BİZ AYRILAMAYIZ 33. BÖLÜM
Bir zaman sürdü bu hıçkırık sesleri sarılıp; ağlayışlar. Herkesin gözü yaşlıydı.Sanki anlatılmaz bir mutluluğun tablosuydu.
Emine Hanım Nermin Hanıma döndü "Sizin hakkınızı nasıl ödeyeceğiz?Allah razı olsun"diye dualar ediyordu.
Nermin hanım" Hiç hak yok. Sizde bizim kızımıza sahip çıktınız. Bak ödeştik" diyor başka kelime bulamıyordu.
Gözü Zeynep te idi "Ne oldun kızım sana böyle? Çok zayıflamışsın."diye soru üstüne soru soruyordu durmadan.
" Annem;ben iyiyim.Merak etme bir şeyim yok. Sağ salim geldim ya; şükür."
"Metin im oğlum. kızımı getirdİn ya sanada çok teşekkür ederim."
" Nermin Teyze o zaten gelecekmiş; sıkılmış.Çünkü sizleri çok özlemiş. Ben öylesine gitmiş oldum.Asıl Ali ye teşekkür borçluyuz.Ona sahip çıkan, destek olan o."
"Sağ ol oğlum; sende sağ ol."
Artık gözyaşı bitmiş; tatlı bir sohbet başlamıştı...
Osman bey Ali ye sorular soruyor; o da içtenlikle cevap veriyordu.
"Nasıl tanıştınız? O köye birdenbire gitmek düşüncesi nerden çıktı? diye.( Biliyordu ki Zeynep bu tür konuşmalarda detaya girmez; hep suskun kalırdı.)
Ali dilinin döndüğünce olayları kısaca anlatıyor; sadece onun Metin den kaçtğına değinmiyordu.
Epeyce sohbet ettiler. Sonra yemek için salona geçtiler. Güzel bir masa hazırdı.Hepsi de Zeynep in sevdiği yemeklerdi.
Metin se kalmamış"Özür dilerim. Ben bu gün annemlerle yiyeyim." diyerek çıkıp
gitmişti.
" Herkes mutlu; herkesin gözlerinin içi gülüyordu. Yıldız sa sevincinden adeta uçuyordu .Ailesine kavuşmuş ve çok güzel bir ablası vardı artık.Konuşacak kelime bulamıyor sadece gülücüklerle sohbetleri dinliyordu. Saatler geçmişti...
Osman Bey "Siz yol yorgunusunuz. İsterseniz yatıp dinlenin." diye kalktı."Bundan sonra artık hep beraberiz. Sabah konuşalım."
Zeynep "Anneciğim;Emine Anneleri nereye yatıracağız?"
"İkinci katı onlara hazırladık kızım. Hadi götürelim" deyince...
Emine Hanımla Kamil Bey de kalktı.
Yıldız "Nermin Teyze bu gece ben annemlerle yatacağım."
"Olur kızım; nasıl istersen."
"Annem eşyalar yerlerine koyuldu mu ki?"
"Tabi; odalarında."
Hep beraber alt kata indiler. Merdiven içerden geçiyordu ve halı kaplı idi.
Büyükçe bir salona girdiler. Çok güzel mobilyalar vardı. Birkaç kapı buraya açılıyordu.
Zeynep birini açıp "Ali burası senin odan. Bak eşyaların da burada."dedi.
"Tamam" diye baktı Ali. Çok güzel bir odaydı. Karyola, dolap. şifonyer vardı.
"Sağ olun size zahmet veriyoruz" diyecekti ki ...
Zeynep" Aliiiiiiii ! Bir daha duymayayım" diye uyardı.
Başka bir kapıyı daha açtı.
"Emine Anam bu da sizin odanız."
Burası daha büyüktü. Yine son derece zevkli döşenmişti. "Bakın banyosu" jakuzi bile vardı.
Salonun bir köşesinde masa sandalyeler konulmuş ; yemek odası gibiydi.Diğer köşede şömine,yer minderleriyle süslenmişti.Ayrıca dinlenmek için iki tane deriden koltuk konulmuştu.
"Bir şeye ihtiyacınız var mı? diye sordu Zeynep. "Hadi dinlenin; iyi geceler" dileyip ayrıldılar.
Zeynep yukarı çıkarken annesinin koluna girip sımsıkı sarıldı. "Çok özlemişim seni çokkk!"
"Neden gittin kızım?"diye babası sordu.
"Babacığım çok yorgunum; dinleneyim anlatacak çok şey var.Daha sonra konuşalım olurmu?Yanlız şunu bilin ; ben orada hayat dersi aldım ki bunlar kitaplarlarda yazılmıyor.Ve iyiki gitmişim.Bir kızı ailesinle kavuşturduk.Şimdi bir duş alıp yatacağım.Annem benim odam nerede? Metin Yıldız a verdiğinizi söyledi de."
" Aman kızım; şaka yapmış.Yıldız a verecek oda mı yok ? Odan bıraktığın gibi duruyor."
