BU MEMLEKET AYAĞA KALKAR MI

• 5 Temmuz 2011 Salı 21:44:58

KAYNAKTAN DERYAYA

LEBİDERYA

BU MEMLEKET AYAĞA KALKAR MI?
Kadir DURAK
[email protected]

ANALİZ

Bu yazım ile toplumun sadece görünen kısmını; yani bizzat tespit ettiklerimi size arz ediyorum.

Bundan 4 Hafta evvel Fethiye Sağlık Grup Başkanlığı önüne durdum...

Tam karşımda cami var...

Günlerden cuma...

Cuma namazı saati...

Caminin bahçesi hınca hınç dolu...

Cemaat büyük bir huşu ile namaza durdu...

Merkezi sistem hutbe okundu... (Şimdi böyle; merkezden okunuyor, camilerin tamamında dinleniyor. İbadet; huşu ile eda edilmiş oluyor)

Hutbede deniyor ki;
"En güzel din İslâm’dır." (Bu hadisi şerif; Ali İmran Suresinin 19. Ayeti gelmeden evvel söylenirdi.)
Dinleyenlerin tamamı susuyor... Tek din var...

Buyrunuz;

"Allah indinde tek din İslâm’dır." Ben demiyorum; Hazreti Allah diyor...

Aklımdan şöyle bir hesap yaptım...

Bu caminin içine 30 saf var.. Her safta 75 kişi... Bu caminin birde üst kısmı var... Yani cami içinde cemaat sayısı; 3000 Kişi.... 2000 Kişide bahçede var... Etti mi 5000 ... Ne muhteşem bir tablo değil mi?

Kendinizi Cennet kapısında sanıyorsunuz...

Namaz sonu insanlar huşu ile cuma tebrik ediyorlar...
Cemaatin içinden; bir kaç tanesi beni fark etti...

Benim yanıma gelip; "Utanmıyorsun da; burada duruyorsun, camiye de gelmiyorsun." Diyenler oldu...

Benim cevabım hazır... "Ben memleketin durumunu seyrediyorum, bakayım Cennet Mekân Akif ne kadar haklı imiş... " Diyerek cevap verdim.

Dedim de; Akif’in kim olduğundan bihaber olan; bu sözün manasını ne bilsin?

Aynı gün yatsı namazı aynı camiye gittim, yine seyrettim...
Cemaatin sayısı; 36 ...

Ertesi gün sabahleyin; camiye gittiğimde; cemaat sayısı sadece 4.. Bir de imam.. Onun vazifesi orada bulunmak....

Cemaate; dün cuma namazını bu camide eda eden oldu mu? Sorusunu sordum... Bir tek kişi "Evet burada idim." Dedi...

Beşbinde bir...

Ben de; o esnada; dün bana cuma namazı çıkışında;

"Utanmıyor musun? Burada bekliyorsun da; cumaya gelmiyorsun..." Diyen şahıslara teker teker telefon açtım...

Ya bu saatte adam rahatsız edilir mi?
Dediler...

Ben de; "Sabah namazı kılındı; utanmıyor musunuz bu saatte uyumaya?" Dedim...

Kızdılar... Dün bana söylediklerini hatırlattım...

Sustular....

....

Memleket düzgün mü dediniz?
Buyrunuz;

"Ne zamanki; cuma namazına giden ahali; sabah namazına da; iştirak ederse, işte o zaman bu memleket düzelir." Ben demiyorum; Mehmet Akif Diyor....

Doğru tespit...

Peki;
Bize şöyle bir soru sorulsa;

Dense ki;
"Falan adamı nasıl bilir siniz?"
-- "Çok iyidir."
-- "Nereden iyi olduğunu olduğunu biliyor sunuz?
-"Namazında, niyazında, ağzı dualı..."

Diyelim ki; Namazı not vermekte ölçü kabul ettik...

Sabah namazına baktık.. Cuma namazına baktık...

Cumaya gelen 5000 Kişiye iyi mi diyeceğiz... Sabah namazına gelmeyen; 4999 Kişiye iyi değil mi diyeceğiz...
... Cehalet diplomasının şahitlik notu bu olsa gerek...
Ağzı dualı, doğru insan.. Kalbi nasıl?

"Namaz kılmak, oruç tutmak, ibadet yapmak; doğrulukta insanlığın iyi yada iyi olmadığının belirleme ölçeği değildir."
Ben demedim.. Hazreti Ömer söylüyor....

"Oruç tutup akşama kadar gıybet ediyor iseniz; boşuna aç kalmayınız... "
Ben demedim... Fahri Kâinat böyle buyuruyor...

...
Makbule hanım vardı;
Cennet mekân.. Tarihçi yazar.. Kıbrıs mücahidi...
Cenazesinde, Saymaca söylüyorum.... 132 Kişi vardı...

Torbacı diye adı çıkmış birisinin cenazesi vardı... Üçbin kişi katılmış...
....

Hasan Dayı vardı; Allah rahmet etsin...

Cenaze namazı için yokuş yukarı çıkıyoruz...

Baktık ki; musallaya konmuş.. İmam yangından mal kaçırıyor... İmam Ramazan.. 6 Kişiyle başlamış namaza... Namazı yeniden ben kıldırayım.. Diye düşündüm.. Cenaze sahibin ailesini o kadar bilmediğim için sustum...

Aynı imam ingilizin biri vefat etmiş... Ona Fatiha etmeye koşmuştu...

Allah diyor ki;
"Gayri müslimi dost tutmayınız..."

İmam da diyor ki;

Yahu adam nasıl olsa gitti.. Benim duam geçerse; dünyada dost tutmadık... Orada eteğini tutup; Sırat’ı geçerim...

...

Bedir savaşında Peygamberimiz çekirge kavurup yiyor, külden kuymak çalıyor bunlarla öğün geçiştiriyor...
...

Adam çorbaya bir üfledi; çorba 30 Senedir bitmedi...

Cahillikte sınır yok...

Nefsiiiii
Nefsiiii
Nefsiiii............................

Bu Allah’ın emri değil mi?

Kafasına sarık sırtına cübbe alanın ayağından çıkardığı çorapları öpenleri duydukça...

Bu memleket ayağa kalkar mı?

................

Madımak; bir vahşet...

Allah’ın veriği canı diri diri yakıyorlar....

Madımak;

Unutulmayacak elbette....

O vahşette vahdete erenlere hep Fatiha göndereceğiz...

Ya Başbağlar...
33 İnsanımız kahvede önce yakılıp sonra can çekişen insanların üzerine ateş açılmadı mı?

Madımak samimiyet ile anılacaksa;

Aynı anda; aynı yerde, aynı mekânda

Aynı hislerle Başbağlar’da anılacak...

Yoksa buna ne denir?

Madımak’ta vahşete kurban seçilenler de;

Başbağlarda; dehşet cinayetlerle hayatlarına son verilenler de; bizim insanlarımız değil mi?

Şu bizden, şu sizden anlayışlarının yok olmadığı sürece;

Bu millet ayağa kalkar mı?

Hasılı cehalet her yerde diz boyu....

Allah afiyet versin....

Kadir DURAK