Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven
Um
Umut Kaygısız
@umutkaygisiz

Kadınlar Ahtapot Sevmez

5 Temmuz 2011 Salı
Yorum

Kadınlar Ahtapot Sevmez

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

716

Okunma

Kadınlar Ahtapot Sevmez



Göz mesafesine kadar uzatılmış sarı lambaların masaya vurup ortama yansıması tam bir düş kırıklığıydı esasında. Zaten eğlenmek isteyenlerin durak yeri değildi ki Schimon. Toplum algısının tam olarak bedenlerine nüfuz etmesine olanak vermeyenler ve bir şekilde başına buyruk ruhuyla tenhalaşmaktan upuzun bir ayrılık mektubu yazmasını bilenler. Arka fonda adres fakiri, bayramlık elbiselerini çoktan üzerinden sıyırıp atmış bir çocuk dönüşüyle mırıldanan ağır aksak melodiler. Ve tabi herkes yorgun...

Birinci şnaps... Bauér şansını zorlarcasına kılçıklarını ayırmıştı iyi günlerin ve tuhaf diş gıcırtılarını bir kenara bırakmadan kimsenin cümle kurmasına müsaade etmeyecek gibiydi. “Ne diyordum? Evet, bir müjdem var demiştim sizlere.” Kafasını o kadar uzun ve dolaştırarak sallıyordu ki onu yeterince tanımayan birisi, mesela Glünche, akli dengesinin yerinde olup olmadığından kolaylıkla şüphe ederdi. Onun için bir elimle çok isteklice olmasa da dokundum güzel bayanın ince parmaklarının sonlandığı noktaya. “Aslında üstün zekalı. Sadece felsefe onu sarhoş etme yetkisine sahip yemin ederim.” Glünche açıklamamdan hoşnut olmuş gibi minik bir tebessüm uzatmıştı ve elindeki kadehin ucuna tırnağını gezdirip bana cesaret dilemekte hiç gecikmedi.

İkinci şnaps... “Evet. Aslında dediğim gibi düşündüğümüz yaşta değiliz. Yani üzülecek bir şey yok, yaşlı sayılmayız.” Glünche bacak bacak üstüne attıktan sonra evvela gözlerimin en çapkın yerine dumanını üfledi, hafiften yaydı dudaklarını ve beyaz, ışıltılı dişlerini gösterip Bauér’e döndü. “Hımm. İlginç. Yanlış anlamadıysam üç zamanlı yaşıyoruz öyle mi? Yani hayatımız üç zaman kulvarında ve birbirinden bağımsız öyle mi?” İşin eğlenceli kısmı yeni başlıyordu sanki. Beni kendisine daha fazla çekebilmek için başlattığı bu oyuna karşılık verircesine taburemi oynatmaksızın üzerinde duran gövdemi sessiz sedasız yakınlaştırmıştım askıdan görünen pürüzsüz ve bembeyaz omuzlarına.

Üçüncü şnaps... Bauér açılmıştı bir kere, devam ediyordu gecenin hararetini arttıran müdahalelerinden haberdar olmadan. “Püf noktası burada gizli işte. Üç farklı yaşam halkası. Biri açılırken diğerleri kapanıyor, çalışmıyor. Yani üçünden bir tanesinde tüketirken dakikaları diğer ikisi genç kalıyor o esnada.” Glünche’nin parfüm kokusu ciğerlerimin ezberine yapışmıştı tane tane. Ben ki gökyüzünü ellerimi kullanmadan soyutlayabiliyordum maviden, genç kadının körpecik uçurumlarına gönüllü bırakırken tutunduğumu, saklayabilecek ufacık bir beyazım bile kalmamıştı. Oracıkta saydam ve en kişiliksiz halimle seviyesiz bir fırsatçıya dönüşmüştüm gözlerimi bakışlarını kuşatma altına almak için kullanırken.

Dördüncü şnaps... “Birincisi canlı varlıklarla, ikincisi cansız varlıklarla ve üçüncüsü de varlıklar olmadan algıda ve sadece ruhumuz eşliğinde geçirdiğimiz zaman halkalarıdır. Birbirinden bağımsız yaşlanırlar. Siz fiziksel tahribatı bir kenara bırakın, mühim olan bu halkaların doluluk oranıdır hanımefendi.” Söz bitiminde çok daha güler yüzlüydü Bauér. Alkolün yavaş yavaş hücrelerini ele geçirdiğini anlamak için dahi olmama lüzum yoktu. Glünche oturuşunu değiştirip ters italyana geçmişti ve ben hala soluğumun çapkın darbelerini ensesine büyük bir titizlikle örüyordum. Oralı olmadıkça kaybettiğim şey kontrolümden ziyade iyi kötü ağırbaşlı biri olduğum düşüncesi olabilirdi güzel gözlerinde. Kirpiklerini ufak ve kaçamak bir temasla iyice düzelttikten sonra tekrar beni kendi halime, kazanmakta olduğum alışkanlığıma bırakıp Bauér’e dönmüştü gülümseyerek. “Evet. Anladım galiba.”

