HA-YATMA
Rüzgarların ağası,dağların ayazı,denizin dalgası. O’nun adı HAVA BEY...
Sakinken yakıp kavuran,Sinirlendiginde kasıp savuran.Mert,yigit...Ta ki O’nu görene
kadar..Dogası geregi yaratılmış tüm huylarını kenara bıraktıgı.HAVA Bey’in aklını
başından alan.Kuşların yoldaşı,gökyüzünün gamzesi,güneşin süzmesi..O BULUT HANIM..
HAVA BEY ilk gördügünde vuruldu O’na ve etrafında pervane..BULUT HANIM da O’na boş
degil hani..Aşktı yaşadıkları ve gel zaman git zaman evlenmeye karar verdiler. Dügün
gecesi Gökyüzü Dügün Salonunda.Tüm dost rüzgarlar,yeller,aile dostu gökkuşagı herkes
orda...BULUT hanım beyazlar içinde ve HAVA bey heyecandan ayaz kesmiş.Nikahları
kıyılıyor..ve her yer bembeyaz komfeti.Biz ise buna KIŞ demişiz...
Günler geçiyor,mevsimler geçiyor..HAVA bey bulut hanıma bir gece buharını
veriyor.Ve Bulut hanım içinde saklıyor bu buharı.Zaman akıp geçiyor ve BULUT hanım her
gecen gün büyüyor gökyüzünde ve güzelleşiyor..Çünkü BULUT hanım hamile..
Geçiyor zaman ve büyük gece.Dogumhanenin ışıkları yanıp yanıp sönüyor.Biz buna şimşek
demişiz.Agrılı bir dogum olsa gerek BULUT hanım bagırıyor acıdan.Biz buna Gökgürültüsü
demişiz..BULUT hanım doguruyor ve HAVA beyin ellerine SU isminde kızlarını
veriyor..HAVA bey onu yumuşak dokunuşlarla yeryüzü denen beşigine indiriyor.Biz ona
YAGMUR demişiz ve doguma ise Sonbahar..
YAĞMUR bir dağın tepesinde ufacık bir çukurda..Çıkma gayreti ve merak ile
gücünü toplayıp çukurdan aşagıya akmaya başlayan dünyalar güzeli bir kız..Aylar yılları
takip etmekte YAĞMUR büyümekte 11-12 yaşlarında bir dere 15-16 yaşlarında bir ırmak..
Gördügü her canlıya yardım eden iyiliksever bir kız O.Ama hayatımda bir eksik var der
düşünür bulamaz..Ve bir gün geniş bir çukur görür..Dolduramam der,korkar.Ama içindeki
eksik yanı O nu o çukura iter.Ve yagmur 22 yaşında bir genç kız.Adı DENİZ......
******
Canlıların ateşi,Gökyüzünün görkemi,alının teri O..Adı GÜNEŞ bey..Ve aşık oldugu
kadın;Gel gitlerin kadını,Gecenin lambası.Adı AY hatun.Zaman bu ya yine zamanı
izler.GÜNEŞ bey AY hatuna açılır ve evlenmeye karar verirler.Yine Gökyüzü dügün salonu
ve yine tüm yıldız dostlar tüm göktaşları orda..Nikahları kıyılır ve biz onların yan yana
gelişine Güneş tutulması demişiz..Zaman geçer ve GÜNEŞ bey AY hatuna parlaklıgını verir..
AY hatun bunu içinde saklar.Zaman o zamandır ki AY hatun hamiledir ve doğum zamanı
gelmiştir.Karnı burnunda şişmiş.Biz ona Dolunay demişiz..AY hatun un doğumu gerçekleşir
ve kendi elleriyle oğlunu dünya denen beşigine yerleştirir..Çocukları erkek ve adı;IŞIK.
IŞIK bir çıkmaz sokaktadır.Giderek büyür;evleri,sokakları ve büyüdükçe şehirleri
aydınlatmaya başlar..O da yardımseverdir ve tüm canlılara yön göstermektedir..Ama O
nun hayatında da bir eksiklik vardır..
Ve bir gece bir dag başında olan IŞIK,DENİZİ görür.DENİZ de O nu..İlk görüşte aşk bu
mudur birbirlerine yanaşırlar.Yaşadıklarını anlatırlar,kaynaşırlar birbirlerine sarılırlar ve
bir zaman sonra evlenirler..Biz buna YAKAMOZ demişiz..
Onların evliligi uzun yıllar devam eder.Ta ki karşılarına bir ada çıkana kadar..Ada
demek toprak demek ölüm demek bilirler.Ama gülümserler birbirlerine ve sarılarak ölüme
giderler..
Ve adaya dokundukları yerin tam arkasında yeniden belirir YAKAMOZ.
IŞIK ve DENİZİN çocuklarıdır Onlar...
Bu aşkların yaşanmasındaki tek amaçtır;Bizim yakamozu görmemiz...
Sadece biz bir kaşık bal yiyelim diye Yuvadan çiçege 300 sefer yapan arı gibi..
HAKKINI VERELİM HAYATIN..