BİZ AYRILAMAYIZ 32. BÖLÜM
Sabah gün ışırken uyandı .Rüyasında yine dedeyi görmüştü.Saçlarını okşamış " Üzülme; o da hatırlayacak;sakın üzülme az kaldı. .Haydi hayırlı yolculuklar"demişti.Onun
elinin teması uyandırmıştı Zeyneb i.
"Allah ım! Yardım et. İstanbul a gidince inşallah her şey yoluna girsin."
Yataktan kalkıp lovaboya gitti.Elini yüzünü yıkadı. Odasına geldi. Saat erkendi ama yatmak istemedi. Eşyalarını toplamaya başladı. Bazılarını ayırarak kızlara vermeyi düşündü.
" Kabul ederler mi ki...?
"Niye etmesinler di? Çok giyilmiş değil ve güzeldiler."
İki kazak Sema ya ayırdı. "Bunları burada giymedim. Hem yüküm azalır; hem de hatıra kalır" diye düşündü.
Dışarıda ayak sesi vardı...Emine Hanım da kalkmıştı.Kapısını açıp baktı.
"Kalktınız mı?"
"Evet kızım; kalktım. Sende erkencisin."
"Uyku tutmadı. Eşyalarımı topluyorum .Düşündüm de bunları kızlara versem giyerler mi ki?" Emine hanım baktı "Neden giymesinler? Çok yeni ve güzel bunlar."
"Bunları da Sema ya ayırdım. Gördüğüm kadarı ile fazla giysisi yok da; nasıl veririz bilmem ki... Huyunu pek bilmiyoruz."
Onlar böyle konuşurken Ali kalkmıştı.
" Günaydın" dedi.
"Günaydın oğul sende erkencisin."
"Pek uyuyamadım."
"Neden?" dedi Zeynep." Uykunu kaçıran konu ne?"
"Hiççç... İstanbul da ne yaparım; nasıl yaşarım? Diye düşündüm."
" Düşünme; bırak zamana. Gerisini boş ver.Haydi eşyalarını toparla da arabalara yerleştirelim."
Kamil Bey de kalkmıştı." Tühhh...! " dedi."Ya bu gün gideceğimizi bilseydim; dün bütün köylü ile vedalaşırdım" diye söylendi.
Ali "Hani hoparlör ile söyleyecektin? Ben gidiyorum; hakkınızı helal edin dersin. Herkes duyar."
"Evet; doğru. Kahvaltı edelim de. Öyle yapayım."
Emine hanım çayı koyup; sofra hazırlığına başladı.Zeynep te valizleri çıkardı.
Metin de uyanmış; valizleri görünce "Bunlar ne?" dedi.
"Eşyaaaa..."
"Allah ım! Sen ne yaptın?"
"Bilmem...? Evi getirmişim."
"Giydin mi bunları?"
"Hayır; boşuna taşımışım."
"Götürme bunları" dedi Metin. "Götürme."
"Niye?"
"Dağıt köydeki gençlere."
"Ama... onların hepsi senin aldıkların; ayrı ayrı anıları var.Bak vereceklerimi ayırdım.Lale ye mantomu hediye edeceğim.Onu çok seviyordu.Kahverengi montumu ise Ayşe ye ; tabi kabul ederse siyah takımlarımı da Sema ya düşündüm.Sonra kazaklarda var..."
Metin gülümsedi. "Bana kalırsa hiç birini götürme; dağıt hepsini. Ben sana yine alırım."
Neşeyle kahvaltıya oturdular...
Emine Hanım "Kızım; mutfak dolu. Bunları ne yapacağız?"
Ali "Anam kızının gözü doymuyor ki... Marketi taşıdı." dedi.
Zeynep "Anahtarı kızlara bırakalım; alıp yesinler."
"Bak onu iyi düşündün. Öyle yapalım."
"Çİkolatalardan, reçellerden, sucuklardan Elif lere götüreyim.Hem allahaısmarladık diyeyim".
"Olur; tabii kızım. Kuru erzakta koyalım. Onlar kalabalık; yesin çocuklar.Biz ne zaman döneriz bilmem."
Zeynep güldü. "Burada işiniz ne artık? Nasıl olsa baba da emekli oluyor. Yıldız ın okulu da İstanbul da..."
"Nerde kalırız kızım? Bizim emekli maaşımız yetmez ki ev kirasına."
Zeynep Metin e baktı...
Metin gülümsedi "O da sürpriz olsun; boş ver" dedi Zeyneb e."Haydi eşyaları yerleştirelim.Vakit geçiyor; yolumuz uzun."
