Çay Taksimi
Yazının başlığını görünce bu da nedir demeyesiniz. Ya da “ne münasebet çayın da taksimi mi olur” sözünü hiç mi hiç ağzınıza almayasınız. Sakın, tarz-ı kadim usulünce bir sohbet kapısı aralamaya çalıştığımı da düşünmeyesiniz.
Efendim evvela Taksim’de Vefa gibi bir semtin yahut meydanın adı. Buna kimsenin itirazı yoktur sanırım. Bu nokta kadim zamanlarda Galata-Beyoğlu suyunun taksim edildiği yermiş. İsmiyle müsemma olsun diye bu adla anıla gelmiş. Bir rivayete göre vefa taksim edilirken sıra güzellere gelince kalem kırılmış…
Şimdi gelelim Taksimin taksimatına. Keman taksiminden tutun, kanun taksimi, ut taksimi ney taksimi vb. nice taksim; fasıllara çeşni olan doğaçlama güzelliktir. İstanbul Taksim ise Millî günlerde ricali devlet ile halkı buluşturan yer özelliğini yıllardır korur. Ayrıca bu işlevinin yanında sevgilileri, arkadaşları da buluşturma işlevini de hâla sürdürür.
Ee.. cümle güzelliklerin taksimi olur da çayın taksimi olmaz mı … Bir ney ya da keman taksimi eşliğinde demi kıvamında taze çay da cana can katmaz mı. Her ne kadar İstanbul ve çay denince akla Emirgan düşse de. Bence İstanbul’un her muhiti ayrı bir efsane. Bu kadim güzelin her semtinde cümle taksimlere çayın buğusu yakışır.
Bana sorarsanız, cümle taksimlerin yanında; çay taksiminin bir ayrıcalığı hep olacaktır. Taksimler çay eşliğinde kutsallaşacaktır. İnsanlar, çaylarını yudumlarken dinledikleri musikiden ayrı bir haz alacaklar ve ruhlarını çayın buğusu ile musikinin ritminde arındırmanın huzurunu yaşayacaklardır.
Taksimleriniz ahenkli taksimatlarınız adaletli olsun efendim…
11.06.2011 İ.K