- 469 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Dünyada Başlayan Azap
İman etmeyen insanlar için hayat tam bir karmaşadır. Kendilerini ve çevrelerindeki insanları Allah’tan bağımsız birer varlık olarak görürler ve etraflarında gelişen olayları kendilerinin yönlendirdiğini düşündüklerinden, sürekli gerilim içinde yaşarlar. Her şeyin Allah’ın dilemesiyle kaderlerinde yaratıldığını, Allah’a tevekkül ederek huzurlu ve konforlu bir hayat sürebileceklerini bilmemeleri, stresli ve sıkıntılı bir hayat yaşamalarına neden olur.
Nefsine yarar sağlamaya çalışarak, kısacık süren dünya hayatına yönelen insanlar, olayları biraz akılcı değerlendirebilseler ve gerçekleri düşünseler, dünya hayatının sonsuz hayat yanında ne kadar değersiz olduğunu Allah’ın izniyle fark edebilirler. Dünya hayatının çok kısa ve geçici bir süre olduğuyla ilgili Kuran’da çok önemli bilgiler verilir:
Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları bir arada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar. Allah’a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. Onlar hidayete ermiş (kimseler) değildi. Yunus Suresi, 45
İstek ve tutkularını tatmin için yaşayan insan, hedeflerine ulaşmak için büyük bir hırsla çalışır ve bunlar için herşeyi göze alır. Çevresinde bulunan insanları hatta yakınlarını kırmayı bile göze alabilir. Fakat istediğini elde ettiği an, o şey her ne olursa olsun önemini yitirir. Sahip olduğu her meta, dünya hayatına aldanan bu insanların tatminine değil, tatminsizliğine yol açar. Çünkü elde ettikleri herşeyin mutlaka daha güzeli, daha mükemmeli ve gösterişlisi olacaktır. Elde ettiğiyle tatmin olmayan nefis, bu kez elde ettiğinden daha mükemmelinin peşinden koşmaya başlar. Onu da elde edene kadar mücadelesi devam eder.
Allah’tan uzak kişinin dünya hayatında mala, mülke kısaca çevresinde gördüğü şeyleri elde etmeye karşı duyduğu bu hırs ölünceye kadar hiç durmaksızın sürer. Hiçbir zaman elindekilerle yetinip mutlu olamaz. Çünkü istediği şeyleri Allah’ı razı etmek için değil, sadece nefsinin istek ve tutkularını razı etmek için istiyordur. Ve sahip olduğu herşey onun kibrini ve büyüklenmesini arttırmaktadır. Dünya hayatında bu derece azgınlaşarak, nefsini doyurmaya çalışanlar, asla huzurlu bir ruh haline sahip olamazlar.
Kazandığı parayla, sahip olduğu iş, ev, aile ve kariyeri ile gururlanıp, şımaran, kendini üstün gören, azgınlaşan kimselerin sonları da azap olacaktır. İnsanların sahip olduğu herşey Allah’ın onlara verdiği nimet ve ihsanıdır; elindekileri, ne kendi kazanmıştır ne de ’hak etmiş’tir. Bunun farkında olmayan insan, Allah’ın verdiği nimetler karşısında azgınlaşır, şımararak sevince kapılır, şükretmez. Allah sonsuz rahmet sahibidir bu nedenle Varlığını hatırlaması ve Kendisine yönelip şükretmesi için insanları birtakım olaylarla, zorluklarla ve felaketlerle uyarır.
"Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar" Tevbe Suresi, 126
Yüce Allah kullarını imtihan edeceğinin bilgisini pek çok ayette bildirir:
Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah’a ait (kullar)ız ve şüphesiz O’na dönücüleriz." (Bakara Suresi, 155-156)
Haber verilen tüm bu gerçeklere rağmen, yine de hatalarının farkına varmaz, tutkularının peşinde koşmaya ve şımarıp azgınlaşarak aldanmaya devam ederlerse, iman etmeyen bu insanların sonları mutlaka azap olacaktır. Yüce Allah bu gerçeği Kuran’da şöyle bildirir:
Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, (eğlence türünden) tutkulu bir oyalama, bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir çoğalma tutkusu’dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azab; Allah’tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) da vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka birşey değildir. (Hadid Suresi, 20)
Kısacası; hırsla dünya hayatına yönelen insanın göz önünde bulundurması gereken en önemli gerçek şudur; Allah’a iman etmediği sürece dünyada her neye sahip olursa olsun asla gerçek huzuru bulamayacaktır…