması için bir sayfa açtı. Neriman Hanım heyecanla yazmaya başladı açılan sayfaya. Yazı bitince yine torununu çağırıp sayfasına astırdı ama diğer insanların yazıları gibi resim de koyması için ısrar etmişti. Asılan yazının altına yorumlar başlamıştı.

“Yazı, konu itibarı ile güzel olsa da imla kurallarına hiç dikkat edilmemiş.” Diyordu yorumcunun birisi.

Bir başka yorum; “Harika bir konu, harika bir anlatım. Tebrik ederim yazarı.” Diyordu.

Yazdığı yazıyı tekrar tekrar okuyan Neriman Hanım, nerede hata yaptığını bir türlü çözemiyordu. Heyecanla başka bir yazıya başladı ama her cümlede toruna danışmadan edemiyordu.

“Bebeğim, şu imlayı çözemedim gitti, bana yardım edemez misin?” dedi.

“Bak şimdi anneanne; mantığını kullan. Cümlenin nefes aldığın yerlerinde virgül koy, sözüm bitmedi, daha diyeceklerim var dediğin yerlerde, noktalı virgül koy, cümle bitiminde noktayı yapıştır, cümleyi bitir. Bu kadar basit! Anladın mı? Dedi. Neriman Hanım, torununa baktı, dudağını büzdü, “Tamam anladım” dedi. Anlamaktan başka da çaresi yoktu. Çünkü yazmayı çok seviyordu. Tekrar yazmaya başladı ama yanlış da yapmak istemiyordu.

“Bebeğim, bak şimdi; “Bu hayatta neler çektim neler neler” dediğim zaman, burada ne koyacağım?”

“Üç nokta.”
“Üç nokta mı? O da ne? Yok, virgüldü, noktalı virgüldü, noktaydı anladıkta, bu ne şimdi! Üç noktaymış…”

“Ama anneanne, senin kurduğun cümle çok şey anlatıyor ama üstü kapalı. Sen o noktalarla çok şey anlatmak istediğini anlatıyorsun işte!” dedi ve odasına kapandı. Neriman Hanım, yazısıyla baş başa kalmıştı. Yazdı. Becerebildiği kadarıyla sayfasına asmaya çalıştı ve sonunda kendi başına asmayı da başarmıştı. Artık mutluydu. Kendi başına bir yazı yazmış ve asmıştı. Ertesi gün yine yorumları okuyordu… Yazısı bu defa her zamankinden daha çok yorum almıştı. Kimileri öve öve göklere çıkarırken, kimileri de yerip, yerin dibine batırıyordu. Yorumcunun birisi;
“Sayın yazar, bir çuval nokta kullanmışsınız. Ne gerek vardı bu kadar nokta israfına? Hem de günün yazısı seçilmiş bir yazıya yakışır mı bu kadar hata?” diyordu. Aklı karışmıştı yine, torununa koştu;

“Bebeğim, bak bakalım benim yazıya, ben senin dediğin gibi yapıp sözümün bitmediği yerlerde üç nokta koydum ama çok koymuşsun diyor birisi. Üstelik günün yazısı; ne demek bu günün yazısı?” diye sordu.

Torunu bıkmıştı artık. İsyanlardaydı.

“Sen yazını yaz anneanne, yazını yazzz! Sana o yorumları yazanlar belki birkaç üniversite bitirmiştir, belki gerçek bir yazardır nereden biliyorsun. Sense, ilkokulu bitireli kırk yılı geçmiş, bildiklerini de unutmuşsun. Hatırlasan bile yeni yeni kurallar çıkıyor. Sen, yaz yazını, yazz! Günün yazısını, gecenin yazısını karıştırma! Onu da öğrenmesen kıyamet mi kopar?”




18.07.2011 Emine UYSAL








Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Üç nokta mı? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Üç nokta mı? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Üç nokta mı? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
sareyaprak
sareyaprak, @sareyaprak
18.7.2012 23:20:41
ÇOK GÜZEL BİR YAZI İNANIN ALACAĞIM DERSLERİ ALDIM SELAMLAR SEVGİLER...
esra.y
esra.y, @esra-y
15.1.2012 15:18:07
begeniyle okudum... keske neriman anneannem olsaydi...

Tebrikler.. saygilarimla
Makedonyalı Şair
Makedonyalı Şair, @makedonyalisair
18.11.2011 01:34:56
Böylesine güzel bir şey olabilirmi? Ben buna nasıl yorum yapabilirim ki, siz burada anneanne'yi, nasıl anlatmış'sınız, işte ben de onun erkek versiyonuyum.