Sofrayı topladılar. Bulaşıkları yıkarken Emine Hanımın eli ayağı titriyor; kalbi çıkacak gibiydi heyecandan.Bir valiz hazırlamış;fazla eşya götürmüyordu.
Kamil Bey "Ben gidiyorum çocuklar. Siz eşyaları yerleştirin" deyip muhtarlığa doğru yürüdü.
Zeynep "Ayşe...! "diye kızlara seslendi."Biraz gelir misiniz?"
Kızlar gelince de...
"Biz gidiyoruz."
"Nereye?"
"Ehhh... Artık gitme zamanı. Sizinle çok güzel günler geçirdim. Hakkınızı helal edin. Bunları da götürmüyorum; giyer de beni hatırlar mısınız?"
"Zeynep bu giysiler çok güzel; niye bırakıyorsun?"
"Hem yüküm azalsın; hem de beni anarsınız."
İki kız sevinçle aldılar." Nasıl giymeyiz? Ama ; gitmene üzüldük.Çok alışmıştık.Nasıl duracağız sensiz?"
"Eeee... Ne yapalım artık; yolcu yolunda gerek.Kızlar;bunları da Sema ya ayırdım ama; nasıl vereceğimi bilemiyorum.Görünce belki kızar."
Ağızları açık kaldı. "Bunlar çok güzeller; niye veriyorsun?
" Olsun; bende fazlasıyla var.Önemli değil.Ha bak bir haberim daha var;Ali de bizimle geliyor.Tayini çıktı İstanbul a."
Kızlar bir kez daha da şaşırdı "O da mı gidiyor?"
"Evet o da gidiyor."
Kızlar çıkınca Zeynep te valizlerini hole koydu.Yorganını yastığını da almıştı.Yükü oldukça ağırdı.
Ali kendi eşyalarını getirmiş; arabaya yerleştirmişlerdi. Fazla bir şeyi yoktu.
Sonra bir kısmını Zeyneb in arabasına; bir kısım eşyayı da Metinin arabasına koyunca işleri bitmişti.
Zeynep biraz yiyeceklerden hazırladı.Daha sonra Metin,Ali hep beraber Elif lere gittiler.Hoparlör den doktor gideceğini ve herkese hakkını helal ettiğini; sizde bana hakkınızı helal edin diye bağırıyordu.
Böylece herkese gideceğini duyurmuş oldu.
Elifçik te koşa koşa sokağa fırlamıştı....Zeyneb i görünce "Ablam" diye boynuna sarıldı.
"Gidiyor musunuz?"
" Evet canım gidiyoruz."
Anne ,babası; sesi duyan herkes sokağa dökülmüştü.
"Amanın! Dokturlar gidiyor."
Mustafa Amca gözleri dolu dolu "Zeynep kızım; sana olan borcumu nasıl ödeyeceğim?"
Zeynep "Ne borcu?" dedi.
"Hastane borcu.Sonra buraya kadar getirdin."
"Bak Mustafa Amca; senin hiçbir borcun yok. Buraya gelmem ne çok işe yaradı. En çok ta Yıldız ın bulunması bütün borcunu ödedi. Unut gitsin. Borç morç yok."
"Hakkını helal et kızım."
"Helal olsun. Burada adresim, telefon numaram var. Bir derdiniz, sıkıntınız oldu mu ararsınız."
Ali "Bende gidiyorum; hakkını helal et "deyince...
"Nereye oğlum?"
"Tayinim çıkmış İstanbul a; sağ olsun Zeynep uğraşmış."
Herkes ağlıyordu...
"Sizleri çok sevdik. Şimdi biz ne yapacağız? Bu köylü sizi çok arayacak" diyorlardı.
Arabaların yanına vardıklarında bütün köy onları uğurlamaya gelmişti.Aralarında Sema da vardı.Zeynep onu içeriye çağırdı.
"Bak kardeşim; sana ne diyeceğim" giysileri gösterdi."Bilmem giyer misin bunları? Götürmüyorum.Hatıra olarak alırsan beni mutlu edersin."
Sema çok mahçup olmuş; kıyafetleri görünce çok sevindi ama utanıyordu.Aslında ben sana neler yaptım; sense iyilikle karşılık veriyorsun diye.
"Sende benim gibi ol. Herkese iyi davran: hep iyilik yap.Bak biz gidiyoruz; Ayşe,Lale çok iyi kızlar.Onlarla güzel bir arkadaşlık kur. Köylü ile kaynaş.Ama dedikodu yapma.İşinde daima başarılı ol.Bunları ise biz ayrıldıktan sonra al ki kimse görmesin.Burada hiç giymedim.Benim olduğunu anlamazlar.Hoşçakal"diyerek sarılıp dışarı çıktı.
