6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1303
Okunma
Kadın; çıplak omuzlarının üzerinden geçen esinti ile ürperdi ve elleri balkon kapısına doğru uzandı.Balkonun, kapısını da kapattıktan sonra dünden kalan kokunun ağırlığı odanın içerisinde iyicene hissedildi. Masanın üzerindeki mecmuanın sayfalarına dökülen kırıntılar gözünde daha da bir irileşti.
Kadın;ahenkli adımları ile üç kişilik küle bulanmış koltuğuna doğru yürüdü ve kül tablasının hemen yanına oturdu. Bacaklarını, çapraz bir şekilde bağlarken eteğinin açılan ucunu hafifçe düzeltti ve gözlerini yarı açık bıraktı.
Kadın; gümüş rengi tabakasından, bir dal ince sigara alıp parmaklarının arasına yerleştirdi ve dudaklarına götürdü, derince bir nefes çekti ve nefesini bıraktığında sahte huzurla doldu.
Kadın,düşündü."lunaparkta tanıştığı adamı" Belki yine görürüm derken; kulaklarında avize gibi sallanan küpelerinden biri kulağından çıktı ve yere düşmeden avuçlarına ulaştı. Boğumlu parmakları ile kavradığı küpesini ustalıkla yerine taktı.Bu sırada, şuh kahkahası ile koltuğu sarstı.
Kadın; sigarasını kül tablasında ezerek söndürdü ve çapraz bacaklarını çözdü, ardından; omuzlarını dikleştirdi, eteğini son kez düzeltti ve ayağa kalktı. Küçük adımları ile aynanın bulunduğu odaya doğru ilerledi.
Kadın; aynanın karşısında yüzünde gittikçe çoğalan kırışıklıklarına, gözlerinin altında biriken torbalara baktı. Yüzünü incelerken; saçlarının ucundaki kırıkları da gördü ve kasların azizliğine uğrayan dudağı da büzüldü. Bu defa, dudağının kenarındaki kırışıklıklar derinlik kazandı.