Sizin, tafsiyeniz üzerine bu yazınızı okudum, fakat yazıdan ayrılamıyorum, büyülendim yazılışına ve öykünün güzelliğine. Tebrik ediyorum.

Böylesine, güzel bir yazıyı, bana tavsiye edip okuttuğunuz için, size çok minettarım, teşekkürlerimle saygı ve selamlarımı iletiyorum..
glenay
glenay, @glenay
26.7.2011 23:09:47
Öykünüzü şimdi okudum .Anlatımı olduğu gibi doğaldı.İçinde kendimi gördüm
Kutluyorum.
TekinSağ.
TekinSağ., @tekinsag-
20.7.2011 23:40:27


Okumak büyük keyifti. Edebiyat SAMİMİYET'tir sözümü tekrar ediyorum. 12'den vurdunuz bu çalışmayla benim adıma. :)
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
20.7.2011 22:59:09
Değerli arkadaşlarım ve sayın yöneticilerim; ben dünden beri siteye giremiyordum. Aramadığım kimse kalmadı. "Sizin site duruyor mu ?" diye soruyom. "Duruyor. Hiç bir yere gitmemiş." diyorlardı.

E, o zaman ben niye giremiyorum? Yoksa siteden atıldım mı diye çok üzülmüştüm:( Körün bir değneği vardı, o da gitti dedim hep.

Nasıl ve nereden gireceğimi soracak torunum da yoktu:( Uğraşa uğraşa yenice girdim ve dünyalar benim oldu:))

Yazımı okuyup değerlendiren arkadaşlarıma, seçkiye layık gören yöneticilerime içtenlikle teşekkür ederim; en çok da atılmadığım içinnnnnn...

saygı ve sevgiler hepinize.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
20.7.2011 22:52:17
Güne gelen bu güzel öyküyü zevkle okudum, tebrik ediyorum.
sevgilerimi yolluyorum...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
20.7.2011 22:29:07
yerim ben bu anneanneyi yerim yanaklarını valla
oy

.

kutlarım
Yıldız Toksöz
Yıldız Toksöz, @yildiztoksoz
20.7.2011 20:38:00
O kadar güzeldi ki:) kendimi hatırladım ikide bir çocukları çağırırdım gelin neyi yanlış yaptım diye, az oturmadım PC başında Edebiyat defterine üye olduğumda neyi nasıl yapacağımı anlamak için.İlahi Eminem harika bir anlatım ve o kadar bizce ki, kutlarım yürekten.Sevgimle.
Yeşilvadi
Yeşilvadi, @yesilvadi
20.7.2011 19:09:16
Ne güzel bir yazı,zevkle okudum ve de hep gülümsedim.Tebrik ederim:)
gül peri
gül peri, @gulperi
20.7.2011 18:02:50


Güne düşen hikayenizi beğeniyle ve zwevkle okudum.
Kaleminiz daim olsun Emine hanım.Kutluyorum.
Selam sevgi saygılar.
garip_ali
garip_ali, @garip-ali
20.7.2011 17:51:21
Sen, yaz yazını, yazz! Günün yazısını, gecenin yazısını karıştırma! Onu da öğrenmesen kıyamet mi kopar?”
çok güzeldi emine hocam emeğinize sağlık güzel yazı için kaleminiz şiir tadında daim olması dileklerim Güneş gibi şefkatli,yer gibi tevazulu,Su gibi sehavetli,merhametle dolu olmak dileğiyle.
Merve User
Merve User, @merveuser
20.7.2011 17:44:03
kikiki.) harikaydı bu.
yüzümdeki tebessümü ve hayranlığı uzun bir süre taşırım ben artık...
tebrikler!
Çiğdem Çimen
Çiğdem Çimen, @cigdemcimen
20.7.2011 15:57:16
sevgiler sevgili emine keyif aldım okurken gönlüne selam olsun
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
20.7.2011 13:43:57
Tebrikler Emine'ciğim, okurken keyif aldığım bir yazının, sevdiğim bir arkadaşımın öyküsünün güne gelmesi beni çok mutlu etti,tebrikler canım yeni yazılarını bekliyorum, sağlıkla huzurla kal.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
20.7.2011 13:29:06
Öykü o kadar "sence" ki, kahranın sen olduğunu bilmek hiç de zor değil. Kutluyorum. Sevgiler.
Kemnur
Kemnur, @kemnur
20.7.2011 13:28:58
Kendini keyifle okutup, dudaklarımıza tebessümü yapıştıran bir öyküydü. Güne düşmesini tebrik ederim...
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
20.7.2011 09:24:39
10 puan verdi
Ne güzel bir gün... Sevdiğim iki dost ve okumaktan keyif aldığım iki kalem, güne gelmiş. Günümün nasıl mutlu geçeceği belli oldu...:-) Kutluyorum, arkadaşım.
Ruhumveben
Ruhumveben, @ruhumveben
20.7.2011 09:04:00

