DÖĞÜŞ
*
Kavganın, göçümüzden sonra olduğu kesin. Günlerce sonra mı, yoksa bazılarının dediği gibi göçümüzün ikinci gün mü? Her bir şeyi, ayrıntıları ile hatırlamak güç aradan 70’ den fazla sene geçtiği için, diyor halam.
Kavgaya karışan bizden iki kişi. Babam ve kardeşim Mehmet.
Kardeşimi kötü dövdüler. Babamı bağladılar. Ökkeş vurdu, öteki vurdu.
Ben haykırıyorum. On dört yaşındaki bir kızın hıçkırıkları. Annem çadırda hasta. Osman omzumda bebek. Ahmet elimde. Yanıbaşımda, benden büyük oyun arkadaşım Kadı amcamın oğlu (dövenlerin kardeşi) İbrahim var. Neredeyse ona saldıracağım.
“İbrahim diyorum, baban ve kardeşlerin babamı bağladılar, kardeşimi dövüyorlar. Neden kurtar mıyorsun? İbrahim, çaresiz. Üzgün. İbrahim öfkeli. Öfkesi babasına ve kardeşlerine. Öfkesi: Haksızlığa.
Şimdi, Kadı, oğlunu görüyor: “Oğlum vur.”diyor.
“Baba kime vurayım. Sana mı, amcama mı?”
Çocukluk oyunumuzun mimarı olan bu adamı ilerleyen yıllarda daha iyi anlıyorum.
“Senin Kadılık sıfatını taşıdığın müddetçe o köye bir daha ayak basmam. “ diyor babam.
İmam Ali:
“Dayı, diyor babama çocuklarım büyüyor. Şehre yerleşip, onların tahsili ile uğraşmak zorundayım. Evim boşalacak. Hele bu kış benim evimde otur. Seneye Allah kerim.”
Hanımı Hatça (Hatice) karşı çıkıyor.
İmam Ali’nin kardeşi İmam Ahmet’ten de benzer teklifler alan babam iki sene i bu İmam Ahmet’in evinde kalıyor. Sonra da kendi evini yapıyor.
--------------------------------------
*Yenicekale kalesinin bulunduğu Boşkonuş Yaylasının altında bir yer ismi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.