- 1098 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GENÇLİK
GENÇLİK
Sevgili genç kardeşlerim! Öncelikle “MÜSLÜMAN” olduğunuzu, gençliğinizin de inancınızın dinamizmini taşıyacak kıvamda olması gerektiğini unutmayınız. Müslüman genç olarak her yaşta İslâmî heyecan, ideal ve duygusallığının farklılığını yaşamak ve yaşatmak gerektiğine inanıyorum.
Müslüman genç gergin değil ılımlı ve olumlu olmalıdır. Müslüman genç aklını Vahyin kontrolüne verebilmeyi başarmalıdır. Müslüman genç müzik, dil, kültür, felsefe, sosyal hayat ve aktüaliteyi ibadete dönüştürebilmelidir. Müslüman genç kulaktan dolma bilgilere değil hakikati olan eserlere yönelmelidir; aksi halde belirli bir ideolojinin sınırları içinde sıkışır kalır. Müslüman genç bugünün değil yarınların ve hatta gelecek asırların temelini atmakla görevlidir. Müslüman genç hayatı dedesinden miras değil torunlarından emanet aldığının şuurunda olmalıdır. Müslüman genç çağının bayağı yaşam tarzlarını beğenmemelidir; sürekli daha iyi ve daha ileri şartları arzulamalı ve arzularının gerçekleşmesi için çalışmalıdır. Müslüman genç bütün bu yüksek değerlere ulaşmanın tek yolunun Kur’an ve Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın çizgisini takip etmekte olduğunu bilmelidir.
Müslüman genç önce kendini yetiştirmenin yollarını aramalıdır. Çevrenizde iyi örnekler olabilir, ama bence iyi örnek arayıncaya kadar ya da iyi örnek aramakla beraber kendiniz Hz. Muhammed Aleyhisselam’ı örnek alarak yaşamaya çalışırsanız daha isabetli ve daha doğru bir tercih yapmış olursunuz. Çünkü iyi örnek olduğunu sandığınız kişinin insani yönü itibariyle hoşunuza gitmeyen bir özelliği olabilir. Bu durum sizi “Müslüman Genç” modeline karşı yanlış kanaate sevk edebilir. Onun için diyorum ki acizane bizim “Müslüman Genç” modelimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın gençliğidir. Yapılacak iş, Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın liderliğinde Kur’an nuruyla aydınlanmış bir kalb ile çağı kucaklayabilmektir.
Sevgili genç kardeşim! Sakın yazmak için yazan yazarlar seni aldatmasın; çizilmiş plâk gibi yıllardır kendilerini tekrar edip duran köşe yazarları, tv. programlarında reyting kovalayan sunucular ve yapımcılar, İslam dışı yaşam tarzlarını modellemeye çalışan sözde tiyatro sanatçıları (!) uzak durman gereken tiplerdir. Eğer bunlara takılırsan geçekten oltaya takılırsın ve kurtuluşun zorlaşır. Halbuki “Müslüman Genç” sadece kendini kurtarabilen değil, bataklığa saplanmış ve kurtarılmayı bekleyen binlerce yaralı ve mağdur genç insanı da kurtarabilecek kalitede olmalıdır. Her şeyde kalite arandığı gibi “Müslüman Genç”te de İMAN ve SADAKAT kalitesi aranır. Eğer son 150 yıldaki gençliğimizin ahlâk kalitesi yeterli olsaydı batılıların batıl zihniyetleri ve sömürü düzenleri zihinlerimizi işgal edemezdi. Ayrıca bizim en temel farkımız inancımızdır; bu sebeple biz yaşam kalitesini sadece dünya için değil aynı zamanda Ahret saadeti için de gerekli görmekteyiz.
Sevgili Müslüman Genç kardeşim! At gözlüğü takmışçasına sadece dünyanın beş para etmez midevî mamüllerine ve bayağı zevklerine kapılmış şeytanın mahkûmu gençler ve insanlar asla seni aldatmasın. Unutmayınız ki vahşi dünyanın sömürü düzenlerinin sermaye potansiyeli İslamsız ve iz’ansız zavallı gençlikten başkası değildir. Biz kendisini eğiten, okuyan, araştıran, millî anlayış sahibi gençlik olabilirsek bozuk ideolojik akımlar ve sapkın inanış biçimleri ülkemizde ve dünyamızda zemin bulamaz diye düşünüyorum.
21. yüzyılın ortasına doğru koştuğumuz şu dünyada bazı gençlerimiz hala neyin ne olduğunun, kendilerini nasıl bir geleceğin beklediğinin farkında bile değiller!.. Olaylar karşısında “nemelazımcı” bir gençlik olabilir mi? Ülkesinin zayıflatılmasını, yabancı iradenin egemenliğine sokulmasını seyreden, duyarsız, cehennemi tozpembe gören bir gençlik olabilir mi? Ruhsal sorunlarla boğuşan, doğruluktan, merhametten, saygıdan, duygudan yoksun olan bir gençlik olabilir mi?.. Oldu işte!.. Ancak bu gençliğin bu duruma düşmesinin sorumlusu bizleriz. Eğer biz inancımızı, tarihimizi, kültürümüzü, müspet bilim ürünü gelişmeleri öğrenebilseydik ve öğretebilseydik elbette netice müspet olurdu.
Bizim okuyup-yazacağımız şeylere batı odaklı ve işbirlikçi medya karar verememelidir. Öyle bir kalite olmalı ki inancımızda, zararlı yayınların zehrini bile etkisiz hale getirmelidir. Akılcı değil akıllı olunmalı, İslâmî şuur görevini yerine getirmeli, hayatta olup biten olayları estetik ve ilahi ahlâk süzgecinden geçirmelidir. Biz, vizyon ve misyon sahibi bir gençlik olursak yaşadığımız toplumda mutlaka yönetim sürecine dahil ediliriz diye düşünüyorum. Sevgili Peygamberimiz bir Hadis-i Şerifinde “Siz nasıl olursanız öyle idare edilirsiniz” derken herhalde halk ile idare arasındaki ilişkiyi dile getirmiş olmalıdır. İyi idare istiyorsak önce biz iyi insan olmalıyız. Başkalarından fayda beklerken, önce bizim kime ya da kimlere ne faydamız olduğunu düşünmeliyiz.
Takdir istiyorsanız taktir edilecek, alkış istiyorsanız alkışlanacak işler yapmalısınız. Başarı zorlukların üstesinden gelme sanatıdır. Dünyada sorunsuz yer ve sorunsuz insan bulmak mümkün değildir. Önemli olan sorunların evrensel çözüm kaynağını ve yollarını kavramaktır. Hiç şüphesiz bu çözüm yolu Yüce Yaratıcının gösterdiği Hak Yolu’dur.
Dünyada ve ahrette mutlu olmak istiyorsak, hem dünyada hem de ahrette geçerliliği olan mutluluklar üretebilmeliyiz. Bunun için Allah’ı sevmeli, Allah’ın sevilmesini emrettiği her şeyi sevmeliyiz. Hayal kuramayan hiçbir şey kuramaz. Sevgi üretemeyen hiçbir şey üretemez. Yaratandan ötürü yaratılanı hep sevelim sevgili genç kardeşlerim. Hepinize bol sevgili günler dilerim. Allah’a emanet olunuz.
15 Temmuz 2011
Murat KAHRAMAN
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.