- 800 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dilinde Aşk vardı Yüreğinde ihanet-3/ Son Nefeste VedaBölüm-7
Dilinde Aşk vardı Yüreğinde ihanet-3/ Son Nefeste VedaBölüm-7
1
Anahtarı ofisimim kapı kilidine sokup son hareketi yapmadan evvel gözlerimi yumup 48. Katta geçen beş yılımı bir film şeridi gibi izledim. Belki de yarın bu şirkette son günüm olacak. Yüreğimde cız eden duygularımın sesi dalga, dalga beynime doğru yol almaya başladı. Vücudumun bir kısmı ağlarken diğer yarısı intikam çığlıkları atıyordu. Anahtarı kilidin yuvasında çevirdim ve kapıyı hafifçe ittim, sanki beş dakika önce kapatmışım gibi sessizce sonuna kadar açıldı. Çalışma masama bakınca tertemiz ve her şeyin yerli yerinde olduğunu gördüm. Sadece fazlalık olarak bir vazo ve vazonun içinde bir demet gül vardı, içerisi mis gibi kokuyordu. ‘’Ah Seval gönlümü bir kere daha kazandın’’ Vazonun yanında kısacık bir not.’’ Evine hoş geldin Emir Dağlı’’ ‘’ hoş mu geldik boş mu geldik göreceğiz Gürleyen holding, ya istediğimi bana vereceksin. Ya da ben söke, söke alacağım’’
Dâhili telefondan Seval’i yanıma çağırdım. Beni fazla bekletmedi. Kapı iki defa tıklandı gelen Seval hanımdı
Emir Dağlı:
_ İçeri gel kızım.
Kapı açıldı ve Seval her zamanki sevimliliği ile karşıma dikildi. Ona en yakın koltuğu işaret ederek
Emir dağlı:
_ Bende sizleri özledim. Anlat bakalım Seval ben yokken burada neler olupbitti? En iyi sen bilirsin.
Seval:
_ Yokluğunda öyle aman, aman bir şey olmadı. Her şey tek düze gidiyordu tabi senin oyuncukları saymazsak.
Emir Dağlı:
_ Hangi oyuncakları kastediyorsun kızım?
Seval:
_ Bir tanesi Anadol’da, öteki Bentley mi? Mentley mi ne? Bizim ihtiyar sana ayrılık ikramiyesi olarak almış, yani sana kendince kıy ak çekmiş holdingin her yerinde bir haftadır bu konuşuluyor.
Emir Dağlı:
_ Yani o oyuncakları Sansar Zeki benim için almadı mı? İki arabanın ödemelerini de bu gün Sansar’ın hesabına yatıracaktım, galiba bu işi biraz ertelemem gerekecek.
Seval:
_ Bu mümkün değil ağabey, ödemelerin hesap belgesini bizzat ben gördüm. Ayağını denk al oyuna gelme ayrıca Bizim İhtiyar bu arabalara para yatırıyorsa mutlaka bir hesabı vardır.
Emir Dağlı:
_ Sağ ol Seval yarın yapacağım ilk iş İhtiyar holdinge geldiğinde beni haberdar et, ama randevu alma. Baskın basanındır. Hadi şimdi işinin başına dön.
Holdinge gelişimin haberi anında ihtiyarın kulağına fısıldanmış ve İhtiyar bugün beni boş yere bekledi. Sinirden saçını başını yoluyordur. Biraz daha yolsun esas yarın yolacak bir daha yanlış yola sapmasın. Ben beş yılımı boşuna vermedim bu şirkete.
Vaktimin geri kalan kısmını garajda benim oyuncakların yanında geçirdim. Sansarın beni dolandırmasına ramak kalmasına rağmen kızamıyordum. Tabi bu iyi niyetim hiç hesap sormayacağım anlamına da gelmemeli. İki arabada mükemmeldi. Hele 2016 model Anadol’a bayıldım ön sağ tamponunun üzerinde 50. yıl damgası vardı. 50. Yıl damgalı sadece 50b adet Anadol söylemi bile kulağa hoş geliyor.
