Faziletli olmak, keskin bir kılıca oturmak kadar güçtür.-- bhartrıharı
Eser Akpınar
Eser Akpınar
@eserakpinar

HAYATIMIZIN NE KADARI BİZİM?

7 Temmuz 2011 Perşembe
Yorum

HAYATIMIZIN NE KADARI BİZİM?

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1125

Okunma

HAYATIMIZIN NE KADARI BİZİM?

HAYATIMIZIN NE KADARI BİZİM?


-Aşk olsun Çağla, hani tuvaletim var diyecektin?
-Ne oldu kızım?
-Yine altına yaptı anne ya!
-Çocuğa kızma, yavrum. Ne zaman yemek yiyeceğine, uyuyacağına ve daha birçok şeyi ne zaman yapacağına, bizler karar veriyoruz. Bir tek konuda karar kendisine ait: Tuvaleti. O da, haklı olarak, bu gücünden kolay vazgeçmeyecektir.

…/…

Doğduğumuz andan itibaren, birileri, hayatımızın programını yapmaya başlarlar. Annemiz, babamız, ninemiz, dedemiz… Çok uzun yıllar boyunca devam edecek bir süreçtir bu. Okul yıllarımızın en önemli aşaması olan Lise aşamasına geldiğimizde, bu kez de, kalan hayatımızın en belirleyici kısmı şekillendirilmeye çalışılır: Üniversite. Onlara göre hangi dalda eğitim almamız gerektiğinin tartışmaları başlar.

Pek çoğumuz, bu dönemde, düşüncemizi, isteğimizi söylemek becerisini gösteremeyiz. Çünkü böyle bir düşünce yürütmek öğretisi edinmemişizdir. Çok azımız kendi istediğimiz eğitimi almayı başarırken, büyük çoğunluğumuz; olmamızı istedikleri kişiler olmaya devam ederiz.

Zaman geçer, üniversite biter. O birileri için evlenme zamanımız gelmiştir. Uygun eş aranmaya başlanır.

Uygun eş. Kime göre uygun? Kimin aradığı özelliklere sahip biri? Bizim olmadığı kesindir!

Öyle ya da böyle, hayat şekillenmeye devam eder. O şekle göre bizler de şekillenmeye başlarız. Mutluluklar, mutsuzluklar, başarılar, hüzünler arasında yıllar geçer.

Zaman akarken, büyüdüğümüzü ve hayatımızın kontrolünü ele geçirdiğimizi düşünürüz. Zannederiz. Büyüdüğümüz kısmı doğrudur. Ama hayatımızın kontrolünün elimizde olduğu… Müthiş bir yanılgıdır.

Bugünden dönüp de düne baktığımda gördüğüm tek bir şey var: Hayatımın kontrolü, hiçbir zaman bende olmamış. Hatta o kontrolün ellerinde olduğunu zannedenlerin ellerinde de değilmiş.

Çok zaman önce bir yazı yazmıştım: Hayat, siz başka planlar yaparken başınıza gelenlerdir.

Hayat, gerçekten böyle bir şey. Bu gerçeği, ne kadar çabuk kabullenirsek; yaşam, o denli kolaylaşıyor. Elbette ki izlemekle sınırlı değil, yapabileceklerimiz. Tabi ki bizler de, bir şekilde, dahil olacağız. Ama haddimizi, yerimizi, sınırımızı bileceğiz. Boyumuzu aşan müdahalelerde bulunmak gibi geçersiz bir eylemin içine girmeyeceğiz, girmeye çalışmayacağız.

…/…

Aralık ayının son günleriydi. Çocuklarımla birlikte, Urla evimizde tadilat yapma kararı aldık. Gelen mimar, en fazla, üç ay içinde evi teslim edebileceğini söyledi. Yani Mart ayı gibi ev bitmiş olacaktı. Hadi dedim benden de bir ay olsun. Nisan gibi, en geç, evimize yerleşmiş oluruz. Mevsimin en güzel zamanlarını da değerlendirebiliriz.

Temmuz ayının şu günlerinde ev, hala, tam anlamıyla bitmiş değil. Kaç ay olmuş? Dolu dolu altı ay. Bu altı ay içinde, huyumu bildiği için, oğlum sürekli beni sakinleştirmeye çalışıyordu: “ Anneciğim üzülme. Sen sıkılma, ben hallederim.”
Allah tarafından bende de inanılmaz bir sakinlik hali hakimdi.
“ Evlat’çım, asıl sen üzülme. Ne yapalım? Elbet bir gün bitecek ve balkonumuzda kadehlerimizi tokuşturacağız.”
Sonunda oğlum:
“ Chakralarını açtırmak için verdiğin paraya helal olsun, anne.” Dedi.

Bitmemiş bölümler, oturmamıza engel olmadığı için temizliğimizi yaptık ve yerleştik.

Geçtiğimiz Cuma günü, tam da hayal ettiğimiz gibi, balkonumuzda kadeh tokuşturuyorduk. Hep hayalini kurduğumuz gibi; sevdiğimiz müzik çalıyor, mumlarımız yanıyor ve muhteşem bir akşamın keyfini çıkartıyorduk.

Uykumuzun en derin yerinde çalan telefon; gelinimin amcasının ağırlaştığının haberini ulaştırdı. Sonra ki telefonla da vefat ettiğini öğrendik. Çağla’yı bana bırakarak, hastaneye koşturdular. Defin işlemleri hallolduktan sonra Urla’ya geri geldiler.

