- 2396 Okunma
- 34 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİMİZDEN BİR KADIN
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Titizliğiyle ünlü Adile, oğlu doğduktan hemen sonra yapacağı görkemli sünnet düğününün hazırlıklarına başlamıştı. İlk iş olarak dantel bir yatak örtüsü, akabinde ne kadar dantel el işi; sehpa örtüleri, masa örtüleri, peçeteler, mutfak takımları varsa hepsinden birer ikişer takım yapmaya karar vermişti.
Oğlu yedi yaşına geldiğinde, kendi çeyizi yetmiyormuş gibi, sandık dolusu dantelleri yine yapmış, düğünün tarihini kararlaştırınca asıl heyecanlı günler başlamıştı... Şimdi de temizlik faslına girişmişti Adile köşe bucak.
Evde silinmedik köşe, ovulmadık eşya kalmadığı gibi, ellerinde tırnakta kalmamıştı Adile’nin ama evi de tertemiz olmuştu. Zaten hiç kirlenmiyordu ya, titizliği yüzünden.
Sıra kıyafetini almaya gelmişti; bu işi en iyi arkadaşı Nigar’la yapabilirdi ve öyle de yapıp Nigar’la birlikte alış- verişe çıkmıştı. Adile, her şeyde gösterdiği titizliği kıyafetinde de gösterdiği için, ayaklarına karasular ininceye kadar bütün şehri gezmişlerdi.
Sonunda istediği kıyafeti bulmuş olmanın mutluluğuyla evlerine dönerken bir bijuteri dükkânının önünden geçiyorlardı. Nigar’ın gözüne bir şey takılmıştı dükkânın vitrinde; dönüp dönüp baktı ve Adile’yi kolundan tuttuğu gibi dükkâna soktu…
Vitrinde duran takma tırnaklardı Nigar’ın dikkatini çeken. Arkadaşının, düğünün kursuz olması için ne denli çabaladığını biliyordu. Temizlik hastalığı yüzünden köküne kadar kırılan tırnaklarını da…
Nigar, takma tırnakları almak için Adile’yi ikna etmişti ama uzunluğunu görünce Adile korkmuştu.
“Ne kadar büyük bu tırnaklar; ben hayatımda tırnağımı uzatmış insan değilim, nasıl takarım bunları?” diye sızlanınca Nigar; “Sen hiç tasalanma Adile, ben onları törpüler keser hazırlarım, sen de kuaförüne taktırtırsın kaygılanma hiç.” Dedi ve Adile’yi takma tırnakları almak konusunda ikna etti.
Tırnakları alan iki arkadaş, bütün hazırlığın bitmiş olmasına sevinerek evlerine doğru neşeyle yol aldılar. Ertesi gün yine çok telaşlıydı Adile. Düğün için uzaktan yakından bütün akrabaları gelmişti. Her şeyin kusursuz olmasını istediği için misafirleriyle hep kendi ilgileniyordu ve kuaföre geç kalmıştı. Nigar’ın uyarısıyla soluk soluğa kuaföre koştu ama tırnakları evde unutmuştu. Kuaförden Nigar’a telefon edip tırnakları getirmesini istedi.
Adile’nin telefonuyla paniğe kapılan Nigar, tırnakları törpüleyip hazırlamağını hatırladı. Tırnak paketinin birini açıp içinden çıkan tırnakları aceleyle törpüledi ve elinde tırnaklar kuaföre koştu. Adile’nin, düğüne yetişmek için çok az zamanı kalmıştı. Kuaför, tırnakları aceleyle yapıştırmaya başlamıştı ama bir şey dikkatini çekmişti… Tırnaklar aşırı büyüktü.
Şaşkınlıkla Adile’nin ellerine bakan kuaför; “Bunlar ayak tırnakları, el tırnakları nerede?” dedi.
Adile, çıldırmak üzereydi. Tırnakların yarısı yapıştırılmış elini Nigar’a uzatarak; “Kızım, hani öteki tırnak paketi nerde?” diye bağırdı. Nigar telâşe kapılmıştı, kendini temize çıkarmaya çalışarak; “Ayaklarına takmasan da olur; Adiloşum, diye düşündüm. Zaten el tırnakların kırılmıştı canım.” Dedi.
Artık eve gidip el tırnaklarını alacak kadar vakitleri yoktu, alsalar bile tırnakların yarısı yapışmıştı. Çaresiz ayak tırnakları eline yapışan Adile düğün salonunun yolunu tuttu. Salona geldiğinde, gelen her konuğa elini uzatırken, at tırnakları gibi kocaman olan tırnaklarını nereye ve nasıl saklayacağını şaşırıyor, içinden Nigar’a küfürler ediyordu. Harika bir sünnet düğünü olmuştu; ama bir de tırnakları tam olsaydı…
11.07.2011. Emine UYSAL
YORUMLAR
Takma tırnak... ))))) buna benzer anılar her insanın başına gelebilir sanıyorum yaşamında bir kez olsun , elbette doğal görünüm en güzeli, insana en yakışanı güzel hikayeydi canım gülmeye gerçekten ihtiyacım vardı teşekkür ederim sana ve değerli kalemini kutluyorum dostum sevgilerimle kal...