Artık her şey hazır;sadece yola koyulmak vardı
Sema en çok Ali nin gitmesine şaşırmış; hem de üzülmüştü. "İyice yalnız kaldım" diye ima etti.
Ali de "Kızlar var; yalnız değilsin" demiş; yüzüne bile bakmamıştı. Yaptıklarını hiç hazmedemiyordu.
Gelenlerle vedalaşıp ;iki araba arka arkaya yola çıktılar.
Zeynep çok duygulanmış ve ağlamıştı. Birkaç ay gibi kısa bir zamanda nasıl da alışmıştı bu insanlara...
Evin anahtarlarını kızlara bırakmışlar. "Mutfakta yiyecekler var; yiyin ziyan olmasın" demişti Emine hanım.
Yola çıkıp ta köyden ayrılınca bir dönemeçte gördü Zeynep beyaz sakallı dedesini "Selametle" diye el sallıyordu.
Zeynep te elini salladı "Allahaısmarladık dedem" dedi.
Kamil Bey "Hayırdır; kime el salladın?" diye sorunca...
Gülümsedi. Gözleri dolu dolu "Dedem bana güle güle diyor" dedi.
Kamil bey anlamıştı hiç ses etmedi "Bu iyi yürekli kızın gönül gözü ne kadar açıktı; ama kendisi henüz bilmiyor" diye düşündü.
Önde Zeynep gidiyor; ardından da Metin geliyordu. Mümkün mertebe aralarına başka araç sokmamaya dikkat ediyorlardı. Saatlerce yol aldılar.
Yollar güzel ;yolculuk iyi geçiyordu. Bazen dağlardan, bazen ovalardan gidiyorlardı. Yorulmuştu Zeynep; işaret edip bir dinlenme tesisinde durdu.Peşinden de Metin girdi.
Arabalardan indiler.
Metin "Nasılsın? Hiç durmayacaksın sandım. Ne güzel dinlenme tesislerinden geçtik. Sinyalime de cevap vermedin.
" Yol almak istedim. Gündüz gidelim diye" hepsi bu.
"Aferin sana."
"Gece yolculuğu yapmayalım. Bir yerde konaklarız."
"Doğru; bu yollar nasıl çekilir? Git... git... bitmiyor."
Emine Hanım "Yolları unutmuşuz. Ne güzel yerlerden geçtik."
Bir saatten fazla kalıp dinlenip yemek yediler...
Metin Zeyneb e baktı
"Dinlendin mi? Yola çıkabilir misin?"
"Evet dinlendim."
"Gece nerede kalacağız? Bir planın var mı?"
"Bilmem? Nerede yorulursak; orada kalırız. İyi bir yer olsun isterim."
Ali güldü. "Bu kız iyi yemek, iyi yatak ister."deyince...
Metin baktı "Öyledir o" dedi.
Zeynep se Metin in azda olsa kıskançlığını biliyordu.
"Evet iyi bir yerde yatmak için yola çıkıyoruz" diye kalktı."Hayırlı yolculuklar"derken Metin e gülümsedi.
"Sana da canım. Fazla hız yapma; buralar virajlı."
"Biliyorum; sen beni merak etme."
Benzinlerini de doldurdular...
"Yola çıktığımızı babanlar biliyor mu?"
"Hayır; söylemedim. Sürpriz yapmak istedim."
"Evet; yolcu yolunda gerek" diyerek bindiler. Hareket etti arabalar.
Yine aralarına başka araba sokmamaya gayret ederek yol aldılar. Çok güzel yerlerden geçiyorlardı. Manzaralar harikaydı. "Ayyy...! Burası daha da güzelmiş" sözleri ile gidiyorlardı .
Yol boştu.Zeynep farkında olmadan hızını artırmıştı.Ardından Metin de süratlandı." Ne yapıyor bu kız?"dedi.Zeynep yavaşlamıyor ; hızını artırıp önde gitmeye başladı.Dikizaynasından bakıyor; yavaşlamasını bekliyordu.
Zeynep se çok dalgındı Metin in niyetini anlamadı.
Emine Hanım "Kızım; Metin bir şey mi anlatmak istiyor" dediğinde kendini toparladı. Hızına bakınca anlamıştı Metinin niyetini. Yavaş yavaş hızını düşürdü. Metin de yavaşlamış; önde gitmeye başladı.