"İyi ben de odama gidiyorum."
Yıldız arkalarından gelmişti.
Zeynep takıldı "Sevindin mi?"
"Hemde nasıl ... Dünyalar benim oldu. Sağ ol Zeynep Abla. Sen beni sevindirdin ya; Rabbim de seni sevindirsin" diye sarılıp öptü. Odasına doğru yürüdü..
" Hani annenlerle yatıyordun?"
" Evet , doğru. Geceliğimi almaya gelmiştim. İyi geceler."
Herkes odalarına çekildi... Zeynep te...Eşyaları gelmişti ama artık sabah açarım diye ellemedi.
Çok güzel ; masallarda geçen padişah kızlarının odası gibiydi.
Etrafına bakındı "Özlemişim; çok özlemişim"dedi.
Önce duşa girdi. Su yorgun vücudunu dinlendirmişti.Sonra tatlı hayaller kurarak uyudu.Kimleri sevindirmemişti ki...Çok...çok...mutluydu...
Güzel bir müzik sesi ile gözlerini açtı. Telefondan geliyordu... Gülümsedi; arayan Metin di. Ahizeyi kaldırdı. Karşı ses "Günaydın uykucu; hala uyuyor musun?" diyordu.
"Evet; uyuyordum. Uyandırdın" diye sitemli konuştu.
"Canım neyapayım ? Seni görmeden; sesini duymadan yapamıyorum aşkım" diyordu.
"Hadi gel kahvaltıya bekliyorum.Birlikte kahvaltı yapalım. Annem de çok özlemiş. Gelsin göreyim diyor."
"Akşam niye gelmediler?"
"Birazcık rahatsız da...Çabuk gel.Karnım çok acıktı.Sensiz yiyemedim inan."
"İyi ama; evde misafirler var. Ayıp olmaz mı?"
"Hayır olmaz; onlar anlayışlı insanlar. Sana darılmazlar.Hem zaten kahvaltılarını yaptılar bile."
"Nerden biliyorsun?"
"Balkondalar; gördüm. Hadi biran önce gel. Bekliyorum ve seni çok seviyorum."
"Bu da nesi? Şimdiye kadar hiç dememiştin."
"Artık alış. Bundan sonra çok duyacaksın. Seni seviyorum işte. Bak beni lafa tuttun.Çabuk gel."
Zeynep yataktan kalkıp elini yüzünü yıkadı. Kısa bir şortla kolsuz bir tişort giyerek saçlarını da kuyruk topladı. Çok şık ve güzeldi.
Dışarı çıkıp; doğru balkona gitti. Herkes oradaydı. "Günaydın" diyerek annesine babasına sarıldı.Sonra misafirlere...
"Nasıl; rahat ettiniz mi? Dinlenebildiniz mi?" diye sordu.
"Sağol kızım; çok iyiyiz. Dinlenmişiz."
Ali ye baktı "Ya sen? "
"Evet; bende deliksiz uyumuşum.
"Yanlız; Metin beni kahvaltıya bekliyor.Kusura bakmazsınız değil mi?"
Babası "Yok...yok.. git sen.Zaten birazdan bizde oraya geleceğiz."
"Şimdilik hoşça kalın" diyerek koşar adım dışarı çıktı.Hava çok güzeldi .Denizin kokusuyla birlikte derin derin içine çekti.
Metin lere gelince kapıda karşılamıştı onu "Hoş geldin aşkım" diyerek.Kolunu boynuna dolayarak beraberce içeri girdiler.
Annesi ile babası salonda oturuyorlardı. Burası da çok zevkli döşenmişti. Yanlarına giderek ellerinden öpüp sarıldı.
"Ah! kızım nerelerdesin? Bizleri çok üzdün." diyen annesiydi.
"Özür dilerim. Yapılacak işler varmış.Meğer benim gitmem lazımmış. Bakın bir kızı ailesine kavuşturduk." diye lafı karıştırdı.
"Nasılsınız? Sizin renginiz soluk; hasta mısınız?"
"İyiyim...iyiyim kızım. Sizin yokluğunuza kalbim dayanmadı. Birazcık çarptı" diye gülümsedi.
"Hadi kahvaltınızı yapın. Sonra konuşuruz .Anlatacağın çok şey olmalı."
"Evet; epey macera yaşadım" diyerek konuşa konuşa balkona çıktılar...
Güzel bir masa hazırlanmıştı. Semaverde çay demleniyor; taze meyve suları onları bekliyordu.
"Ohhh... Şuraya bak; padişah sofrası olmuş. Bunca şey yenir mi acaba? Ayy...! Metin çok israfsınız" diye takıldı.
"Tabiii...tabi... sen köyde yaşayınca bayağı tutumlu olmuşsun. Gerçi pintiliğin daha öncede vardı ama" dedi gülerek.
"Saçmalama tutumluluk ayrı; israf ayrı."
Çaylarını koyup kahvaltıya başladılar...