Yazımı okuyup yorumlayan değerli arkadaşlarıma ve seçkiye layık gören seçki kuruluna çok teşekkür ederim. Elbette günün en iyi yazısı benim yazım değil, bunu biliyorum ama en gülümseten yazısı olabilir; belki:))
Çünkü insanların ağlamaya ihtiyacı olduğu kadar, gülmeye de ihtiyacı vardır.
saygımla.
Velhasılı her şeyin doğal olanı güzel, Allah'ın verdiği.
Anlamlıydı, kutlarım.
Selam ve sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Unutulmayacak kadar büyük bir anı (tırnak), tebessüm ettireni de Allah güldürsün.
Kimbilir daha ne ilginç anılar var hafızalarda, teşekkürler paylaştığın için, sevgilerle
Emine UYSAL (EMİNE45)
İyi dileklerin için çok teşekkür ederim sevgili Müjgan. Benim bu tırnak hikayemi okuyanlar yeni tırnak hikayelerini anlatmaya başladılar belki onları da yazarım ileride.
sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla.
Değerli Emine Hanım,
Yazınız epey olumlu eleştiri alabilir. Hatta, günün yazısı da seçilebilir. Bunlar sizi yanıltmasın. Yazım hatalarınız yanında anlatımınız öncekiler gibi akıcı değil. Onca olumlu eleştiri yapanlar bir şeyden anlamıyor, bir siz mi anlıyorsunuz diyebilirsiniz bana. Saygı duyarım.
Başarılar dilerim. Saygılarımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Saygımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle.
Kadın işine karışmak doğru değil, neme lazım...
Güzeldi efendim...Yürekten kutladım..Selam,saygı...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Saygımla.
:)) bildiğim ayranı bilmediğim yoğurda değişmem demek geldi içimden...çok hoş bir hikaye idi fıkra tadında ellerine sağlık sevgilerimle emine
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkür ederim Sevgili Esmize.
sevgimle.
Esmize - Perihan Kılıç
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkür ederim.
saygımla.
güzel yazını tebrik ederim...ne gerek takma tırnaga ya.....ben asla büyütmem ve uzun tırnagıda sevmem....gülümsettiniz beni..daima iki cihan dada gülünüz güller diyarındaN SELAM AR
kartanesi32
Emine UYSAL (EMİNE45)
Her insan bir değil ki, kimi insan süslenmeyi seviyor, tırnak uzatmayı da.
Sevgimle.
:)))))) gÜLÜMSETTİN eMİNE ABLA. hAKİKATEN DE GÖZÜMDE CANLANDIRDIMDA :))) NE İŞİN VAR TAKMA TIRNAKLARKLA BE KADIN DEĞİL Mİ ? ÇOK GÜZELDİ YİNE TEBRİK EDİYORUM. SEVGİLERİMLE
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Hayatınız boyunca gülerek hatırlanacak bir anı olarak kalacak uzun tırnaklar :)))
Anlatımınız çok hoştu. Tebrik ederim...
Sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Tırnaklar benim değildi:)))
Arkadaşımdı ve hala hatırladıkça gülüyor. Birlikte gülüyoruz.
Ziyaretin için teşekkür ederim.
saygımla.
Ruhumveben
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle arkadaşım.
Sevgili Emine'ciğim öykünü beğenerek okudum. Düğünlerde mutlaka eksik bir şeyler kalır. Ama bunlar hep mutluluğun gölgesinde kalır. Tebrikler güzel arkadaşım. Sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
O telaşı ve koşturmayı o kadar iyi bilirim ki..:-) Adile'yi çok anlıyorum. Ben de çorabımı kaybetmiştim, oğlumun düğünü ( evlilik ) için hazırlanırken. Odanın ortasındaki tepinmeme, kahkahalarla gülmüştü kızım, hala güler hatırladıkça.
Yüreğin dert görmesin Emine, sabah neşesi oldu yazın. Teşekkür ediyorum. Sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Benim kızımın düğününde ayakkabımın topuğu kırılmıştı:))) Bir günde onu mu yazsam acaba?
Sevgimle.
Eser Akpınar
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Doğal görüntü olsa ne kaybederdi.Tırnakmı tamamlıyor aksesuarı ah bu hanımları bir anlayabilsem yok mu
Gülümsettin dost
Bu kadar cevrü cefa çekmeye ne gerek vardı değilmi ama iyi bir akıl olmuş hafızasında silinemeyecek anı olarak kalmış bak gördün mü kutlarım su gibi kaleme alan dostu iyi resmetmiş
Emine UYSAL (EMİNE45)
Düğünde süslenme, bayramda giyinme hep doğal mı olalım?
Saygımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
neden böyle yaparlarki....kusursuz düğün olsun diyorda....kusurlu düşünüyor....allah akıl fikir versin...yine çok güzeldi....ustam saygılar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Saygımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Ayrıca bir soru; benim Zeynep AYDIN adında bir ilkokul arkadaşım vardı, hala onu arıyorum ama bulamadım. Siz keşke o Zeynep olsanız.
Bilseniz onu ne çok severdim. Şimdi beğendiğim bütün öykü kahramanlarına Zeynep adını veriyorum.
Sevgimle.
UÇUK
liseye kadar ve 20 yaşıma kadar da ankara'da kaldım..
her sene de giderim...
keşkem; arkadaş çıksak:) çok sevinirim..:)))
saygılarımla..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle.
Değerli Hocam, Sayenizde tırnak ile alakalı ilk öykümüzü de okumuş olduk.
Sünnet ikinci planda kaldı .
Hiç aklıma gelmezdi bir gün tırnak ile pardon "takma ayak tırnağı "ile alakalı öykü okuyacağım.
Bismillahirrahmanirrahiym....
Allah'ım bana ne oldu?
Hadi bana oldu millete ne oldu?
Demek ki atalarımızın dediği "Sirken tatlı olsun dağdan sinek gelir "sözü doğruymuş.
Selam ve saygı ile.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Bana öcüymüşüm gibi baktığını görüyorum ama Abicim, ben duyduklarımı yazıyorum.
saygılar.
erolabi
Yok estağfirullah !
Hikaye çok güzel.
Ve hakikatten orijinal.
Aşksız meşksiz hayatın içinden , çok iyi yakalanmış.
:)))
Emine UYSAL (EMİNE45)
erolabi
Alakası yok.
Çok da beğendim
:))))
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle...
Titiz bir çalışma. Tırnakları uzun bayanlardan oldum olası gıcık kaparım.İkinci flörtümü bu yüzden terk etmiştim zaten...
Tebrikler.
Selamlar,kalemdaşım!
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla...
Herhalde kimse takma tırnak üzerine böyle bir öykü yazmamıştır.
Ben insanları anlayamıyorum. Sünnet dini bir vecibe. Dini kurallara göre törenler yapılması gerekmiyor mu? Sazlı sözlü düğünlerin, yapılan onca israfın gereği ne o halde? Abdest alıp, adamlığa adım atan oğlunun hakikatli bir kul iyi bir eş, iyi bir evlat, iyi bir insan olması için iki rekaat namaz kılıp dua etmek yerine, tırnak taktırmak, saç baş yaptırıp yarı çıplak oynamak ne saçma. Eğlencede düğünde tamam da, sünnette de pek bir alakasız duruyor canım...
Tırnaktan nefret eden birisi olarak resme bakamadım bile...Ama öykün güzeldi.
Sevgiler Emine Abla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Benim tırnaklarım demekle fondaki tırnaklardan bahsediyorum. Benim hiç uzun tırnaklarım olmadı, olanları da asla kınamadım. Herkesin zevkine saygım vardır.
İsteyen namazını niyazını kılar, isteyen eğlencesini yapar. Bu kişinin kendi sel ayetinde olan bir şeydir. Başkalarının düğününü nasıl yapacağı bizleri ilgilendirmez.
Hiç tırnak hikayesi yazılmamış olabilir. Bu benim de yazmayacağım anlamına gelmez, zaten yazılmayacak diye de bir kural yok.
Ben insanları dinler, bana ilginç gelen hikayelerini yazarım. Tırnak hikayesi sana garip gelmiş olabilir ama bana değişik geldi. Hele, elinde ayak tırnağıyla gezen bir kadın...
Görüş ve önerin için teşekkür ederim.
sevgimle.
Aynur Engindeniz
Ayrıca ben sünnet hakkında kendi fikirlerimi söyledim. Sizin de garip bulduğunuz ama müdahale yetkinizin olmadığı durumlar olmadı mı hiç? Sünnet düğünü hakkındaki görüşlerim böyle bir şey işte...
Garip bulduğum öykün ya da konusu olmadı yani. Aslında ben yazı eleştirilerine konu hakkında fikrimi katma taraftarı değilim.Ama bazen bu kuralıma uymuyorum. En iyisi bunu prensip haline getirmek galiba. Sonra böyle yanlış anlamalar oluyor.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Aynur Engindeniz
Sen ne yazsan ben severek okurum. Çünkü ta en başından beri kalemini sevdiği söyledim durdum. Bunu artık anlamış olmanı dilerdim.
Sevgiler.
Esprili ve ilginç bir yazı...
Kızmassan bir şey söyliyeceğim...
"Tırnak" kelimesini gereğinden fazla kullanmışsın gibi geldi bana...
Ama yinede güzel bir yazı tabii...
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla.
:)) Ya nerden aklına geliyor böyle hikayeler, okurken yaşıyoruz sanki.Harikaydı Eminem,sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle.