- 833 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
sükut......
konuşmak ve yazmak;
ikiside insanoğlunun içindeki duygulardır.ama susmak daha bir erdem’dir, fakat daha zordur susmak konuşmaya göre...
çünki; susmak kendini dinlemektir, zor ve anlamlı oluşu bundandır..
insanlar; susma anlarının kıymetini bilmelidir, çünki bu dingin vakitler kendimizle adilce yüzleştiğimiz zamanlardır.
böyle anlarda, derin sessizlikte herşeyin sustuğu bir anda başlayan tek şey....kendimizi tanımaktır..
kendimizi tanımak, bulmak "o" arananı da bulmak değilmidir.?
......
böyle anlarda önemli olan iç sese "yüreğinin sesine kulak vermek" ve onun konuşmasını dinlemek imkan tanımaktır..yüzleşme korkusu olmadan..
dil susmadan, gönülde konuşmuyor halbuki onuda konuşturmalı ve dinlemeliyiz..yazmak bu anlamda kalbiyle konuşmasıdır insanın..yazarken kendisi olacaksa, yüreğiyle konuşmalıdır...
susmak aslında yoğun ve erdemli bir faliyettir..
kendimize kulak vermek dilimize yön vermek değilmidir..
......
çok ve gereksiz konuşmayan, susan bir dil "yüreğini dinliyor demektir"......
....
zerre_i miskal...
YORUMLAR
dostum gözümde zirvedesin inan bu yazını okuyunca nasıl bir değerde dostum olduğunu anladım efendim
size gıptayla eğiliyorum.
yukardaki yazınızın ne manaya geldiğini bir bilseniz kitaplar yazılsa sonuna erilmez ama siz bir çırpıda anlatıvermişsiniz...
kopyalayıp çalışma sayfama ekliyeceğim izninle....
zerre-i miskal
sadece bir gözlem yazısı...rica ederim..