- 651 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BAYRAĞIN KANA İHTİYACI MI VAR
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
BAYRAĞIN KANA İHTİYACI MI VAR
Kadir DURAK
Bu kaçıncı sonbahar
Bu kaçıncı bir efkâr...
Biri konuşuyor;
İşareti alan konuşmanın üzerinden bir gün bile geçmeden can alıyor...
Hakkari’de biri konuştu;
Ertesi gün daha mesai saati biter bitmez 6 Polis şehit oldu.
Bu Samsun’da da böyle oldu, İstanbul’da da böyle oldu, Reşadiye’de de böyle oldu...
Biri konuştu; işareti alanlar can aldı...
Ankara’da biri konuşuyor;
Bir gün geçmeden;
13 Vatan evladı bayrağı kanıyla süslüyor...
Bu bayrağın süse ihtiyacı mı var?
Bir yanda; vatanı vatan toprağında kanıyla besleyenler;
Diğer yanda; vatandan beslenip, vatan evlatlarının kanını toprağa döken "İhanetin." Maşaları...
İhanetin maşasını kim tutuyor...
Asıl hain kim?
Sinop’un dağ köyündeki insan parasızlıktan şehre inemezken; burada ben açım yaygaralarıyla fırtınalar koparılıyor...
Bütün samimiyetimle söylüyorum;
Bir çok cahil de; bu açlık yaygarasına inanıyor...
Kandan beslenenler; neredeler, kimlerdir, ne işle iştigal ederler, kimlerden beslenirler?
Bu sorulara cevap aranıyor mu?
Bu illetin adı; "TERÖR." Değil...
Terör farklı bir tanım gerektirir.
Terörde uluslararası hukukun geçerliliği vardır.
Ağzını açan "TERÖR." Diyor...
BUNUN ADI; "İHANET..."
Terörde hedef belli değildir...
İhanette hedefler önceden belirlenir.
Burada "HEDEF." Vatanı bölmek...
Bunun adını "TERÖR ÖRGÜTÜ." Değil; "İHANET ŞEBEKESİ." Olarak belirleyip, buna göre eylem ve söylemlerin inşası yapılmak zorundadır...
İhanetin maşası; bunlar kan dökenler. Bu durum gün gibi alenidir. Maşa bu kan dökenler olduğuna göre ve ihanete maşalık yaptıklarına göre; maşa kimin elinde?
Maşayı tutanları kim besliyor?
Kaçakçılık, organize suç şebekeleri, rüşvetle beslenenler, kaçakçılığa göz yumanlar, beyaz kadın ve beyaz zehir tacirleri, sahte ürün imalatçıları, kalpazanlar, riyakâr ve hilekârlar, yalakalar...
Bütün bunlar maşayı tutanları besler mi?
Bunlar hemen her yerde var mı?
Yok denilemez...
İşin birde teknoloji tarafı var....
Teknoloji aracılığı ile; hainler ve onların mihmandarları hepimiz ile şu yada bu şekilde iletişim kurabilir mi?
Hayır diyemeyiz...
Din ve milli söylemler ile bizlerle pek ala çok yakın irtibat kurmaları mümkün olabileceklerini aklımızdan çıkarmayalım...
Gerçek hayata bakalım....
Rüşvetçinin selamını alıyor muyuz?
Sahte ürün imalatçısına selam veriyor muyuz?
Bir adım daha ileriye bakalım...
İhanetin gözle görülür mihmandarlarına hatır soranlara bakalım...
Seçilmiş ve bu milleti temsil noktasında bulunan insanların bizi temsil edenlere de bakalım...
İhanetin mihmandarı; yani hizmetkârı olanlar konuşuyor mu?
Her konuştuklarının ardından vatanı vatanda kanlarıyla besleyenler bayrağa al oluyor...
Vatanın evlatları vatanı nerede koruyorlar?
Vatan topraklarında...
"Dışarından gelen bir grup terörist; askerimizi pusuya düşürmüş ve yedi evladımız şehit olmuştur."
Açıklamaya bak hizaya gel...
Dışarı denilen yer neresi?
Irak...
(Kuzeyi diye diye bölündü; ben onun için sadece Irak diyorum...)
Irak’tan gelirken; hangi yoldan geliyorlar....
Sınırdan;
İpek yolu maşallah... Gelen geçiyor... İcraatı yapıyor... Eylemi yaptıran maşanın tutucularının yanındakilerden harcırahını alıyor.. Bir iki gün de dinleniyor...
Geldiği gibi geri gidiyor...
Nasıl gelir?
Hiç mi kimse görmüyor...
"Bilmem hani köyün dağında bir ağaç gölgesinde uyuyan kimsenin rüyasında ne gördüğünü bile tespit eden bir teknoloji var." Deniliyor
O halde; bu maşalar nasıl geliyor?
Yüksüz eşşeklerin tırmanmasının imkânsız olduğu dağlarda silah depolarının olmadığını söyleyecek birisi var mı?
O silahlar o dağlara kadar nasıl getiriliyor?
Silahlar ve mühimmatlar her yere nasıl servis ediliyor?