Emine hanım, gülümseten bu güzel yazınız kurdeleyi hak etmişti.
Tekrar tebrikler.
direniş
direniş, @direnis
20.7.2011 00:08:48
aaaaaaaaaa emine kardeşin hikayesini görmemişemmm

harika bir hikaye, aynı güzelliktee

kutlarım

selam ve saygıları acilen uçurdum uzakalrdann...
UÇUK
UÇUK, @ucuk
19.7.2011 22:19:40
:))) gülümseten, gerçekçi, olumlu bir yazıydı.
harika...:)
saygılarımla...
siyahtakibeyaz
siyahtakibeyaz, @siyahtakibeyaz
19.7.2011 21:38:37

defterin arama motorundan, "Neriman46" kullanıcısına bakmak oldu ilk işim; size yorum yapmadan onun yazılarını okuyacaktım..

"İnsan içinde "gâye"sine dair heyecanı ve mücadeleyi barındırırsa şayet mükafatı da büyük olur" cümlesi yazının özetiydi gönlümde..

Yüreğinize sağlık..
Selâm ve muhabbetle..

Gülayşe DELEN
Gülayşe DELEN, @gulaysedelen
19.7.2011 21:37:47
10 puan verdi
azmin elinden iç bir şey kurtulmazmış... harikasın can bu azim hiç bitmesin yüreğinde...bende bıktırmıştım sorularımla pc konusunda:)aklıma geldi ve gülümsedim sevgilerimle çok çok güzeldi yola devam saygı sevgi ile...
OZANMERDAN
OZANMERDAN, @ozanmerdan
19.7.2011 21:24:45
Sürükleyici bir çırpıda okutan su gibi bir anlatımdı.
Okuyucuyu yormayan yaşamın içerisinden kurgusunu oluşturan kalemi alkışlıyorum
sevgilerimi bıraktım sayfanıza dostum
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
19.7.2011 20:26:10
Haa ha ha harika valla. Emine abla yapacağını yapmışsın yine... Çok güzeldi. Kahkaham geldi mi Manisa' ya... Bak ben de üç nokta kullandım. Tebrik ederim canım bnimm. Sevgilerimle.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
19.7.2011 18:16:24
Öğrenmenin yaşı yoktur Emine'ciğim, sen çok yaşa öyle güzel bir dille anlatmışsın ki!
Keyifle okudum, selam ve sevgiler.
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
19.7.2011 16:37:07
10 puan verdi
Kalemine, yüreğine sağlık arkadaşım. Anneme, b.sayar kullanmayı öğrettiğim günler geldi aklıma. Gerçi hala sorunları ve soruları bitmedi ama... Üstelik telefonda soruyor!

İncelikli olarak dokunduğun; yazılar, imla ve yorumlar konusunu da çok güzel işlemişsin. Anneanne-torun sohbeti ve yaşlı bir kadının b.sayar+okey öğrenmesi arasında hoş bir anlatım olmuş. Kendi payıma alacağımı, aldım. Darısı diğer dostların başına diyelim..:-)

Sevgilerimle.
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
19.7.2011 16:27:50
10 puan verdi
“Sen yazını yaz anneanne, yazını yazzz! Sana o yorumları yazanlar belki birkaç üniversite bitirmiştir, belki gerçek bir yazardır nereden biliyorsun. Sense, ilkokulu bitireli kırk yılı geçmiş, bildiklerini de unutmuşsun. Hatırlasan bile yeni yeni kurallar çıkıyor. Sen, yaz yazını, yazz! Günün yazısını, gecenin yazısını karıştırma! Onu da öğrenmesen kıyamet mi kopar?”

Doğrusu azmine hayranım;ellisinden sonra yazar olmayı başardın ya...Bir de kitapların çıkarsa ne iyi olacak.

