- 617 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
“Good Idea”
Hayatın mükemmel bir dengeyle devam etmesinin renksizliğinde; birşeyler yazmalıyım diyerek çıktığım ve içine; yarım ölçü nefes, bir parça mutluluk, az birşey sadakat, çokca doğruluk,anlam,özgürlük ve bunların yanına da, tüm merak ettiğim o gizemli şeyleri serpiştirdiğim “bu yolda” konaklayacak bir durak arıyorum.. “Herşeyin bu arayışla başlamadığı, anlatması daha güç olan, daha derinde ki birşeyin kopmasıyla buralarda olduğumu” unutturacak bir durak olması tercih sebebim. (birşeylerin bitişi, arayışın sevgilisiydi)
Yolsuzlukların arasında (çalınan tüm o hayaller, duygular ve istismar edilen niyetlerin çekingenliğinde, çıkılamayan yollar kastettiğim ) cesaretini kazanmak için iddaaya girmiş her hangi bir adamı ve bu adamın “kumar” gibi, ince bir çizginin kaçınılmaz sonsuz olasılıklarındaki yolunu,aynı zamanda bu yolun tehlikelerini düşündürtmeyecek kadar olan çaresizliğini” , kendi üzerime yakıştırmamın ardından; elimde grimsi renkte hayatın doldurduğu tüple “bu bir intihar” diyorum. . (afadersiniz de hayat grimsi sıvı şeklini aldığı bu tüpe ne ara sıkıştı?) -İçmeli miyim?
Tatminkar cevaplardan hoşlanıyorsanız, neden böylesin diye sormayın yada neden içmeyi bir anlık da olsa düşündüğümü.. Netleştiremediğim bir sorgulamayla, netleştiremeyeceğim sonuçların belirsizliğindeyken, cevap verebilecek donanımda değilim. Acı çektiğim doğru değil, iyi olduğumu da söyleyemem, sadece sorunları “bulamayacak” bir sorgulama stilim var. Ee haliyle sorunların,insanları çektiği ve adına da yaşanmışlıkta ki hissediş dediğimiz bir dünya. (Ne kadar yaşarsak o kadar iyidir bize göre)
Sorunlu şeyler neden bizi hep çekmiştir? Neden aşkın içine şeytanlık, işin içine rekabet, ailenin içine entrika girmediğinde yaşayamadığımızı hissederiz?
Yoruldum.Sorular ve soruların içinde ki cevapsızlıkla; düz masada, ataç parçalarını kırarak boyutsuzluğa, biraz dinlenebileceğim üç katlı ev inşa ediyorum, yorgunluğumu zorlayarak.
Sonuca kesinlikle etki eden ilgi dağınıklığı ve odaklanma eksikliğiyle burada durmak, uyuşan parmaklarımın “good idea’sı”
Yabancı bir yerde olmanın rahatlığına şaşırarak kapatmak gözleri ve vişne renginde bir elin uzanmasıyla yarım kalan bir; anlam karmaşası tatlılığı..
Dışarıya açılan bakışların olmadığı bir evde , pencerelerden sarkan parmakların uyuşmasıyla, aynı pencerenin söylediği yüz mimiklerini; yani “oralarda bir yerlerde daha iyisi var”ın bilinmezliğini, rüzgarlara karıştırıyorum. ..
(Eğer tatminkar cevaplardan hoşlanıyorsanız,”kişisel bilgiye dayalı olan”son paragrafın nedenini sormayın)
Umudum sürüyor.