2
Yeni bir güne Seval’in telefonunun sinir bozucu sesiyle merhaba dedim. Ahizeyi kulağıma götürür götürmez, Sekreter kızın makine hızıyla konuşan sesiyle karşı karşıya kaldım.
Seval:
_ Ağabey akşam çok geç yattın galiba. Saat dokuz/otuz oldu. İhtiyar yarım saat evvel geldi. Senin gelişinden haberi olmuş pek sürpriz olmayacak.
Emir Dağlı:
_ Yine de haberi olmasın. Bana gelince, yatağımı özlemişim kızım. Biraz yatak keyfi yapayım dedim. Sen kahvemi hazırla on dakikaya kadar yanında olurum.
Seval:
_ Tamam ağabey bekliyorum.
Seval’in yanına varışım on dakikayı bile bulmadı. Ben sıcak bir bardak kahve beklerken, kocaman bir tabak kek ve bir bardak çayla karşılaştım o zaman aç olduğumun farkına vardım. Önce keklerin işini hallettim ‘’ Seval bir ara bana hatırlat seni Çağınlar holdinge transfer edeyim tamam mı güzelim’’ Cevap gecikmedi’’ hım biraz düşünmeliyim’’ Artık ihtiyarın karşısına çıkacak kadar kendimi zinde ve istekli hissediyordum.
İhtiyar’ın ofis kapısının önünde kendime has tarzımla kapıyı üç defa tıklattım. Önce içerde hiçbir hareket olmadı. Sonrasında İhtiyar’ın tiz ve hiç çekilmez sesi duyuldu.
_ Gel bakalım Emir Dağlı, tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır.
Kapıyı açıp içeri girerken cevabı da yetiştirdim
_ Ne ben tilkiyim, ne de sen kürkçü dükkânında çalışan birisin ihtiyar. Gelmem gerekiyordu geldim. Gitmem gerektiği zaman da gideceğim
İhtiyar:
_ Seni gördüğüme sevindim evlat.
Emir Dağlı:
_ Ben senin kadar iyimser değilim. Buraya geldim aradığım soruların cevabı sende bulunuyor.
İhtiyar:
_ O zaman hemen işe başlayalım. Sen sor madem cevaplar bende cevaplayalım o zaman.
Emir Dağlı:
_ Tamam kolaydan zora doğru gidelim. Aşağıda garajda bana ait iki araba var. 1 Neden ödemeleri sen yaptın. 2 Ödemeleri sen yaptığın halde Sansar neden benden tahsil etmeye kalktı.
İhtiyar:
_ O iki arabayı benden sana hediye olarak kabul et . Yok kabul etmem dersen o zaman kabul etmediğin ikramiyenin karşılığı olarak kabul edeceksin. Konu burada kapanmıştır. Yeni konuya geçelim. Sırada ne var.
Yerimden kalkarak çantamdan CD’yi çıkarıp film oynatıcı cihaza taktım ve düğmeye bastım. Ekrana gelen görüntüleri seyretmeye başladık. İhtiyar hiç sesini çıkartmadan seyrediyordu. Nihayet görüntüler bitti.
İhtiyar:
_Eee seyrettik ne olmuş yani?
Emir Dağlı:
_ Ne, ne olmuş? Sen genç bir kızın ölüm emrini veriyorsun ve ne olmuş diyorsun. Şakamı bu?
İhtiyar:
_Bu konu çok ince bir çizgide gidiyordu. Ta ki işin içine sen girinceye kadar bu da benim şanssızlığım. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Her şeyden evvel ben torun torba sahibi bir ihtiyarım. Katil değil anladın mı beni?
Emir Dağlı:
_ Fevzi Bey bu CD’de açık, seçik Şirvan’ın öldürülmesini istiyorsun.
