- 904 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
SOLAN BİR YAPRAK!...
Sabah,6.30 da iki yere tezgah açtım.Diğerinde hanım,öbüründe ben.
Pazarcıların hepsi de yavaş yavaş pazara geldiler.Davetiye göndersen;beş yıldızlı otellerin birinde balo var diye valla kimse gelmez.Ben de dahil bir gün Pazar açmasak,gözümüz yine pazarda.Evde altımızda su çıkıyor sanki.Hep aynı tipler.Her kes bir birinin ne mal olduğunu çok iyi biliyorlar.Dost gibi görünmeye çalışılsa da en ufak bir falso da birbirlerinin ayaklarına kesinlikle sabun koyacaklardır. Hele bir biri var ki.On yaşından beri tanırım onu;(pazarlara çıkalı 11 yıl oldu.) adam sanki bir tiyatrocu;müşterinin nabzına göre şerbet verir,gönülsüz olana bile mal satar. İzin nedir bilmez.Tatile çıkmaz.Varsa yoksa Pazar onun dünyası.Ufak tefek bir cüssesi, var ama benim gibi on kişiye bedel.
Oyuncakçı solumda ,hapishanelerin müdavimi karşımda,siyaset yapma hastası olan halıcı,yan tarafımda.Çaycılar fır dönüyorlar etrafımızda…
Ankara boşalmış durumda.Herkes,köyünde kentinde ya da tatildeler.Ankara’yı terk etmeyen biz pazarcılar var.Buralarda akşam serinliğine dek kimseler çıkmaz pazarlara.Hele de bugünkü gibi hava sıcak olursa…
Neyse birkaç çocuk şapkası sattık,sabahtan.Neşem yerinde.Bir kaç arkadaşım telefonla aradılar.Onlarla konuştum.Konturum az olduğu için birkaç kişiye mesaj çektim. Onlar da benden kenez çıktılar;telefonlarını çaldır-kapat yaptılar.Hele bir tanesi var ki;mangalda kül bırakmaz.Aman Allah’ım eline düşte gör.Yalan yanlış anlatmayacağı kalmaz.
Neyse zaman geçsin diye Rus yazar Turgenyev’in romanı okuyorum.Bitirmeme de az kaldı zaten.Böyle olunca da yanımdaki pazarcılar,bana kızmaya başlıyorlar.
- Bırak ya şu kitabı,şimdi okumanın sırası mı?Biraz sohbet edelim.
- Siz anlatın ben,dinlerim,diyorum.
Gülüşüyorlar.
Neyse bugün işler fena değil.Zaten tezgaha gelen müşterinin alıcı olup olmadığını az çok anlarım.Bu yönden kendimi biraz geliştirdim sanırım.Alıcı olmayana da zaten göz ucuyla bakar,yerimden bile kalkmam.
Fazla uzatmaya gerek yok!Akşam üzeri yağmurla karışık öyle bir fırtınaya yakalandık ki; pazarcıların hallerini videoya çekip,Antalya Flim festivaline göndermek gerek…
Bugün de yaşamdan bir yaprak koptu gitti…
YORUMLAR
Her biten gün, hayatımızdan kopan bir yaprak. Ama önemli olan; o yaprağın üstünde neler yazdığı. Sizin her yaprağınız ayrı bir roman, ayrı bir yaşam. Siz ne hissediyorsunuz, bilmiyorum ama yapraklarınızı okumayı seviyorum. Çok şey öğreniyorum.
Saygılar, selamlar.
ayhansarıkaya
Selamlar.
Eser Akpınar
Saygılar, selamlar.
Biliyor musun, müsteriyi alıcı olan ya da sadece bakıcı olan diye sınıflara bölenleri sevmem aslında. Belki bakıcıyken alıcı konumuna yükseleceğim. Zaten hep öyle olmaz mı? Öylesine çıkarsınız eliniz kolunu dolu dönersiniz. Burada iş satıcıya düşüyor. Aldırmak sizin elinizde. Ah affedersin. Tereciye tere satıyorum ben de.
Anılarını bir günlük saflığında okumak meyveyi dalında yemek kadar güzel. Bu kadar söylüyorum.
Kutluyorum. Selamlar.
ayhansarıkaya
- Şöyle bir sebze alayım da param artarsa,demezler mi?
Bir de ;
- Kızılay'da şu fiyat,daha ucu,demzler mi?
Ya sabır çekmekten başka elimden bir şey gelmiyor.
Alıcı olan;
Tezgahtaki emtiaya parmak teması yaptı mı,tamamdır.Bir de üstünde denerse;valla satarım o malı.Müşterinin gençliğnden,güzelliğinde dem vururum(yaşlı olsa da,çirkin olsa da hemen alır zavallı!.)
Aynur Engindeniz
Allah kolaylık versin. Benim asla yapamayacağım iş. Hergün karakolluk olurdum sanırıım. Asabi insan işi değil.