- 882 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Gitmek Gerek
Yol görünür bir kere.
Uyanan bir bebeği, tekrar uyutmaya çalışmak, nasıl nafile bir çaba ise…
Atılan bir oku geri çevirmek ne kadar imkansız ise…
Zamanı geri sardırma isteği ne kadar anlamsız bir istek ise…
Ya da ağızdan çıkmış bir sözü zihinlerden silmek ne kadar fantastik bir fikir ise…
Gitmek fikri akla düştükten sonra, kalabilmek de, o kadar zor bir şey.
Gitmek akla düşmüşse bir kere...
Kaldığın her saat, vücudunda gezinen bir iğne gibi batar kalbine...
İçinde bitmek bilmeyen bir savaş sürer gitmediğin müddetçe...
Kaldığın şehirle gitmediğin şehrin çekiştirmeleri yorar seni.
Gitmemeye şans verdikçe, gitmenin gerekliliğini daha çok hissedersin...
Kalmanın hiçbir şeyi değiştirmediğini, bu şehrin seni yormaya devam ettiğini, kaldığın müddetçe kaçamayacağını…
Kırgınlıklarının, acılarının, yaşanmasını istemediklerinin kokusunun dahi bu şehre sindiğini, baktığın yerlerde maziyi görmekten kurtulamayacağını…
Yani ne kadar kalmaya çalışsan da, gitmenin kaçınılmaz olduğunu, anlarsın.
Gitmek akla düşmüşse bir kere...
Kalmanın, uzatmaları oynanan bir maçtan farkı kalmaz.
Ve artık uzatmadan…
Gitmek gerekir.
Gitmek kolay kolay gelmez insanın aklına, fikrine.
Gitmek için; sönmesi imkansız yangınların çıkması, tamiri zor tahribatların olması ya da kalındığı sürece unutulması mümkün olmayan anıların, acıların vs. yaşanması gerekmez sadece.
Gitmek için, unutmak zorunda oluşlar gerekir.
Bir şeylerin düzeleceğinden, en küçük bir ümidin kalmaması gerekir.
Gitmek için, ardındaki gemileri çoktan yakmış olmak gerekir.
Ve ancak böyleyken gidilir…
Ya da…
Kalmanı gerektirecek bir şey kalmadığı için...
Yanında olduklarına artık bir fayda sağlayamayacak olduğun için...
Hatta fayda şöyle dursun, kalmak zarar verecekse artık bir şeylere…
Daha fazla zarar vermemek için de… gidilir.
Ama gitmek fikri aklına hiç gelmeyenler de mevcut.
Gitmesi gerektiği halde gitmeyenler de var.
Maçı uzatmak boşa bir çaba...
Uzatmalara rağmen her maç bitmeye mahkumdur çünkü.
Yol bir kere görünmüş ise…
Daha fazla uzatmadan gitmek gerek...
YORUMLAR
/ Ne hoş bir tesadüf. Aynı isimle yazdığım denememi paylaşıyorum sizinle. )
Yol, mavi bir boşluk. Gitmek gerek. Yol, huzurla ufuk çizgisinin kesiştiği yer. Gitmek gerek. Yol, umudun belki de en parlak olduğu zamanlar. Düşlenilen, düşletilen zamanlar. Gitmek gerek... Hele de bu sessizleşen zamanlarda bir an evvel gitmek gerek. Sessizleşen zamanları coşku dolu kıvılcımlara çevirebilmek için bir an önce...Ben yolumu özledim. Gitmek istiyorum. Gece başımı yaslayıp otobüsün camına, yıldızları seyretmek istiyorum. Arada uyuyan insanların yüzlerini seyredip, onlardan öykü çıkarmak istiyorum. Yolu, yol kenarındaki tarlaları, yıldızları, gökyüzünü her zamankinden daha fazla önemsemek istiyorum. Buna ihtiyacım var...
Hiç bilmediğim bir yer olmalı mesela gideceğim yer. Hiç bilmediğim, görmediğim sokaklar görmeliyim. Hiç bilmediğim çocukları sokaklarda oynarlarken seyretmeliyim. Hiç bilmediğim bir bakkala gidip alışveriş yapmalıyım. Hiç bilmediklerim, bildiklerim olmalı böylece. Gördüklerim, hissettiklerim yaşadıklarım, anılarım, coşkularım olmalı.
