- 1002 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Sessiz Mektup
Merhabalar,
Nasılsın, umarım iyisindir...
Beni sorarsan, iyiyim, iyi olmaya çalışıyorum... Nasılsınla birlikte havalar da sorulur değil mi. Havalar da iyi burada. ’Normal hava koşulları’ yani anlayacağın.
Ön taraftaki balkona çıktığımda bir koşuşturmaca görürüm hep. Cuma günleri pazardır ya, hele o gün. Sabahın erken vaktinde ’pazar yeri sesleri’. İstop eden araçlar, indirilen ve bindirilen eşyalar, insanlar.
Diğer günler de farklı değil. Cama başını dayayıp hayatın her yönünü düşünebilirsin burada. Az ileride hastanemiz var. Onun yakınında okulumuz. Bir de mahallemizin camisi.
Her insan ayaklı kütüphane burada. Her türlü bilginin seyyar olduğu, bilginin acılarla yoğrulduğu, böylece istisnai bir kaliteye ulaştığı.
Arka bahçe, ömrümüzün arka bahçesi gibi. Limon ağaçları daima yemyeşil. Gel de hediyelerimi topla diyor sürekli. Nar ağaçları biraz kıyıda kalsa da, eve gelince bin tane olmasının sırrını ve gizli güzelliğini yaşamakta. Ve arka balkonumuzdan görülebilen yüce dağlar...
Dağlar bile maviye çalıyor biliyor musun. Havanın nasıl olacağını merak ediyorsan dağlara bakacaksın. Toz grisi gibi görünüyorsa vay halimize, deli poyraza hazırlıklı ol. Çocukken dağlara bakınca, hava da berraksa, küçük bitki topluluklarını insanlara benzetir gülerdik. Bu ’insan grupları’ dağ başında hep yürür dururlardı. Daha çok da dururlardı elbet.
Bir de nehrimiz var. Korkutucu yamaçlardan birikip gelir. Kışın ortalarında hepten delirir. Bazen kabına sığmaz taşar. Yazın bereket getirir, mutluluk getirir. Bizimdir o. Hepimizin. Ayını zamanda her birimizin.
Sen nasılsın hayal perim?
Uğur böceğine bir şeyler fısıldamış sana yollamıştım geçenlerde. Niçin cevap vermedin biriciğim...
Gerçi senden bir sessizlik almıştım geçen hafta. Bir sessizlik de birkaç ay önce yollamıştın hatırlarsan...
Çınar ağacımız senden gelen birkaç mektup dökmüş balkonumuza. Hepsini tek tek aldım ve okudum, teşekkür ederim. Sessiz sessiz baktı ben okurken çınarımız. Heybetini saklamak istedi sanki o sürede. Rüzgarla da anlaşmış, yapraklarını bile sallamadı biliyor musun...
Mektubumun sonuna geliyorum ilham çiçeğim...
Mektubumu acil kalp postası ile yolluyorum. Mutlaka ulaştıran tek yöntem, bu bildiğim... Bilmediklerimi ise bir sonraki hazan mevsiminde okuyacağım, dilinden.
Teşekkür ederim can düşüm, her şey için...
YORUMLAR
mektubunu okurken lise zamanımdaki hava tahminlerim aklıma geldi abi...
antalyada denizin üzerindeki bulutlar ile tahmin yapardım:) zamanla iyice öğreniyorsun yanılmıyorsun...
geçmişi anımsadım sayende...
diğer mektup için bizi bekletmezsin umarım...
sağlıcakla kalasın abi...