- 810 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Maviyim
Size maviden bahsedeceğim. Yani yeşil ile menekşe renginin arasına sıkışmış renklerin en aşık ruhlu olanından; gökyüzünden, denizden, ve uzun yıllar çocukluğumda giydiğim hırkadan… Tüm bunları mavinin yüreklere dağıttığı huzurla yazacağım. Ben yazacağım siz okuyacaksınız. Ben yazacağım siz mavileşeceksiniz… İlk önce tüm rüyalarımı maviye boyadım baştan aşağı. Tüm düşlerim, umutlarım, cümlelerim de birden bire mavi oluverdi. Böyle olması gerekiyordu, çünkü ruhumun acısını bir tek mavi alabilirdi. Çünkü mavi, renklerin en uysalı en dinginidir. Maviden bahsedebilmem için de her yeri maviye çalmam gerekir önce; acısız bir kalple yazabilmem için…
Aynı zamanda mavi, renklerin en sabırlısı, sebatkar olanıdır. Tıpkı yağmura, fırtınaya, yıldırıma karşı anlayışlı ve olgun davranan gökyüzü gibi. Gökyüzü bu sırrını renginden alır. Her kim ki gökyüzüne bu inançla bakarsa, bu sırdan nasibini almış olur. Gökyüzü bu rengini denize armağan etmiştir. Deniz de bu armağanı, dalgalarının sevgisiyle huzura dönüştürmüştür. Ve kendisinden yayılan bu huzurla nice aşklar ölümsüz olmuş, nice cümleler şiir olmuştur.
Çocukluğumu sorarsanız o da maviydi. Mavi hırkam; aşk acısı nedir bilmeden, masum, salıncak coşkusuyla yaşarken üstümde oldu hep. Ne zaman yere düşüp ağladıysam, parka gidemedim diye hüzünlendiysem, istediğim oyuncak alınmadı diye boğazım topaklandıysa, hep mavi hırkam teselli etmiştir beni. Hırkam hala çocukluk sandığımda durur, kapağını da sıkıca kapattım; huzurlu tılsımı uçup gitmesin diye…
Bu aralar kalbim de ben de biraz savruğuz. Her anı, her hissi mavi görebilmek mutlu etti bizi. Sanırım içi umut dolu kum saatini ters çevirip, hep maviyle akmasını dilemek gerek… Ve biraz da griyle, siyahla daha iyi anlaşmasını sağlamak gerek mavinin…
Maviyle bir kez olsun sevişebilmek gerek. Mavinin tenindeki huzuru bir kez olsun hissedebilmek gerek… Bir kez olsun hiç “mavisiz” insan kalmaması gerek yeryüzünde. Maviyle mavi olmak gerek. Bir kez olsun sığınmak gerek maviye, korkmadan, ürkmeden, fütursuzca… Ve bir kez olsun tüm insanların ortak burcunun “mavi” olması gerek… Masmavi bir köy, masmavi çiçekler, masmavi güneş, masmavi nehir, masmavi aşklar ve masmavi bir yaşam bu mavi hayallerle…
Eskimiş tüm aşklarınızı mavi bir masalın içine koyun. Böylece geçmişinizdeki acılara karşı öfke hissetmeyecek, kin duymayacaksınız. Yeni aşklarınızıysa mavi bir güvenin içinden geçirin. Çünkü ancak böyle sevmeye gücünüz yetecek…
Sizden bir ricam var… Biri size, “Bugün nasılsın(ız)” derse, bir kereliğine de olsa, “Maviyim” deyin…
Hadi şimdi hep birlikte mavinin elinden tutalım ki, bizi “sevdaya, sevgiye, huzura” götürsün. Sizi bilmem ama ben bu yolculukta şu şiiri mırıldanacağım :
“Sana yüreğimden,
Mavi bir sevda sunuyorum,
yanında sana hasretimle…
Ama sakın gözüne hüzün kaçırıp ağlama.
O kırılgan kalbini
ellerimin arasına sıkıca almışken,
aynı zamanda
masmavi bir dilek tutuyor olacağım,
ruhunun sonsuz gibi
mutlu olması için…”
Oktay Coşar
YORUMLAR
Hızınıza yetişemiyorum değerli kalem:)) Mavi hiç kimsenin reddedemeyeceği bir renktir eğer ki mavilikle ilgili ötü bir anısı yoksa hafızasında. Açıkçası bu yönden çok zor bir konu seçmişsiniz, öylesine engin ve boyutları geniş. Lakin kıvrak zekanız ve kendine has yorumunuzla üstesinden geliyorsunuz yine, duyguları bir yana atmadan içtenliği saklayarak bizler için biriktirmiş gibi. Tebrik ediyorum bir kez daha.
Yeşil git dedi,beni rahat bırakın,ve mavi gitti.
Zaman aktı tıpkı suların akışı gibi hızlı ve sessizce,gözlerinden akanlarla yağmurlar ıslandı.
Bir beyaz kağıda yaz(a)mayan kalemle ömrüne ömür katanı yazdı sır içinde.
O sırrı taşıyan okuyabilirdi,yaz(a)mayan kalemin yazdıklarını.
Mavi ram oldu yeşilin git demesine.
Kalem sustu, susmalıydı! Sustu YÜREK,sustu KALEM,sus/tu Mavi...
Herkesin özel bir kelimesi vardır, ya da ben öyle düşünüyorum. Mavi benim öz/el kelimem,yeri farklıdır yüreğimde.
Mavi yeşile bağlıdır aşk ile.
her yazınız güzel ! Ama bu yazı bambaşka güzel benim için size sayfanıza sevgiler bırakıp yazıyı alıp gidiyorum.
Saygıyla Yazara.