Beşinci şnaps... “Onun içindir ki yapmış olduğunuz mesleğe göre bir zaman halkanız gıgısına kadar dolunca yaşlandım, bittim tükendim sanırsınız. Oysa diğer ikiliden en az biri körpeciktir, bekliyordur onunla ilgilenmenizi. Emin olabilirsiniz buna. Mesela ruhum genç diyenler vardır. Bütün gün yoğun iş temposuyla yorgun düşer düşmez evde alırlar soluğu ve düşünmeye, algıyla hayatı karşılarına almaya ve hatta ruhlarını bitap düşürmeye fırsat vermedikleri için hep çocuk kalırlar. Ya da benim gibi birisinizdir, tam tersi. İnsanlara ve ikili ilişkilere o kadar açım ki... Toyluğum hemen okunabiliyordur.” Uzun bir gülümsemenin peşi sıra bardağı ittirmişti. Glünche de kadehinde kalanı tek yudumda ciğerine saplayarak eşlik etti derhal. Gözleri bir an rayına oturmaktan keyif duymayacak kadar serseri ve hız tutkunu bir halde sağa sola savrulmuştu. Kadehe dokunarak beklemenin verdiği buz uyuşmasını bir çırpıda yok etti aniden Brauér’in avucunun içini işaretleyerek.

Altıncı şnaps... Şaşırmamın reaksiyonunu sergileme fırsat vermeden her şeyi ve tüm hevesimi oracıkta kursağıma düğümlemişti Glünche. “Hayır” dedi upuzun bir el sallayarak önüne uzanan kadehe. Bu aynı zamanda bana dokunan imalı bir elveda cümlesi oluyordu. Tenini burnumdan uzaklaştırıp ayağa kalktı ve Bauér’e bir çeyrek mesafede tuttu kırmızı dudaklarını. “Benimle gelir misiniz? Düşüncelerinize daha çok ihtiyacım var.” Bauér de kısa bir aralıkta bana gülümseyerek kart bir zamparanın kabaran gururuyla geceyi ve şnapsları bırakıvermişti bana. Gittiler hem de gözlerimi almadan.

Yedinci ve sekizinci şnapslar... Artık son. “Ahtapotun ayakları tarif etmeye muktedir. Tam sekiz. Ve kadınlar bizden çok daha akıllı. Kaslı vücudumu iri bir beyine tercih edecek kadar...” Şimdi ben gidiyorum gözlerimi almadan...

Not: Bu yazı edebiyat sitesinde de yayınlanmıştır.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kadınlar ahtapot sevmez Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kadınlar ahtapot sevmez yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kadınlar Ahtapot Sevmez yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
9.7.2011 16:49:58
Umut Bey, çok ama çok farklı bir anlatımınız var. Çok beğendim önce bunu söyleyeyim. Bir de iyi bir yazar olduğunuz kadar sıkı bir okur olduğunuz da kurduğunuz cümlelerin sağlamlığından ve özel oluşundan belli oluyor. Edebi yanınızın gücü satırlara öyle başarılı yansıyor ki. Tebriklerimi bırakıyorum sayfanıza. Teşekkür ederim. Saygı ve selamlarımla.
Canan Korkmaz
Canan Korkmaz, @canankorkmaz
5.7.2011 23:52:44
10 puan verdi
Yazı,anlatım olarak karmaşık görünsede beyin cimlastiği yaptırması açısından oldukça çekici benim için...Katılmadığım noktalar olsada kadın-erkek ikileminde, emek isteyen ,basit bir karalama olmadığı ilk paragraftan itibaren bağıran bir yazı...

Tebrik ediyorum Umut Bey...

Yüreğinize sağlık...
ayşe1
ayşe1, @ayse1
5.7.2011 14:18:14
10 puan verdi
Güçlü ve zengin ifadeli, sürükleyici yazınızı paylaşmak zevkti.
Selam ve saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.