- 502 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Birlikte Allah'ın İpine Sarılma Zamanı Gelmedi mi?
Biz Müslümanlar aşağıda bazılarını verdiğim ayetlerden de sorgulanacağımızın bilincinde miyiz? Bu ayetlere ne kadar itaat ettiğimiz konusunda tevilde bulunmadan kendimizi gözden geçirelim...
“Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın.”
“Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun.”
“Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın.”
“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin.”
"Dini dosdoğru ayakta tutun.”
“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah’tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.”
“... Eğer mü’min iseniz Allah’tan korkup-sakının, aranızı düzeltin ve Allah’a ve Resulü’ne itaat edin.”
“Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider.”
“Mü’minlerden iki topluluk çarpışacak olursa, aralarını bulup-düzeltin.”
“Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur.”
“Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır.”
“Şüphesiz Allah, Kendi yolunda (Allah yolunda), sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak mücadele edenleri sever.”
Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiçbir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah’adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir.
Allah ahirette Kur’an’dan sorgulanacağımızı buyurur. Yalnızca namaz, zekat gibi belirli ibadetleri değil, birliği emreden ayetlere uyup uymadığımızı ve Müslümanların birliği için çaba gösterip göstermediğimizi de soracak Rabb’imiz.
İnkar edenler ve kötülükleri örgütleyip düzenleyenler çıkarları gereği nasıl birlikte hareket ediyorlarsa, Müslümanlar da birlik olmalıdırlar; ittihad zorunludur. İslam dünyasında yıllardır yaşanan acılar ve dökülen kanlar, birlik olmayıp parçalanmanın getirdiği sonuçlardan biri. Kan ve gözyaşının durması, acıların ve fitnenin sona ermesi, insanların huzuru için İslam aleminin birlik olmasının önemi çok açık. Bu sosyolojik, zorunlu bir durum. Başka şekilde ne ekonomik kriz durdurulabilir, ne sosyal sıkıntı ve çalkantılar sona erebilir. Tarihi ve sosyal açıdan zorunluluğun da üzerinde dini bir gerekçe var. Aynı dinden olan insanların kardeş olmaları, birbirleriyle bağlantı içerisinde olmaları sosyal bir gerçek. Bunu kim inkar edebilir?
İslam ahlakının hakimiyetinin en önemli aşamalarından biri, İttihad-ı İslam’ın sağlanmasıdır. Allah’ın buyruğu, Peygamberimiz (s.a.v)’in vasiyetidir İttihad-ı İslam.
Devam Edecek