"Evet; anlat bakalım.Artık bütün yaşadıklarını öğrenmek istiyorum. Nasıl, neden gittin?"
"Nasıl gittiğim kolay ama; neden gittiğimi anlatmak çok zor." Gözleri hüzünlendi birden.
Sanki o geceyi yeniden yaşıyor gibiydi.Metin üzüldüğünü farketti.
"Seni çok üzen bir şeyler olmuş; ama çözemedim."
"İyi düşün Metin; çok iyi düşün."
"Sonra..."
"Yağmur altında Ahmet Amcayı ağlarken buldum. Niye ağladığını sorduğumda; kızım hastanede parasızlıktan rehin kaldı; deyince... Macera böyle başladı işte... Bende çok perişan halde ve kaçacak yer arıyordum. Sebep oldu. Kızı çıkarıp köyüne götürdüm ."
" Peki o yolları yanlız nasıl gittin?"
"Gözüm hiçbir şeyi görmedi ki...Gittim işte...Sonra çığın düşmesi; o köyde kalışımız...Küçücük bir minderde uyumamız...İnanılmazdı."Sanki o günleri tekrar yaşıyor gibi hallerine güldü. "Orada neler neler yaptım.Epey kırıklar sarıp;yaralara dikişler attım.Senin anlayacağın o zaman işimizin nekadar zor ve zahmetli olduğunu öğrendim.Kızlara doktor olduğumu saklıyor; hep araştırrmacıyım ,kurslara gidiyorum dedim.Aslında pek inanmadılar yaa... Hele Ali nin başındaki dikişi görünce ; Kamil Baba bu kurs işi değil demişti..
Bende iğne iplik kadına yaraşır diye yanıtlamıştım.Sonra...sonra...küçük bir kız çocuğunun kuşpalazı olduğunu anladım.Metin bir bilsen:insanlar öyle zor şartlarda yaşıyorlar ki..Bu miniğin şehirdeki hastaneye acilen götürülmesi gerekiyordu.Ama doktor; ambulans çok eski; yollar kötü dedi.Hastanın durumu hiç iyi değildi.Ben götürmek zorunda kaldım. Kamil Baba
Ali yi de al yanına kızım; dedi. O ise bu havada ; bu karda kışta nasıl gidilir? diye tedirgindi. Bende ister gel ister gelme; deyince... dayanamadı tabi.Rabbime şükür başardık. Kız kurtuldu.
Hastanede iken annem aradı. Senin de okulu bırakıp beni aramaya gittiğini söyleyince çok kötü oldum.O gece sıtmaya yakalanmış gibi hep titreyip durdum. Zavallı Ali ne yapacağını şaşırmış; beni bir otele götürdü.Üzerime kaç battaniye örttü bir bilsen. Ertesi gün biraz kendimi toparlamıştım.Mantomu temizlikçiden almaya giderken; o ara Yıldız ın kaydını bulduk.Araştırsın diye babama bildirdim.Bu yüzden bir gece daha mecburen kaldık.
Bir kebap lokantasına oturduk. Veee... ben hep seni düşünüyordum.
Ali bir şey sormuş;anlamadım Metin? Demişim.
O gece Hilton da kaldık. Akşam canlı müzik vardı .Bizde dinlemeye indik.
Dönüşte benim dalgınlığıma gelmiş yine Metin demiştim.
Odaya çıkınca...
Onu çok mu seviyorsun? diye sordu.
Kimi? dedim.
Metin i ; der demez ağlamaya başladım. İşte Ali ile dostluğumuz o gece başladı.
Bak kızım; onu çok seviyorsun. Dilin başka söylüyor; gönlün başka.O zaman ara ; aç telefonu diye çok söyledi.
Beni ağlarken görmek onu çok üzdü. Anlat dedi ;kardeş gibi ,abi gibi .Dertleş benimle diye çok yalvardı.
Bir tek o bildi seni ne çok sevdiğimi.Seni hep onunla paylaştım; ona anlattım.Ama merak ettim.O seni nasıl buldu?"
"Senin çok üzüldüğünü; acı çektiğini görünce dayanamamış. Sen doğuma gidince beni aradı.
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK...
YORUMLAR
AYSE 09
Metin i ; der demez ağlamaya başladım. İşte Ali ile dostluğumuz o gece başladı.
Bak kızım; onu çok seviyorsun. Dilin başka söylüyor; gönlün başka.O zaman ara ; aç telefonu diye çok söyledi.
Beni ağlarken görmek onu çok üzdü. Anlat dedi ;kardeş gibi ,abi gibi .Dertleş benimle diye çok yalvardı.
Bir tek o bildi seni ne çok sevdiğimi.Seni hep onunla paylaştım; ona anlattım.Ama merak ettim.O seni nasıl buldu?"
"Senin çok üzüldüğünü; acı çektiğini görünce dayanamamış. Sen doğuma gidince beni aradı.
Akıcı samimi içten çalışmanızı kutlarım.
selam ve saygılar...
AYSE 09
saygı selamlae benden hiç bitmeyen