- 602 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kağıtla Kalem Aralığı
(Tatlı uykularından kalkıp, insomania çığlıkları içinde olan kalemim, yine sömürmeye başladı beni bu gece.)
Çok mu yalnızdım?
-Hayır, sadece aptaldım.
Gözlerimin feri sönüyor git gide. Git gide beklilerin ümidi azalıyor. İç kanamalarımın acısını anlatamıyorken, dışarıdan nasıl göründüğümün ne önemi var ki? Her şeyin kuşkusu yüreğimi ‘dağ’lıyorken, uçurumlarda sürüklenmenin ne anlamı var ki?
Ta içimde hissettiğim sesini, duyamıyorum. Kulaklarım sesini özlemekten ziyade, hissetmek istiyor bu gece. Ne yönden olursa olsun gözlerinde susmak istiyorum, kırılgan bir hevesle.
Sonlanamayan yalnızlığın sesi kalemimi sızlatıyor sızım sızım…O umutsuz gülümsemelerin can kırığında titriyorum.
-o kadar cesur,o kadar da vurdumduymazım hani..
Bilinmeyen saatlerin belini kırdım kaç gündür.’’Bilmem kaç saattir uyku yok gözümde .’’ diyen kişi benim ne saatlerin üzerinden geçtiğimi bilseydi, çok susardı çokk…
Yanılsamaların peşinden koştukça, tökezliyor bedenim de bir ‘’Ah! ‘’ demiyor sessizliğinden.
Korkular yayılıyor gözlerimden, ağlıyorum. Zincirleme acılarım baharındayım hâlbuki bunun kışı da olur elbet!
-Korkmamalıyım.(Çünkü vurdumduymazım ben.)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.