Pazar günü, annemi çağırdık. Hep beraber keyifli bir gün geçirelim diye. Nene-torun oyuna dalmışlardı ki annemin telefonu çaldı: Babam düşmüş!

Hemen toparlandık, evi kapattık. Hastane, kalça kırığı teşhisi ve ardından annemdeyim. Büyük hayallerle ve beklentilerle, bitsin diye sabırla beklediğim Urla’yı bir süre daha göremeyeceğim. Ne kadar? Bilmiyorum. Bilmemeyi ve fikir yürütmemeyi öğrendim.

…/…

Bazı şeyleri onaylamak için çok uzak zamanlara gitmeye gerek yok. Son yedi ayıma, kısaca bir göz atıyorum da: Hayatın kontrolü, hiçbir zaman, benim elimde olmamış!

Hayat, öğretilerine devam ediyor. Ben, öğreniyorum. Mutluyum!

Eser Akpınar
06.07.2011
Güzelbahçe

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hayatımızın ne kadarı bizim? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hayatımızın ne kadarı bizim? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HAYATIMIZIN NE KADARI BİZİM? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
7.7.2011 17:21:49
evet akşam yatarken bazı planlar yapılır sabah olsunda şunu yapayım diye oysa hiç olmaz o iş rabbim nasıl isterse o oluyor hemde güzel oluyor
güzel anlatımdı inşallah bir gün tadını çıkarırsınız yazlığınızın
saygı sevgimle
önce sağlık
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
7.7.2011 13:40:23
10 puan verdi

ipleri başkalarının elinde bir kukla gibi görüyorum bazen insanları
tabii bizlerde dahil olmak üzere

ne kadar plan yaparsak yapalım
su gibi kendiliğinden akıp kendi yolunu buluyor hayat

yine çok güzel bir anlatımdı Eser Hanım

babanıza acil şifa, geçmişlerinize rahmet diliyorum

selam ve sevgilerimle


Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
7.7.2011 12:04:54
10 puan verdi
Bazı şeyleri onaylamak için çok uzak zamanlara gitmeye gerek yok. Son yedi ayıma, kısaca bir göz atıyorum da: Hayatın kontrolü, hiçbir zaman, benim elimde olmamış!

Hayat, öğretilerine devam ediyor. Ben, öğreniyorum. Mutluyum!

Eser Akpınar
06.07.2011
-----------------------------------

Bu satırlar bile güne gelmesi için yeterli bence.

Çok dolu bir içerik ve güzel anlatım.

Tebrikler.
Sevgi ve selamlar.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
7.7.2011 06:53:14
Ne kadar planlı ve prensipli olsak da hayatın planı bizi alt üst edebiliyor. Yeterki kontrolün bizim elimizde olmadığı idrakına varalım. Kesinlikle haklısınız Eser Hanım. Tekrar büyük geçmiş olsun. İleriye dönük kurduğum hayaller için "Allah kısmet ederse" diye cümleme başlıyorum. Teşekkürler anlamlı paylaşımınız için. Sevgilerimle.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
7.7.2011 06:09:23
doğduğumuz günden beri hayatımız kodlanmıştır....senaryoyu bilmeden sahnedeki rollerimiz başlar...gider gelir döner dururuz...yaşadıkça rolümüzü görür...bir sonraki sahneden haberimiz olmadan yaşar dururuz....yazın çok güzeldi usta saygılar
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
7.7.2011 01:44:23
10 puan verdi
Eser Hanım...
Yazını okurken Tam ;"Allah o mürvetin belasını versin anamız babamız mürveti görecek diye bizleri evlendirdiler" diyecektim ki,
Tam; " Ohhh afiyet olsun. Yarasın" diyecektimki,
Tam; " Güle güle oturun.Sefasını sürün" diyecektim ki,

Şimdi ;"Geçmiş olsun." Diyorum. Veee... Ekliyorum...
Yarın güneş yine doğacak. Belki peşinden,fırtına,yağmur gelecek..
Belli mi olur?
Dileğim;
Yağmurda herkezin şemsiyesi,karda odunu kömürü ,cebinde ekmek parası olsun...
Birde... Evet birde...
İnsanlar hep sevsin. Sevdiğide, sevenleride bol olsun..

Selam ve saygıyla Eser Hanım...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
7.7.2011 00:34:05
Büyük geçmiş olsun arkadaşım. Başınız sağ olsun. Hayatı biz yönetmiyoruz, hayat bizi yönetiyor. Ne kadar plan yaparsak yapalım, iş olacağına varıyor vesselam.

Sevgimle.
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
7.7.2011 00:29:07
10 puan verdi
Yaşam, zembereği kurulmuş bir saat değil ki;zamanını geldiğinde ötsün.

Yaşamın saati,hiç ummadığımız anlarda zamansız ve çok acımasız ötüyor ne yazık ki!..

Yaşam,kendi kıstaslarımızdan çok farklı olarak ortaya çıkan olaylarla devinim halinde sürüp gitmekte.İşte bu beklemediğimiz olaylar karşısında nasıl duracağımızı ya da ne ölçüde tepkili olacağımızı bilmediğiz anda;hüsrana uğramaya mahkum oluruz...

Selamlar,Eser hanım...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.