Aç olan insanlarda akıl almaz silahlar nasıl bulunur?
Bu silahların menşe-i nedir?
Gelelim bu tarafa;
İhanetin mihmandarları konuşuyor, maşaları da kan döküyor...
Maşası tutan gökyüzünde değil...
Bizi temsil edenler ne durumdalar?
Onlar ne konuşuyorlar...
Nasıl bir yol izlensin istiyorlar?
Bizi temsil edenler; ihanetin mihmandarlarından selam alıyor mu?
Hem rüşvetçiyle selamlaşıp, hem ihanet dursun demek rikakârlık olur
Hem kaçakçıdan ürün alıp; hem ihanet dursun demek şehitlere saygısızlık değil de nedir?
Hem din tüccarıyla, milli hasletleri öne çıkarıp ahlaksızlık edene hatır soracağız; hem ihanet dursun demek, bağrı yanan analara insafsızlık olur...
Hem kalpazanla çay içeceğiz; hem ihanet dursun söylemleri ile öne çıkacağız; Bu şehit babalarına, şehit evlatlarına, şehit evdeşlerine zulmetmek olur.
Hem liselerin, yüksek okulların önlerine tuzak kuran; beyaz zehir ve beyaz kadın tacirlerinin çete mensuplarının barınmalarına seyirci kalacağız; hem de ihanet dursun diyeceğiz. Bu şehit kanı üstünde tepinmek olmaz mı?
Tekonoloji gerçek hayatın bir adım daha ilerisidir...
Yani; gerçek dünyada bütün bu gelişmeler olduğuna göre; teknolojide neler oluyor, nasıl tavır alınması gerekiyor?
Onu da sizler tasavvur ediniz?
İhaneti besleyen kaynakları kurutmadıkça, kaçakçılığın önüne geçmedikçe, silahların menşe-i olan ülkelerin ürünlerinin satışına tam, kat’i ve kesin olarak engel olunmadıkça, rüşvet çarkına göz yumuldukça ve bilimum ahlaksızlık yapan kimselerle iletişim devam ettikçe bu ihanetin duracağını beklemek hayal olur.
"Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim." Hadisi şerifine ne kadar bağlılık var.
"Cennet anaların ayakları altındadır." Hadisi şerifiyle şereflenen annelere nasıl davrandığımızı hiç düşündük mü?
Hazreti Fatih Ayasofya’yı emanet etmiştir.
Yavuz’un yaptığı yivli toplar 362 Yıl sonra Almanlar tarafından imal edilebiliyor.
Kaç tane mucitliğimiz var?
1915 ile Cumhuriyetin ilanına kadar 2,5 Milyon vatan evladı toprağı kanlarıyla suladılar.
Her karışında şehit kanı olan toprağımızı sahiplenebiliyor muyuz?
Küfürbazlık, argo, gıybet... Bunlar ne?
Ahlaksızlık olan yerde; "HUZUR VE NUR." Olur mu?
İHANETİN ADINA TERÖR DEYİP; İKİ TEL’İN MİTİNGİ İLE BU MESELE ÇÖZÜLÜR MÜ?
Bizi temsil noktasında olanları tenkit ederken; biz neyiz, ne yapıyoruz, nasıl birisiyiz, vazifemizde, eylem ve söylemlerimizde ne kadar samimiyiz?
Sorularına da cevap aramanın ne kadar gerekli olduğunu hatırlatıyorum...
Şehit cenazesinde iki nutuk çekmekle bu mesele biter mi?
İHANET BU KADAR ZEMİN BULMAMIŞ OLSAYDI; VATAN TOPRAĞINDA, VATAN KONUR MUYDU?
KAN DÖKENLER, KAN İÇENLER, KANDAN BESLENENLER...
KAN DÖKENLER: MAŞA...
KAN İÇENLER: MAŞAYI TUTANLAR VE HAVARİLER...
KANDAN BESLENENLER: SİLAH TACİRLERİ VE BİLİMUM AHLAKSIZ FAALİYETLERİ YAPANLAR...
BATAKLIK KURUTULMADAN; MİKROPLARIN SONUNU GETİRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR...
KAYNAKLAR KURUTULSUN; BU KAN BİR HAFTADA DURUR...
NEYE LAYIK İSENİZ ÖYLE YÖNETİLİRSİNİZ (HASİS ŞERİF)
Kadir DURAK
YORUMLAR
13 Vatan evladı bayrağı kanıyla süslüyor...
Bu bayrağın süse ihtiyacı mı var?
Onüç tane Vatan evladımız , aslanlar gibi çocuklarımızı , yan bahçemizdeki çocuklar vuruyor en acısı da bu zaten.Vatan görevine yolla ay yıldızlı bayrağımızla gelsin, yürekler dayanmıyor, analar babalar nasıl dayanacak..bizler yansak da sadece mekanları cennet olsun demek düşüyor ne yazık ki.Ateş düştüğü yeri mahşere dek yakıyor..Değerli yazarımız öyle şeffaf dille, dile getirmişsiniz ki, her satırlarınızla konuşmak istesem de..; Saygılarımı bıraktım ...