Yol, benim mutluluk büyüm. Bu hiç bir zaman değişmeyecek. Gecenin orta yerinde, mola yerinde sımsıcak bir çay içmeliyim, mest halimle. Sevdiğimi düşlemeliyim. Sevdiğime kavuşacağım anların coşkusu sinmeli içime en keskin haliyle. Yolun göğsünde ağlamalıyım belki de bu zamanlar. Yolun omzuna yaslanıp dertleşmeliyim. Bana emanet hatıralardan, arzulardan bahsetmeliyim yola. Yol, ben olmalıyım, ben yol olmalı...
Ve bir şiir yazmalıyım, yola armağan :
Yol gelmiyormuş!
Neden?
Yol çıkmaz düş bir düş tarlasına girmiş!
Neden?
Yol ağlıyormuş!
Neden?
Yol aşkmış.
Neden?
Gökyüzü, kuşlar, yıldızlar, rüzgar, ağaçlar beslermiş yolu yürekleriyle...
Neden?
Çünkü yol savrulurmuş,
bir o yana,
bir bu yana,
umut dağıtmaya,
seyrelmiş hüzünlerin arasına mutluluk serpmeye...
Yol, koca bir roman olmalı benim için. Her harfi, derinlerde bir yerde uykusundan kaçmış. Yol, sevgili olmalı benim için. Bir kuş sürüsü gibi birbirine bağlı, mutluluğuma süzülen bir sevgili.. Yolda ruhum, huzurla çırpınmalı. Çocukluğumu anımsamalıyım hep. Resim defterlerime çizdiğim pastel düşler gelmeli aklıma. Sulu boyayla çizdiğim gökyüzü sokulmalı düşlerime. Çocukluğumda, yemyeşil bir tepe çizdiğimi hatırlamalıyım, sonra tepenin aşağısındaki yolu. Yanından nehir geçen yolu. Hani şu masallardaki gibi...
Yol ruhumu huzurla kaplamalı. Ruhum huzurla kaplanırken, ben yolun saçlarını okşamalıyım en narin duygumla. Yumuşacık ve pürüzsüz olmalı yolun teni. Bir bebek gibi masum olmalı yol. Ne yol, kimseyi incitmeli, ne kimse yolu incitmeli. Yalansız ve duru olmalı yol. Aşk gibi kokmalı. Aşkı arayanlara kılavuz olmalı. Her zaman bağışlamalı yol, tılsımını esirgememeli asla.
Yol, mutlu etmek için sevenlerin hikayesi olmalı. Ben yola gülümsemeliyim, yol bana. Buzlanmış tüm nefretleri çözmeli yol. Parlak, ışıltılı bir umut kazınmalı yolu paylaşan herkese...
Ey güzel yol... Gitmek gerek, gitmem gerek sana. Birkez daha, birkez daha arınmalıyım, sende hissettiğim huzurda. Bir kez daha kavuşturmalısın beni, içinde mutluluklarımın gizlendiği sırlara. Kurtar beni iyilikten uzak her şeyden. Gitmek gerek, gitmem gerek, hele de bu çaresiz zamanlarımda...
Oktay Coşar
Özlem Seçil
Gitmek gerek de, gitmeyi bilmek gerek de....
Ama gidilen yere, geldiğin yerdekileri orada bırakarak, kafandan silerek gitmek çok zor.
her yaşanmışlık tek kişilik değildir asla, ve yaşanmışlıklarda suç varsa eğer, suçlu iki kişidir. Yaşanmışlıklar etkileşimdir çünkü.
Silebiliyorsan yaşanmışlıkları, göğüsleyebiliyorsan kendini olduğu gibi, özlemeyeceksen geldiğin yeri git gidebilirsen...
Eklemeler için kusura bakmayın Özlem Hanım , tecrübelerle sabit olanlar döküldü güzel satırlarınızın ardından...
Yoksa satırlarınıza diyecek lafım yok.Tebrikler.
Tek düze olmadan, yitirmeden umutları ve sapladığı gönül darbesine sadık kalarak büyüledi beni. Çok güzeldi. Tebrikler.
Çok güzeldi. Gitme gerekçesi, gitme zorluğu ancak bu kadar anlatılabilirdi. Yazım yönünden de kusursuz sayılır.
Geriye sizi kutlamak kalıyor. Bunu da yürekten yapıyorum. Kutluyor ve başarılarınız devamını diliyorum. Saygılar.