Epey yol aldılar. Akşam oluyor; hava karamaya başlamıştı.Önlerinde büyük şehirvardı.Geceyi burada geçirebilirlerdi. .
Oraya varmak gecenin yarısını bulacaktı. hızını arttırdı. Metin i geçti. İşaret etti "İlerde" diye.
Metin de ardından hızlandı. Şehire girince otel aramak zaman almıştı.
Arabadan indi; oldukça yorulmuştu." Uyuşmuşum" diye hareketler yaptı.
Metinde yanaşmıştı yanına...
"Nasılsın? Yoruldun sanırım."
"İyiyim; ama yorgunum" diye gülümsedi.
"Şimdi dinlenirsin."
Otele girip oda sordular.Neyazık ki doluydu. Yalnız; büyük odalar vardı. Süİt gibiydi. İkisini tuttular.
Odalarına çıkıp görünce "Şimdi yemek yiyelim.Çok acıktık" dedi Metin.
Zeynep "Ben duşu tercih ederim."
"Yok; geç olur.Sonra yemek bulunmaz" diye lokantaya indiler.
Yemek yiyip kahveler içilince; yorgunda olsa mutluydular.
Odalarına çıkınca Zeynep duşa girdi. Su vücudunu dinlendirmişti.
Sabah biraz geç kalktılar. Kahvaltı yapıp yola koyuldular.
"Hız yok" diye uyarmıştı Metin. "Gerçi dinlemiyorsun ya..."
Zeynep onun sözlerine gülümsedi.
"Hayırlı yolculuk" dedi.
Yaklaştıkça hepsinin heyecanı bir kat daha artıyordu.Hele Kamil beyle Emine Hanıma saatler geçmiyordu .Adeta zaman durmuştu.
En sonundaa... İki araba istanbulun karmaşasında kaybolmuştu sanki.
Birbirilerini telefonla aradılar.
Çok güzel; denize nazır bir köşkün kapısından Önce Zeynep girdi.Arabayı gören bahçıvandı.
"Küçük hanım geldi" diye bağırdı.
Emine hanım şaşkın....
Kamil Bey dilini yutmuş gibiydi. Çok güzel bir bahçe içindeydi köşk.Üç kat mı; dört mü anlayamadı.
Arabadan indiler. Ayakları tutulmuştu.
Zeynep "yorulduk ama; artık dinleniriz " telefonla Metin i aradı." Neredesin? Ben geldim"demişti.Yola baktı.Metin de yan taraftaki köşke giriyordu.
"Hadi " dedi. Mermer merdivenlerden çıktılar. Hizmetçiler karşıladı "Hoş geldiniz küçük hanım.Özlettiniz" diyorlardı.
"Kızım Ali buraya gelseydi; sıkılmasın orada."
"Yok annem; birazdan gelirler. Sıkılmaz merak etme."
Salona girdiler.Antika eşyalarla muhteşem döşenmişti.Bu lükse ağızları açık kalmıştı.
Zeynep "Annemler nerede?" diye sordu.
"Yoklar efendim. Birazdan gelirler. Bir isteğiniz var mı?"
"Çok yorgunuz .Çay demleyip balkona hazırlarsanız iyi olur" dedi.
"Gelin anam balkona çıkalım." diyerek yürüdü. Balkonun manzarası öyle güzeldi ki... Deniz ayaklar altında; güneş ise son ışıklarını göndermiş veda ya hazırlanıyordu.
Yeşillikler içinde sanki saklı bir cennetti...
"Bak Kamil Babam; karşıdaki Metin lerin evi." Metin de balkona çıkmış annesiyle birlikte el sallıyordu.
Masa hazırlanmış; poğaçalar,küçük tatlı çeşitleri ile çaylarını yudumlarken Ali ile Metin de geldiler.
Neşe içinde sohbet ediyor; yolculuklarını konuşuyorlardı.
Bahçeye bir araba girdi. Annesi babası gelmişti.Zeyneb in arabasını görünce öyle mutlu oldular ki; aceleyle eve girdiler. .
Hizmetçi "Zeynep Hanım annenler geldi "deyince hızla kalkıp kapıya koştu.
O anda öyle bir duygu fırtınası koptu ki...
" Kızımmmm...!"
"Annemmmmm!" Sesleri birbirine karıştı. Göz yaşları içinde sarıldılar.
Babası, annesi heyecanla bir taraftan" Çok uzun oldu bu ayrılık" derken Zeyneb e bakan annesi "Yavrum zayıflamışsın ne oldu sana?" diye soru üzerine soru soruyordu
"Annem sonra konuşuruz. Bak konuklarımız var" diye balkonu gösterdi. O ara Yıldız ı fark etti.Bir köşede ağlıyordu.
