ANLAYAMADIN
Susmak kaderimdir diyen sevgili
Yüreğine vurulan acıya inat seveceğim seni
Sancılı gecelerde baslar sevdanın kapıya gelişi
Gözlerindeki solgun resimlerin canlandığı bir anda
Kimselere duyuramasın sesini yalnızlık acıtır içini
Aynaya bir kez daha bakarsın küskün gözlerle
Kendini tanıyamasın gecen zamanı anlayamasın
İçinde bir fırtına kopar sen bile yerinde duramassın
Çaresizliğin yüreğine tokat gibi vurduğunu duyarsın
Oysa dönüsü olmayan bir yoldur geçip giden yıllar
Ne bir sokak lambası vardır geçmişin izlerini gösteren
Ne de bir ses duyarsın onca elinde kalan hatıralardan
Yüreğindeki sancılar içinde patlayan onca acıları ezip geçerken
Nefesin bittiği yere kadar gelir gözlerinin önüne bir perde gibi
Artık yoktur geçmişte sımsıkı tuttuğun kolar
Yapa yalnızdır düşlerin dileklerin bile kaymaz yıldızlardan
Öylesine düşer gözlerinden damla dama titretir içini
Sonra sonra
Duraksarsın nasılda bir günü bir ömre sığdırdığını anlarsın
Dalmıştır gözlerin ruhun da derinden uzaklara
Sonu bitmeyecek sandığın o umarsız baharlar gelir aklına
Yasamadan solan açmadan kuruyan umut çiçekleri
Elerine dökülür tek tek düşer anıların kırıntıları
İnanmasın
İnanamasın
Avazın çıktığı kadar bağırırsın neden kaderim böyle diye
Göz yaşların yağmur olur akar içine susturamazsın
Nefesinin daraldığını ve artik hayatin bitkisel yaşama döndüğünü anlarsın
Düşündüğün çıkmazlarda kala kalırsın
Dönüsü olmayan virajlardan geçersin
Nerde nasıl yanlış yaptım diye düşünürken
Eski bir filim gibi gözlerinin önünden geçer yaşayamadığın mutlu anılar
Hasretine boyun eğdiğin sevdiğini hapsedersin yüreğine
Çekip gitigin gün gözlerindeki yıldızlar bile kaymaz geceden
Kaderim dersin susarın gün geçtikçe acılardan bir dağ yaparsın
Artık sende yalan dünyaya solgun gözlerinle bakarsın
Kendince susarsın sustukça mutluluk oyunları oynarsın
Elbet batan günesin ardından umutlarin yesereceğini sanırsın
Bir kez daha yanıldığını ve solgun baktığını anlarsın
Artik
Artik yıldızlardan ışık almaz öylece karanlıta kalırsın
Yanından gecen her kez seni öyle mutlu sanır ki
Bilmezler sen içten yıkılmış ask denilen savaşta
Kadere mağlup olmuşsun diline susları vurmuşsun
Kendini alıştırmaya çalıştığın zamanda acıların bitmez
Soguk ayaz geceleri üşüyen yüreğindeki yaşlar dinmez
iliklerindeki kana kadar yalnızlığının ateşi sönmez
Artik boyun büker ayni çatının altında yalan gülücükler
Canim dediğinde dudaklarının titrediğin bildiğin halde
Yüreğine sus emri vermişindir kendi kendine
Çünkü sus kaldığın aşkın meydanında mağlup olmuşundur
Çaresi yoktur kendince ağlamaların yalvarıp yakarmaların boşunadır
Keşkeler diline dolanır sarmaşık çiçekleri gibi çareyi keşkeler de arar öylece kalırsın
Ve ömür dediğin hayat hızla kayar elinden farkına bile varamasın
Bir nehir yatağı gibi düştüğün akıntıdan tutunacak bir dal ararsın
Oysa artik giden gitmiştir hayatin en güzel yılları ömürden geçmiştir
Keşkeler diline düğümlenirken imdatların hep boşa çıkar
Derinden çektiğin her nefes de anılar düğümlenir boğazına
Sende anlarsın artik dönüsü yoktur geriye
Dizlerini döver şimdiki aklim olsaydı diye vurursun basını duvarlara
Kadere isyan eder gibi inadına geçmişe gidersin
Çeviremezsin zamanı dileklerinle öylece kalırsın
Yeminler etiğin günlerde sevmem dediğin o zamansız zamanlarda
Çıkmıştır karşına aşk çalmıştır gönül kapını en sonunda
Titrek yüreğin büyük bir heyecanla kapıyı açtığında
Gönül kapından ask girmiştir artik içeriye
Senin de onu sevgin gibi biri vardır yüreğinde
Karşılığında sadece sevmeyi bileceksin der susar yüreğin
Başlamıştır alevler her yanını sarmaya sonsuz bir özlemle
Uçsuz bir sevgiyle seversin yeniden ne mutlu bana dersin
Belki de ruhunun her yerinde dolaşmasına izin verirsin
Görmüyorum dokunamıyorum ama ben onu çok seviyorum diye
Avazın çıktığı kadar bağırmak istersin
Bunu bile gizli gizli söylersin ne zormuş duygulara gem vurmak
Ne zormuş sevdiğin yanında olmadan onu uzaktan yasamak
Ve üşüyen yüreğine sımsıkı basarsın
Artik yolarda kalır gözlerin dilek tutar özlemden ağlarsın
O mutluluğu bilmeyen senin halinden ne anlasın
Yanan yüreğin bırak inceden kanasın
Uçsuz bucaksız sevda denizinde kaybolur gidersin
O vardır baktığın her yerde o vardır damarındaki kanda bile
Gece matemli rüzgarları savursa da yalnız olmadığını anlarsın
Güne onunla baslar gölge gibi senin yanında olduğunu bilirsin
Artik geriye bir tek yol vardır baharı yasamaya çalışırsın
Kalan ömür bilmecesini onsuz bir dünyada onsuz yaşarsın
Artik düşünmek zamanıdır hangi yolu seçeceğinin
Önemli olan hangi yoldan gideceğini bilmektir
Gözlerine baktığında yeni bir dünya kuracaksın
Sevdiğinle yeşerip hayat bulacaksın
Ya da yasarken her gün can vericeksin
Unutma sende bir gün bu hayattan göçüp gideceksin
GİDERKEN GÖZLERİME BAKSAYDIN SENDEN ÖNCE ÖLECEĞİMİ ANLARDIN...!
AMA ANLAYAMADIN ANLAYAMADIN SENDEN ÖNCE ÖLECEĞİMİ ANLARDIN...!
HASAN DAĞ((KELEBEGIME))
YORUMLAR
Bir ömür yaşanmışlıklarıyla bir şiire o kadar güzel kompeze edilmiş ki;Usta kaleminiz dizelerde zaman yolculuğunda bir ömrü sığdırmiş şiire..Emre bey'in güzel yorumundan beğeni ile dinledim...Uzaktan sevmek belki de sevmelerin en güzelidir...YÜREĞİNİZ,KALEMİNİZ VAR OLSUN HASAN BEY...EMRE BEY'İN DE SESİNE NEFESİNE SAĞLIK...SAYGLAR,SELAMLAR EFENDİM...