- 654 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇALIKUŞU'NA MEKTUPLAR
Çalıkuşu’m
….bit gün İstanbul seni gördüğünde eminim elinde simitler martılarla dostluğunu onlarla konuşmalarını dinleyecekler farkında olmadan sana yazdıklarım o kadar yer etmiş olmalı ki “..martılara selam söyleyin..yanınızda olsam bir gün Çengel köyde simit atacağım onlara..” demekten kendini alamıyorsun her mektubunda sana yazdığım ve senin için seçip gönderdiğim şiirlerim için güzel cümlelerini okudukça mutlu oldum sevindim mektubun sonunda eklediğin notu “…yazmadan geçemeyeceğim bu şiir ağlattı beni…ne kadar da ben şiiriniz..nasılda beni anlatıyor..tek kelimeyle muhteşem...kutlarım.. duygu dolu dizeler..yüreğinize sağlık.. şiirinize güzeldi demek yetmiyor...duygulu..kutlarım..hüzünleri terk etmek güzel değil mi?lütfen kendini üzme benim de üzülmemi istemezsin ..” dikkate alacağım çalıkuşu daha önce bana yazmanı istediğim eğridir gölü seyir defterinden ara sıra bahsettiklerinin arasında şu satırların dikkatimi çekmişti “..…eğirdir gölü bana mı küsmüş ben mi ona bilmiyorum..kafamı çıkarmadım daha kapıdan..az önce bir arkadaş bir soru yazmış bana ’diş ağrısı mı yoksa kalp ağrısı mı daha çok acıtır? ’güldüm,cevap vermedim...ben ne yapsam olmuyor..göz yaşlarımı tutamadım..balkondaki çiçeklerim küsmüşler...çünkü su vermemişim daha doğrusu verecek mecal ve halim yoktu bir çıksam çıkabilsem dışarı..” seni bu kadar üzen acılar yaşatan duygularına merhem olmak gözyaşlarına mendil olmak çok isterdim güçlü ve yılların birikimi tecrüben ile pekala üstesinden geleceksin ve ayakta onur ve gururunla durmasını bileceksin bulunduğun yerden eğridir gölünün sana hitap eden seni her yönden güzelleştiren fiziki coğrafi ve görsel konumu iklimi itibari ile de fevkalade bir çıkış kapısı anlıyorum küçük bir yöre herkes birbirini tanıyor ve artık doyurmuyor hep aynı şeyler diyeceksin fakat sevilen kişiliğin ve resim şiir ebru öykü hikaye zenginliğinle dolu dolu hayatına anlam kazandırabilir sıkıcı boğucu anları yenmesini bilirsin “..göl havası iyi gelecek belki..şiir de yazmak istemiyorum bundan sonra..ama toparlanacağım biliyorum...kader ne kadar süpriz yaparsa yapsın direneceğim..öğrenmenin yaşı yoktur....acıyan yerler iyileşecek kabuk bağlayacak yaralar..beni en çok oyalayacak uğraşımın başına geçip bir çalıkuşu resmi yapacağım..aslında onu size göndermek isterim...bu gün baktım eksik malzemelerim var Ispartaya gidip onları tamamlayacağım ve deli gibi resim yapacağım..yazarsanız sevinirim..”..diyorsun ah çalıkuşu’m benim aylarca yazdığımı biliyorsun seni hiç mektupsuz bırakır mıyım ? aksine sen benim yazı zenginliğim enerjim ışığımsın inanıyorum seni kederlerin bir gün dinecek gözyaşların olmayacak sende bu direnme savaşma iradesi var her zaman yanındayım senin için duacıyım
bu gün inanılmaz ağladım sanırım iyice rahatladım..şimdi daha iyiyim…öyle bir yazıyorsunuz ki içime işliyor hepsi..kendimi buluyorum veya yollarımız bir yerde.. olacaksa İstanbul da olmalı anlattığınız her yeri görmek benzeri davranışlarla ne yapmışsanız bu şehirde aynısını teneffüs etmek isterim ...bana diyorsunuz ki eğridir gölü ve çevresinin o güzel kendine mahsus renklerini iklimini ihanetsiz sevgisinin kıymetini bilin ..evet haklısın ben sanırım içimin zenginliğine gömüyorum çevrenin dışardan bakıldığındaki her güzelliği oysa buralarda verimsizlik fakirlik küçük günlük hayatlar var beli saf temiz el değmemiş yozlaşmamış sosyal yapı duruyor ama farkında olan kim..kimse...hatta paylaşa bileceğim hiç kimse yok..beni anlayabilen...duygularımı paylaşabilen kimse yok..bazen kayboluyorum içimin boşluklarında..bazen yalnızlığımın dayanılmaz hafifliğine sığınıyorum..bazen gölün havasına kapılıp sakin huzurlu,bir yaşamı seviyor bazen kalabalıklar içinde yalnız kalmayı,kalabalıklarla kendimce alay etmeyi seviyorum..”..canım benim çalıkuşu’m ..seni bu kadar hıçkırıklara atan ne ? sebebini bilemediğim bu hüzünlü çıkışlarının çoğuna katılıyorum seni teselli etmek seninle paylaşmak için sürekli yanındayım manevi yolculuklara inanır mısın ? ben sık sık bunu yaparım sevdiğim insanın gözyaşlarını hüzünlerini acılarını içimde hisseder ona koşarım yanına giderim ben buradayım der gibi bu yüzden içimde bugün bir sıkıntı vardı demek benim çalıkuşu’m üzülmüş bir şeylere bak son mektubunun son satırları da beni iyice meraklandırdı diyorsun ki “..seninle evet seninle konuşacağım..sen anlarsın beni çünkü..kilometrelerce uzaktan da olsa yüreğime dokunursun ellerinle...’ayşecik’ ya da ’çalıkuşu’ ne kadar bana ait bana özgü.... güzel çok güzel..su gibi duru ve içten..bazen güçlü,yıkılmaz,her işin altından çıkar...bazense kırılgan,hüzünlü,küskün....aslında hüzün hep var gözlerimde.....içimdeki sevgiye rağmen...bana İstanbulu,bana kendini anlatmaya devam et ne olur...Çalıkuşu,bugün uçmayı deneyecek..bilmediği yerlere....akşama gördüklerini,hissettiklerini paylaşacak seninle..kendine iyi bak lütfen..sevgiler..” ..anlıyorum seni çalıkuşu hem çok iyi sen merak etme kendini bireysel yetenek ve çalışkanlıklarına ver üretken yapını ileri safhalara götür bak ben de ne düşünüyorum birbirimize yazdıklarımızı üst üste koysak çok okunan bir roman mı olur yoksa bütün zaman dilimlerinde dolaşan farklı bir şey değil türünden sıradan hikayelere mi karışır bilmiyorum ama bildiğim tek şey seni mektupsuz bırakmayacağımdır ..Allah’a emanet ol gölün duru yeşil mavimsi rengine selam..
Mustafa kayçengelköy/ 2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.