Yanına gidip "Merhaba Yıldız" diyerek elini uzattı. Tokalaşıp sarıldı. Genç kız ise "Kurtarıcım benim" diye ağlıyordu.
"Ağlama ne olur; ağlama. Bak kimler var? Gel...gel.." diye balkona götürdü.
Balkonda tanışma merasimi vardı. Metin tanıtıyordu.
Yıldız ı ilk gören Emine Hanım olmuştu. "Yavrum...!" diye feryat ederek ona baktı.
Zavallı kızın gözyaşları içinde "Anam!" deyişi vardı ki... Herkes ağlıyordu.
Kamil Beyde gelmiş "Kızım!" diye saçlarını okşuyor; bir yandan da sarılıyordu.
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK...
YORUMLAR
Yine çok güzel ve akıcıydı sevgili ayşe.
Hep beğeniyle okuyorum yazını. Ne güzel anlatıyorsun. İnsan okurken hiç sıkılmıyor.
Tebrik ederim.......sevgimle.
AYSE 09
çok teşekkürler
yeni bölümde eklendi uğrarmısın
sevgimle iyi geceler
tek kelime ile içindeki sevgin yansımış satırlara harikasın canım sevgilerimle..
AYSE 09
uğramadı diyordum geldin
sevgimlesin her daim
güzel öykünü kutlarım her yazının farklı güzelliği vardır.
Dikiz ay
nasından bakıyor; yavaşlamasını bekliyordu.
bu cümlende sanırım ayna sözcüğü birleşik yazılmalı
selamlar.
AYSE 09
Ayşe'ciğim biraz monoton bir yorum olacak, fakat yine ayni cümleleri yazıyorum.
Öykün çok güzel canım, okurken su gibi akıp gidiyor.
Bir de Metinin onu üzen hareketini öğrenince, zaten sona geleceğiz galiba.
Tebrikler öyküler kraliçesi, sevgi ve selamlarımla.
AYSE 09
birazdaha sabret gönül demiş
değimi şair sevgimlesin bitanem seni seviyorummmmmmmm
handan akbaş
AYSE 09
sayfama uğramanız güzeldi saygılarımla
birazda hayatın gerçekleri değilmi
Aman allahım bu ne kendimi kaptırmışım yazıya öyle güzel öyle akışkan ki bir an kitap okuyorum sandım yazı değilde kitap yazsan daha güzel olurdu bence yüreğine sağlık sevgili dost duygu lar saygılarımla
AYSE 09
devam ediyor saygılarımla
Annem beni geçmişsin bölüm uzunluğunda maşallah:)) Azmine üretkenliğine vefana hayranım. Bir şey sormak istiyorum; aklında bir taslak var da ona göre mi yazııyorsun, yoksa Allah ne vardiyse mi? Artık finali merak etmeye başladım. Sık da yazmıyorsun.
Seni de kalbinden dökülenleri de, klavyene dokunan ellerini de öpüyorum. Sevgiler.
AYSE 09
bundan beş yıl önce bendeyazma hastalığı vardı bir iki yılmı sdesem belki daha fazlaolabilir
yazdım durmadan yazdım sanırım sekiz tane roman oldu yazdığım şimdi onları sizlerle paylaşıyorum bu siteye dördüncü hikayem bunu dışında bir kitap çıkardın bir hikayemi kısal bitti şimdi bu uzun biraz
biliyormusu üç romanı bir arada yazdım birini bitirmeden birini üçü bir arada yazıldı bunlar şimdi yazdıklarımı sizlerle paylaşıyorum hepsi kurgu ama yaşanan olaylar var içinde ,
sevgilerimle kızım
seni seviyor annen
Aynur Engindeniz
AYSE 09
boynunun ağrısına üzüldüm inan büyük geçmiş olsun bitanem
sen bana bakma anlıktır yazdıklarım benım hiç düşünüp böyla yazsam demem kalemi aldımmı elime gönül söyler kalem yazarbeni dinlemez her ikiside şiirlerimde öyledir işte
sevgimlesin rabbim şifalar versin seni seviyorum
AYSE 09
boynunun ağrısına üzüldüm inan büyük geçmiş olsun bitanem
sen bana bakma anlıktır yazdıklarım benım hiç düşünüp böyla yazsam demem kalemi aldımmı elime gönül söyler kalem yazarbeni dinlemez her ikiside şiirlerimde öyledir işte
sevgimlesin rabbim şifalar versin seni seviyorum