- 577 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BİR KURŞUNLA TEMİZLEYİN
Dünyaya gelişimizle birlikte hayatta kalabilmemiz için emek vermemiz gerekir.Bir çaba içerisinde olmalıyız.Bu, hayatımızı devam ettirmemiz için gerekli olsa da asıl mesele onurlu bir şekilde yaşamımızı sağlamasıdır.Başkasının emeğine göz koyarak yaşamaya çalışan onursuz kişiler, de bu işi yaparken kendi doğrularının izinden gittiklerini iddia ediyorlar.Bu yaşam felsefesinde ki doğrular toplumun gerçeğiyle ve yaratılışın asıl amacından çok uzaktadır. Hayatında ki yanlışları doğru olarak kabul eden, başkasının emeğine göz koyan ve kendi sonunu kendisi hazırlayan Ademin hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum..
Adem, orta gelire sahip ailenin en sevimli aynı zamanda en küçük çocuğuydu.Lisede başarılı bir öğrenci olmadığı için üniversiteyi kazanamadı.Arkadaşları, “Adem, hayat zor okulu kazanamazsan bile otur bir yıl dizini kır ders çalış üniversiteyi kazan.” Adem, “boş verin sanki siz okuyacaksınız da ne olacak” diyordu.Benim sizin nasihatinize ihtiyacım yok.Benim doğrularım bana yeter çekilin başımdan çapulcu herifler.Arkadaşları, kişiliği oturmamış Ademin yanında isteksizce ayrıldılar. Arkadaşları gittikten sonra okulu ne yapacağım sokaklar beni bekliyor deyip kendini sokağa attı.Hiç kimseyi beğenmiyordu.Anne babası hayatın zorluğuyla ilgili birkaç kelime söylese hemen onları azarlıyor.Siz kendinize bakınız. Ne oldunuz? Bana hangi imkanları sundunuz? Herkesin arabası var. Benim bir bisikletim bile yok.Bunun hesabını verirseniz bende sizi dinleyecek hatta gerekirse dizinizin dibinde ayrılmayacağım.Adem, isyan bayrağını çekmişti.Neden herkes kendisine nasihat ediyor, akıl veriyordu.Nasihat edeceklerine para verseler daha iyi olur dedikten sonra; doğru kişiliğe sahip olmadan, çalışmadan da başarılı olunur dedi.Adem, gece yarılarına kadar eve gelmiyordu.Ailesi başına bir şey gelecek diye çok üzülüyordu.Fakat arkadaş çevresinden koparırlarsa evden kaçacağından korkuyorlardı.Adem, nede olsa annem babam bir şey demiyor deyip bazen akşamları bile eve gelmiyordu. Öyle arkadaş edinmişti ki ne paraları eksik olurdu ne de sigaraları.Bir gün kabadayı arkadaşları(!) mert arkadaşları (!) Bizim sayemizde cebin para gördü.Bundan sonra sende bize yardım edersen çok para kazanırız.Adem seve seve ne demek yeter ki siz isteyin.Ne diyorsanız yapmaya hazırım.Arkadaşları sana bir semt verelim bundan sonra o semt senden sorulsun.Haraçların yüzde 20 si senin olacak dediklerinde Adem ağabeyler nasıl isterseniz dedi.Verilen semte kan kusturuyordu.Esnaftan, öğrencilerden haraç alıyordu.Kendisini şikayet etmek isteyenleri korkutuyor tehdit ediyordu.Ademin cebi gittikçe şişiyordu.(Paranın yüzü sıcaktır derler.)Adem arkadaşlarına ben bu kadar uğraşıyorum.Aldığım haracın yüzde ellisini alırım dediğinde Güya reisleri bakıyorum da palazlanmaya başladın daha dün meteliğe kurşun sıkarken bugün horozlanmaya başladın.Diz kapaklarından delik istemiyorsan sesini çıkarma verilen görevleri yap verilen paraya da razı ol. İster istemez sesini çıkaramadı.Gün geçtikçe Ademin kendisine güveni artıyordu.Adem, haraç topladığı semtlerde kendince bir ekip kurmuş haraçları onlara toplatmaya başladı.Adem eskisi gibi reislerine pay vermemeye başladı.Eski ekipten ayrılmıştı.Eski ekip Ademden paralar gelmeyince bunu ortadan kaldırmasak bu paralar gelmeyecek.Reis Ademin idam fermanını hazırladı.Kendisine sadık birini görevlendirip Ademi temizle o bölgeyi sana verelim.O kişi yeter ki sen iste patron seve seve Ademin diz kapaklarına sıkarım öldürmem sürünsün çakal. Reis bildiğin gibi yap.(Adem, artık her gittiği yerde patron gibi karşılanıyordu.) Gece yarısı gazinodan ayrılan Adem, silah sesiyle birlikte kendini yere attı.Adem acıyla kıvranmaya başladı.Adem, karanlıkta kimin ateş ettiğini görmemişti.çevresine toplanan kişiler hemen 112 Acil Servisini aradılar.Yarım saat sonra gelen Acil Servis Ademi hemen hastaneye kaldırdılar.Hastaneye varmak üzereydiler ki Ademin nefes almadığını vücudunun buz gibi olduğunu gördüler.Adem topladığı paralar yanında olmasa da dünyasını değiştirdi.Böylece insanlar zalim acımasız bir kişiden kurtulmuştu.Cenazesinde sadece ailesi bulundu.Anne babası bunu görünce daha da kahroldular.Çünkü sosyal bir varlık olan insan acıları paylaşıldıkça azalır.( İnsanlar şu mesajı da vermek istiyorlardı.Siz başkasına eziyet eden insanların canını yakan kanını emen bir çocuk yetiştirdiğiniz için bu acı gününüzde de yalnız kalın siz bunu hak ediyorsunuz.) Reis o semti Ademi temizleyen kişiye verdi o kişide sonunun Adem gibi olacağını biliyordu fakat nede olsa cebi çok para görecekti sonu ölümde olsa çokta önemli değildi.
Yukarda ki hikayeye benzer olaylar çok yaşanmakta.Bizlere düşen görev toplumu bu şekilde sömürmeye çalışan kişilere pirim vermemektir.Çünkü toplumları hazin sona yaklaştıran etkenlerden bir tanesi de haksız kazançlardır..Haksız kazanç elde eden kişiler şunu çok iyi bilmelidir ki emeğini çaldığı, kazancına el koyduğu kişinin o parası bel ki ölmek üzere olan bir kişin ilaç parası belki fakir gariban bir çocuğun cebin de ki son kuruştur. Başkasının malını kendi malı gören, başkasının emeğini kendi emeği gören kişiler gariban perişan bir annenin mutfak masrafından kısıp oğluna bir simit alsın diye verdiği paraya nasıl göz koyabilirler? Bu sorunun cevabını sizin ulvi, pak, tertemiz gönlünüze bırakıyorum.
YORUMLAR
güzel.ve ögüt veren yazınızı okudum...tebrik ederim...gerçekten de herkes ANA.BABA olabilir ama önemli olan miniik yavrularımızı geleceye daha iyi hazırlamak...buda aileden başlıyor.....ama artık günümüzde yok.yok deyil ve geleceyimizin gençlerini malesef memnun etmek pek kolay olmuyor...YÜCE ALLAH..tüm gençlerimize hayırlı kazançlar nasip etsin.cümleten.....AMİN...gül diyarından selam lar.