- 675 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Harfler Ve Ben
Harfler bedenime dolaştı. Nasıl birleştirmeliyim onları? Nasıl onlardan bir umut kulübesi yapıp oturmalıyım içine? İçi loş, derin bir kuyu gibi hissediyorum kendimi. Karmaşalarım iyiden iyiye nüksetti ruhuma. Toparlanmalıyım bir an önce. Harfler ve ben bir olmalıyız. Kelimeler doğurmalıyız, içimden güneş ışığının sızacağı pencerelerden. Ama öylece duruyor harfler yanı başımda. Geceyi ve beni seyrediyorlar. Bense gecenin içinde nefessiz kalmamak, boğulmamak için debeleniyorum. Ayrıntılarımın beni tutsak etmesine izin vermemeliyim. Daha fazla yaklaşmalım harflere. Onlardan biri olmalıyım. Tıpkı onlar gibi. Böylelikle yaklaşabilirim doğacak kelimelerin gizemine.
Geçmişimden izlerim müsvedde yaşamlar olarak geçiyor gözümün önünden. Önceleri tuhaf bir sancı diyordum ayrıntılarımın ben de yarattığı acılara. Şimdiyse garip bir alışkanlık bir aşinalık duyuyorum acılarıma. Sanki ben gibi.. Benden bir parça olmak zorundaymış gibi. Biliyorum ki geriye dönüşü olmayan bir çizginin üstünde oynayan bir cambazım. Yaşadıklarım ve yaşayacaklarımda ki tüm loşlukları kanıksamış bir cambaz..
Size bir sır vereceğim! Ama ne olur kimselere söylemeyin! Önceleri bu geriye dönüşü olmayan çizginin üstünde ilerlerken altıma file gererdim. Düşersem incinmesin ruhum, göz yaşı dökmesin hatıralarım diye. Ama şimdilerde tümden kaldırdım fileyi. Çünkü duyumsadım ki yaşamın bana öğrettikleriyle, düşsem de sancı yine sancıdır. Çekilmiş ve çekilecek tüm sancılar yaşadıklarımıza ait bir parçadan ibarettir. Asla ayrık olmayacak yazgının kendisi kadar gerçek bir parça...
Ve yavaş yavaş canlanıyor harfler. Önce bana ait olanlar. Benden bir parça olanlar. Düşüncemde can bulanlar.. Ve ben de yaklaşıyorum onlara. Bana ilk dokunanlar ve benim ilk dokunduklarım, ağlamaklı bir buluttan yağan yağmur damlacıklarına benziyorlar. Boşluktan çıka gelmiş kimsesiz gözü yaşlı harfler bunlar. Gece, ben ve harfler bir düşün bütünü olmaya çalışıyoruz. Belki gelecekte olması istenen bir sevda öyküsü, belki de günün ağarmasıyla ortaya çıkan zarif bir mutluluk zerk eden kokuya dönüşeceğiz. Ama çırpınışlarla, ama haykırışlarla, ama gecenin tılsımıyla...
Tüm gayretim, kanatlanıp gerçeğe boyanması harflerin. Ruhumdaki derin, ağulu nasırların kapanması.. Yalnız bir kitabın sayfalarının rüzgarın etkisiyle savrulması ve sadece mutluluğun olduğu sayfada durması öylece apansız..
Ve böylelikle mutsuzluğun ’mış’ gibi olan esaretinden kurtulup, dokunabileceğim yaşayacaklarıma ’ben’ gibi. Ve böylelikle aslında siyahından da bir renk olduğunu görüp tüm renkleri kusursuzca sevebileceğim.
Harfler gittikçe berraklaşıyor gecenin kucağında. Ayrıntı ve ben mutlu bir elbisenin içinde gizli olmak zorunda olduğumuzun ayrımına varıyoruz iyiden iyiye. Harfler bedenimin bir organı artık. Artık filizlenebilir topraktan kelimeler. Mutlu bir rüya göreceğimin müjdesini veriyorlar bana. Çünkü ben onlara inandım, onlar bana. En baştan beri..
Biliyorum ki harfler inanmak için varlar usumuzda. İnanmanın doğurganlığında çıkacak kelimeleri işlemeliyim mevsim yapraklarından kopan sayfalara. Ve kesin bildiğim bir şey var ki ne bütün geceler birbirinin benzeri ne de bütün harfler birbirinin aynı. İşte bu gizem, gecenin düğüm olmuş kısmı açılırken tebessüm ettiriyor beni, son noktayı koymadan önce...
Oktay Coşar
YORUMLAR
Aslında bir mucize harfleri birleştirip anlamlı bir bütün haline getirmek. Siz de yazınızla bu mucizeyi gayet şık bir şekilde harflediniz...Her satırda "İyi ki yazmak bir aşk" demek mümkün. Elbette okumak da...
Bugün okuyacağım son yazıydı. Güzel bir nokta oldu bu çalışma.
Kutluyorum.
Saygılar.
Harfleri...Sesleri ve onların ilk sahiplerini... Her şeyi kullanıp tüketmeden evvel yutkunuyorum, rutine alışmış yazgımızın binbir ahenge kapılıp nasıl somutlaştığını... Kimlikleri insanlar yaratır, bu doğru. Kutlarım yine güzel bir yazı okuttunuz bizlere.