- 1105 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Selam Hayat
Selam Hayat...
Yalnızlığımın esrarengiz koyunda, tek tabanca yüreğimin girdabıyla mücadele ediyorum.Keyfime kalmış, açılarım.
Bütün köşeler, eşlik ediyor, hassas duygularıma. İstediğim yerde, yan gelip parantezler açabiliyorum... Darda koymadan, umutlarımı.
Hayallerimle arzularımı tanıştırıyorum. Sitemi sevmediğimden, kahrı benimseyemiyorum. Nefretim yada isyanım, her an tekmelenmeye hazır bir top.
Özlemlerimi hasretle kafesleyip çaresizlikleriyle bir başına bırakmayı öğrendim. Askıda, sallanmaması için ... Ne vakit bir resim görmek istesem, artık duvarlara bakmıyorum.
Sana, küs’de, değilim barışık ta, hayat...
Fakat ne vakit düşünsem yolculuğu, karabasan diyet tekerrür ediyor.
Durduğum yerde, yalnızlığın lacivert bakışlarını, elimden geldiği kadar pembeye boyuyorum. Amacım kendimi aldatmak da, değil. Payıma düşen hayatı idare ederek ten, kullanmak zorundayım...
Hayatımın hiç bir döneminde, baskı altında, yaşayamadım. En sessizliğimde bile, esaretten, kaçma çabalarım için, bana eşlik ettin hayat ...
Birbirimizi çok idare ettik.
Önemsediğim ve benimsediğim yolda, yürüdük. Düşe kalka bu güne geldik. Hep kusurlarımı yüzüme, zikrettin... Ve ne zaman dalıp gitsem peşinde, bütün ayrıntıların, hesabıma fişlendi.
Yalnızlığımın, körpe arayışları belirginleştikçe, senden sadece sevgi istemişim hayat . O fikrim de, netleşti
... Vesairem yok.
...Alternatif bilmem
Bana verdiğini sandığım, ne varsa, heba oldu. Bu çok uzun hikayenin ön yüzüne yerleştik... İnce bir yoldu, katledilen. Engebesi uzun... Kalıtımsal genler... Toplum... Eleştiri bolluğu,
Nihayetin de, sen le, ben... Bir bütündük, hayat
Hakkıma düşen bireylerden aldığım gereksiz yargıların, insani duygularıma açtığı parantez, yaralardı.
Sen tamir ettin beni, makina gibi, bozulunca
Temelden sarsılmış anatomim. Ve sipsivri yaşamak zorunluluğunun, nihayeti yalnızlık olsun diye, yüreğime vicdan dersi verdin, Hayat
Herkesin karar arefesinde, yattı saflığım. Yüzüme vurulan masumiyetimin adı, zaman aşımına uğratılırken. Çok geç algılasam da, işlerine gelmemek, sorun olunca, kalemle süre gelen dostluğuma sahip çıktın, hayat
Gerçeği kollamak ve gözetmek bahasına yaşamaktan, hiç bir zaman, el etek çekmedim.
Lastik gibi çekemedim, yalanları,
Balon gibi, şişiremedim, kimseyi.
Hava almasın, gölgesi diye
Bencil saplantılara, eşlik etmedim
Senle tartışsam bile.
Kavgayı hiç sevmedim, hayat
Nereden nasıl geldiğimi hiç unutmadım.
Artık ne kırbaç gibi, bir çocuk
Ne yel değirmeni gibi, gençliğim
Efkarına yenilmemiş olsam da
Bir şaire aşık olduğum günden beri.
Buradayım
Selam Hayat.
ACILAR DENİZİ
Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana;herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...
Yazar : ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN