Bekle,gelmeyeceğim.

• 10 Temmuz 2011 Pazar 23:49:46

Düğün geç de olsa bitti.
Kolu komşu çekildi,ortalıkta evin kadınları dolanıyor. El alışkanlığından olsa gerek kap kacak topluyorlar,etrafı toparlıyorlar. Oysa Hacı Numan "gürültü yapman" diye de tembihledi ya.
Saat kaç?
Elindeki damat saatine bakmak istedi ,çekindi.
Ya saati yanlış söylerse,tam öğrenemedi ki daha. Akrep neyi gösteriyor,yelkovan neyi,daha öğrenemedi.
Şaşırıyor.
Daha geçe ile kala nasıldı tam bilmiyor. Saati soranlara "bir’e doğru geliyor uzun olan,kısası dokuzun üzerinde" diyor.
Gülmeseler daha diyecek ama gülüyor Muhtarın piçi ile yanından danası gibi ayırılmayan bakkal fethi’nin oğlu Yaşar puştu.
Neyse bu gece de bitti. Hayırlısıyla.
Dedesi Hacı Numan illa ondan torun istiyor. Aceleylen istiyor hem.
"keşke ilkmektebi bitirip öyle evlenseydim" diyecek oldu,az kalsın hacı’nın attığı odun kafasına olorta vurup Allah muhafaza bir sakatlık çıkaracaktı.
Son anda eğilince sadece bir ucu dokundu,az bir yara ile atlattı şükür.
Ya Hacı Numan aceleylen torun istiyor.
Ondan istiyor.İlla hemen.
"Keşke ilkmektebi bitirseydim" dedi yorganın altında .
Yanında yatan gelin duymamazlıktan geldi.
Zaten o da hemen dilini ısırdı ya,duydu gelin bir kere.
Olsun,duysun.
"Bu yana bi dönsene" dedi yeni gelin.
"Niye döniyim o tayafa" dedi kızarak.
Deli mi ne?
Dönücem de ne olacak?
Torun olsun diye mi?
Gelin ısrarla " Dönsene ya bu tayafa"
"Niye ki?" dedi.
Gelin yatağın üzerindeki gelinliğini göstererek "bak bugün ne kaday altın taktılay benim gelinliğime,paya da taktılar"
"Ee ne olmus,hepsini almadı mı anamlay"
Gelin sıkı sıkıya yumduğu avucunu açtı "baak bunlayı göymeden ben aldım" dedi.
"Anam göysün de dayağı ye bi güzel"
"Beni söyleyecen i?"
"Söylemesem de anlaylay kızımm"
Sabah pırıl pırıl ışık hüzmelerinin pencerelerden sıyrılıp odalara girmesiyle ve ahırlardan dışarıya salınan hayvanların sesleriyle başlıyordu.
Bir de Hacı Numan’ın "Şerefsizlerrrr, sabunlarımı çalmışlar,sabunlarımı çalanın..." diye hırlayarak yükselen feryadlarıyla tabi ki.
hacı Numan şehirden aldığı sabunları ve ihtiyaç malzemelerini evin kadınlarına yaptıkları iş karşılığında satardı.
Tereyağı getirene ,fasülye toplayana,peynir yapana,süt sağana, odun,ot taşıyana getirdikleri miktar tutarınca sabun, bel lastiği,makas,gazyağı verirdi.
Hacı Numan sinirliydi.
Hacı Numan dediğim dedik idi.
sabah sabunların çalınmasının telaşını tüketince aklına damat ile gelin düştü.
"Hele bakın bakalım ne olmuş" diye bağırdı büyük geline. Büyük gelin de odanın kapısını açınca gelinle damadı yerde "beş taş" oynarken buldu.
Koşarak Hacı’ya "bir şey olmamış" dedi.
Hacı Numan’a nüzül indi.
Bir kaç ay sonra da öldü.