İhtiyar:
_ Bak evlat, son beş senelik dönemde ülkemizin toprakları üzerinde müthiş bir sanayi savaşı yapılmakta. Biz Şirvan’ın başkanlığı altındaki bir ekibin yaptığı laboratuvar çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Defalarca iş birliğine davet etmemize rağmen her defasında olumsuz cevap aldık. Bu çalışmaların olumlu sonuçlarını ilk olarak onun ekibi oldu. Avrupalı şirketler de onunla ortaklık kurma yoluna gittiler. Bu CD, oyunun sadece bir parçası. Şimdi öbür parçasına bakalım.
İhtiyar yerinden kalkarak yanındaki raftan bir CD alarak film oynatıcıya taktı. Bu sefer ekranda Ekrem’le yine İhtiyar vardı ama konuşma bambaşka mecrada gidiyordu.
İhtiyar:
_ Şimdi bir de buradaki diyaloglara kulak ver bakalım ne anlatıyorlar.
CD’yi ilgi ile seyretmeye başladım. Buradaki odaların birinde İhtiyarla Ekrem karşılıklı konuşuyorlardı.
İhtiyar:
_ CD’yi öyle bir yere bırak ki ilk bulan o olsun.
Ekrem:
_ Fevzi bey bu mizansen biraz ağır olmadı mı? Sonra başımız ağrımasın? Kız işi ciddiye alıp polise başvurabilir. Bu arada benim yazdığım tehdit mektupları da var.
İhtiyar:
_ Kimse zarar görmeden bu sorunu bir an evvel çözelim. Bizden korkmalı ve kucağımıza düşmeli. Hadi göreyim seni.
CD burada bitiyordu.
İhtiyar_ Evet ne yapmak istediğimizi anladın mı? İlk CD sadece mizansen sadece görüntü. Ben genç bir kız için ölüm emri verebilir miyim? Ama sen ne yaptın Ekrem’i sağ kolumu önce dövdün sonrada hapse attırdın.
Emir Dağlı:
_ Az bile yaptım. Sen bu işin yargıya aksettiğini biliyorsun, başın oldukça ağrıyacak. Sen bizimle çalışmak mı istiyorsun? Niye olmasın ki. İlk etapta bizim ürünlerin Avrupa’ya nakli bundan sonra senin kontrolünde senin tırlarınla yapılsın. En kısa zamanda uzun vadeli bir sözleşme yapalım. Bize piyasadan %35 daha ucuz çalışmaya razı olursan Şirvan seni belki affedebilir. Yoksa bizdeki görüntüler yargının eline geçerse bir değil on tane CD ortaya çıkartsan kendini kurtaramazsın.
İhtiyar:
_ Kabul ilk sene % 35 daha sonraki diğer seneler % 25 sende bunu kabul et. Bir de beni Şirvan hamınla buluşmaya ikna et. Bunu yaparsan her iki tarafında büyük çıkarı olur. Bunu bir düşün.
Emir Dağlı:
_ Bu gün sözleşmenin yapılmasını istiyorum. Söylediğini düşüneceğim. Şimdi senden bir isteğim daha var. Koleksiyonum için senden 60 ların modellerinden bir Bugatti araba istiyorum. Bütün masrafları benden halledebilir misin ·?
İhtiyar:
_ Halledebilirim. Bu akşam kimseye söz verme
Emir Dağlı:
_ Tamam akşama beraberiz. Ama sakın ola benimle ve arkadaşlarımla oyun oynamaya kalkma bunun karşılığı çok ağır olur İhtiyar. Bu konuşmamız kulağına küpe olsun. 2026 Temmuzunun 18 inde İstanbul’daki Uluslar arası İpek ve İpekçilik konulu seminere Gürleyen holding adına konuşmacı olarak ben katılacağım. Umarım bunu unutmadın haberin olsun.
Haznedar/ 2011
Tugrulpekel.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.