Tebrikler.
BOZOK KIZI
BOZOK KIZI, @bozokkizi
19.7.2011 14:26:32
Harikasın arkadaşım bu anneanneyi çok sevdim ben, o oturuş oturdu diyorsun yani bilgisayarın başına anneanne..
örgü örmek göz bozarsa))
varsın pc bozsun gözünü bizde yazılarından nasipleniriz hiç değilse,
sevgiler canım ,yüreğin dert görmesin ..


Bozok60 tarafından 7/19/2011 2:41:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
gülkurusu
gülkurusu, @gulkurusu
19.7.2011 13:26:22
çok hoştu !

sımsıcak, içten, güncel ...

çok da güzel mesajlar vardı ... anlayana ...

benim gibi çok seviyormuş anneanne üç noktaları :))) ( ya da anlatamadıklarının anlaşılması için bir umut kapısı )

gül yüreğin dert görmesin gül yüreklim !


su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
19.7.2011 13:19:44

:)))

çok tandık geldi bu anneanne

gülümsettin yine arkadaşım

güzeldii

kutlarım

sevgilerimle



tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
19.7.2011 11:43:49
hem öğretmek isterler hemde çabuk bıkarlar...çok güzel bir yazı kardeşim....hepimize ses olmuşsun tebrikler
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
19.7.2011 11:27:49
10 puan verdi
Torunu bıkmıştı artık. İsyanlardaydı.

“Sen yazını yaz anneanne, yazını yazzz! Sana o yorumları yazanlar belki birkaç üniversite bitirmiştir, belki gerçek bir yazardır nereden biliyorsun. Sense, ilkokulu bitireli kırk yılı geçmiş, bildiklerini de unutmuşsun. Hatırlasan bile yeni yeni kurallar çıkıyor. Sen, yaz yazını, yazz! Günün yazısını, gecenin yazısını karıştırma! Onu da öğrenmesen kıyamet mi kopar?”




18.07.2011 Emine UYSAL

---------------------------------

Saygı duydum ve zevkle okudum.

10 numara efendim.
Um
Umut Kaygısız, @umutkaygisiz
19.7.2011 10:42:58
Şapka çıkartıyorum kurgunuza. Hep söylüyorum yazılarda konudan ziyade konunun nasıl işlendiği olmalıdır. Asıl hüner ve kalemin gizemi burda saklıdır. Sizde çoğumuzun içine düşebileceği bir olay örgüsünü muhteşem bir kurgu ve düzenekle servis etmişsiniz. Hayran kaldım zekanıza. Tebriklerim çokça.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
19.7.2011 10:10:43
canım benim gülümsettin beni kendim geldi aklıma
az uğraşmadı torun benimlede
kaan koş kaan gel demekten yoruluyordum
çok güzel anlatımdı kutlarım seni sevgilerimle
nuray telli
nuray telli, @nuraytelli
19.7.2011 01:17:13
10 puan verdi
Keyifle okudum, çok da eglendım bu anneanneyle.Keşke bizimkiler de bu kadar gayretli olsalar.Ne çok sevinir ve severdim.Bayılırım böyle hayattan vazgeçmemiş, kendi ufkunu zorlayan inanlara.Özendim gerçekten.Böylesi güzel bir insanı tanıştıran, güzel yazınızı tebrik ederim.Saygılarımla...
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
19.7.2011 01:13:32
10 puan verdi
HARİKASIN YAA EMİNECİĞİM YAZILARINA BAYILIYORUM İNAN.KALEMİN HİÇ SUSMASIN SEVGİMLESİN TATLI MELEĞİM
Ruhumveben
Ruhumveben, @ruhumveben
19.7.2011 01:13:04
Şuan hala gülüyorum Emine hanımcığım... Bak ben de (...) koydum farkında olmadan. O kadar çok şey anlatıyor ki bu üç nokta.
Harikaydı, tek kelimeyle nefisti, Günün yazısı olmayı hak etmiş bir yazıydı sizin bu yazınız. Gerçekten. Yazı yazmak böyle bir şey işte, bütün engeller aşılıyor...
Tebrikler. Kurdelesi takılınca yine kutlamaya geleceğim .
Sevgi ve saygımla...
HakkınSesi
HakkınSesi, @hakkinsesi
19.7.2011 01:07:28
Hah hah...cok hostu efendım gercekten...

sonuna kadar sıkılmadan geldım yanı..

Tebrıkle ve hurmetle...
vildansevil
vildansevil, @vildansevil
19.7.2011 01:01:50
Okey ve imla hariç, bana tanıdık geldi bu anneanne:)))
Ellerine sağlık sevgili Emine...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.