- 1262 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Nihayet Godot'un Kim Olduğunu Buldum?
Saygıdeğer konuklar, saygıdeğer forum üyeleri, saygıdeğer yazan, yazar ve aday kategorisindeki değerli üyeler, beni dinlemeye gelen tüm davetliler, bir kez daha konuşmamı dinlemeye teşrif ettiğiniz için hepinizi yürekten selamlıyorum...
Hepiniz buraya bir amaç için geldiniz. Tam 59 yıldır tüm insanlığın merak ettiği bir sır için geldiniz. Evet. Emin olun boşu boşuna gelmediniz. Birazdan, buradan, bu kürsüden sadece sizlere değil tüm Dünya edebiyatını sarsacak açıklamalarda bulunacağım. O çok merak ettiğiniz; yıllarca diline doladığınız; şiirlerinize, öykülerinize konuk ettiğiniz; ironilerinize malzeme yaptığınız; felsefe tezlerine tema olarak kondurduğunuz Godot’un, aslında kim olduğunu sizlere açıklayacağım. Kusura bakmayın biraz heyecanlıyım; o yüzden sesimin ve ellerimin titrekliği için lütfen beni bağışlayın. Ihımm.. Hımm... Boğazım...
Evet... Tam 30 yılımı bu araştırmaya verdim. 30 koca yıl. Gecesi ve gündüzüyle... Hatta bu araştırma uğruna karım beni terketti. Çocuklarımın ilgisini kaybettim. Mesleğimde kariyer yapamadım. Neden? Bu araştırmaya sadece hayatımı değil, ruhumu da verdiğim için. Ama... En sonunda neticeye gidebildim; 30 yılımın karşılığını aldım. Bu nedenle diyebilirim ki, şimdiki heyecanımın ardında aslında büyük bir mutluluk da yatmaktadır. Öhö... Boğazım...
Evet... Şöyle bir bakıyorum da yüzlerinize... Gerçi sahne biraz loş; yüzünüzü tam seçemiyorum ama olsun. Şöyle bir bakıyorum da yüzlerinize... Gözlerinize... Nasıl da merakla dinliyorsunuz değil mi beni? Haklısınız da. Dİle kolay 59 yıldır çözülemeyen bir muamma. Bir travma... Bir kaos... Bir sendrom... Olmadı olmadı, bunlar olmadı. Özür diliyorum; demiştim biraz heyecanlıyım...
Evet... Godot! Go-dot! Önce Didi ve Gogo bekledi onu. Sonra onlarla ilk tanışanlar. Sonra bizler. Çığ... Bir çığ gibi büyüyen bizler. Ne mutlu ki; birazdan açıklayacağım şeylerden sonra, artık beklemeyeceğiz. Artık kim olduğu sorusunu beynimizde, içine taş koyulmuş bir çuval parçası gibi taşımayacağız. Öhhö.. Boğazım...
Evet... Godot! Şey sizleri daha fazla sıkmak da istemiyorum. Ama müsaade ederseniz 30 yıllık bir araştırmadan sonra bir giriş yapmak hakkım olsun.. Evet... Godot kimdi? Neydi ? İsim miydi, cisim miydi? Aşk mıydı , nefret miydi ? Doğum muydu, ölüm müydü ? Tanrı mıydı ? Yoksa... Yoksa bir zavallı mıydı ? Za-vallı bir insan-mıy-dı... Kimdi ? Kim-di adına bunca şiir yazılan dev soru işareti?
Bu araştırma için önce irlanda’ya ardından Amerika’ya, Almanya’ya gittim. Tüm gittiğim yerlerde, belki binlerce insanla konuştum. Her seferinde biraz daha yaklaşıyordum; aradığım sorunun cevabına. En sonunda... En sonunda buradayım işte... Aslında size Didi ve Gogo’nun yaşam öykülerini de anlatmak isterdim uzun uzun. Ama biliyorum sıkılacaksınız. Başka bir zaman umarım. Evet evet başka bir zaman. Ihhh. Boğazım...
Evet... Diyebilirim ki bu uğurda psikolojimi bile kaybettim. Evet psikolojimi... Ama... Başardım...
Şimdi gelelim asıl diyeceklerime... Büyük ana... Muhteşem ana... 30 yılın sonundaki çılgın zafere! Edebiyat dünyasının çalkanacağı vakte!!!
Kimdi Godot! Kimdi!!! Nabızlarınızın nasıl da hızlandığını, kalp atışlarınızın nasıl da bir kilise çanı gibi gümbür gümbür attığını buradan duyabiliyorum. Kimdi!!! Godot Kimdi!!!!
Evet!!!!! Godot... Godot aslında... Godot... Ah!!!!
S O N
Not: O gece, orada, silahı doğrultup konuşmacıyı öldüren, gri pardesülü, siyah fötr şapkasını burnuna kadar indirmiş, orta boylarda bir adamdı. Hızlıca kaçtı ve bir daha bulunamadı. Oturduğu koltukta bıraktığı notta ise şöyle yazıyordu : "O veya başka biri! Sakın bir daha boyunuzdan büyük işlere kalkışmayın. G..."
Oktay Coşar
YORUMLAR
gerçekten heyecanlandım. godot nihayet su yüzüne çıkıyor, dedim. ama ne yazık ki, konuşmacı söyleyemeden öldürüldü.
:))
ilgiyle izlediğim bir tiyatro oyunuydu. temasındaki derin anlamın her geçen gün çoğaldığını hissediyorum bu günlerde. asla değerini kaybetmeyecek bir eser oluşu da bundan kaynaklanıyor elbette. ne zaman beklentilerin tuzağına düşsem godot gelir aklıma. binlerce durak sanki godot'U beklemek için yapılmış gelir bana. her ağacın gölgesi godot'u beklemek için en uygun yerdir bana göre. ancak, beklenecek yer çoktur da gelecek bir godot yoktur.
ama biz yine düşünelim, GODOT kimdir? gelmesi mümkün müdür.
bu yazınızı geç de olsa okuduğum için memnunum.
teşekkürler.
'Godot'yu Beklemezken'i çalışıyorum. Eylülde Oyunu çıkarmayı düşünüyorum.. Ümitlenmiştim halbuki. :)
Oktay Coşar
YArdımcı olabileceğim bir konu varsa hazırım. :)