Yorucu bir yolculuktu o gün yaptığımız. Pamuk tarlalarının ortasından Gap Barajı’na geldiğimizde akşam olmak üzereydi. Feribot gelene kadar birkaç bardak çay içtik ve tabii o sıcakta soğuk kola da cabası. Güneşin batışını Nemrut’ta seyredemesek de Gap’ta çok güzel bir andı. Feribotla karşıya geçtik. Yolculuğumuz Nemrut Dağın’da bir otelde son buldu. O gece doğru dürüst uyumaya vakit olmadı. 04.00 de kalktık. Birkaç saat uyumuştum. Minübüslere bindik ve Heykellerin oldugu tepeye doğru yola koyulduk.
Tan vakti, müthiş bir şeydi orada olmak. Bunu çok istemiştim. Nihayet elimde fotoğraf makinam ve ben heykelleri çekmek için güneşin doğuşunu bekliyordum. O manzara beni çok etkiliyordu . Orada ne duygular içindeydim anlatamam.
M.Ö. 69-36 yıllarında hükümdarlık yapmış olan Kommagene Kralı I. Antiochos’un tümülüsü, tanrıları ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı anıtsal heykelleri Helenistik Dönemin en görkemli kalıntılarından birisidir. Binlerce yıl sonra bir tesadüf sonucu bulunmuş. 1988 yılında ; KarlGester ve Otto puchstein tarafından. Daha sonraları da değişik çalışmalar sonrası en son Alman Karl Dörner ( 1963 – 1984 ) yıllarında bu günkü görünümüne kavuşturmuştur.
Ve o an. Nihayet ; Güneşi karşıladık Nemrut’ta, tıpkı bir cenin gibiydi.
Heykellerin soluğunu hissettim ensemde. O ihtişamıyla bize merhaba diyordu güneş.
---- Nemrut Dağı Fikret Şimşek
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GÜNEŞİN AKŞAM VEDASI Nemrut da Gün Batarken Hüzünlenir Gökyüzü Ufuk Bir kızılistan Kocadağ Bir Kabristan Yıldızlarda Görülmez saklanır belli Yastan Ay Süzülür Akşamdan Karanlıklar Dağılır Işıklar Ülkesinde Renkler Harman Karılır Sevdalılar Güneşin Vedasında Sarılır.
Nemrut da Gün Batarken Mars Doğar Haresinden Ateş Alır Mor Dağlar Gece Cenge Soyunur Yağmur Gözlü Bulutlar Taş Sunakta Devinir Ay Süzülür Akşamdan Karanlıklar Dağılır Işıklar Ülkesinde Renkler Harman Karılır Sevdalılar Güneşin Vedasında Sarılır.
Nemrut’un esrarında saklı Onca Zamanlar Antik Rüzgarlar Eser Sedir Ormanlarından Reçine Kokusuna Ram Olur Gülistanlar Ay Süzülür Akşamdan Karanlıklar Dağılır Işıklar Ülkesinde Renkler Harman Karılır Sevdalılar Güneşin Vedasında Sarılır. ‘’Gönül Gözü’’ Hülya ASLAN-HÂYÂLİ
Ah Adıyaman! Gönlümün hasretiyle yandığı diyar... Nemrut' una değil derdim. Lakin burar içimi onu hatırlatan her şey. Gidebilsem... Ne güzel, siz yaşamışsınız.
Nemrut Dağı ve Kommagene Krallığı Heykelleri 14 Haziran 2011 Salı, 17:54 tarihinde Şaban Aktaş tarafından eklendi
Nemrut Dağı, Adıyaman’ın Kahta ilçesinin Karadut Köyü’nde, dünyanın sekizinci harikası olarak tanınan, tepesinde küçük kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuş konik bir tümülüsün bulunduğu, 2.150 m. yüksekliği, 10 metreyi bulan heykelleri ve metrelerce uzunluktaki kitabeleri ile UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır.
Adıyaman’ın 103 km doğusundaki Antiochos’un tümülüsü ana kaya üzerine kırma taşların üst üste yığılmasıyla oluşturulmuştur. Tümülüsün doğu, batı ve kuzeyinde ana kaya düzleştirilerek teraslar haline sokulmuş, doğu ve batı teraslarına tanrı heykel ve kabartmaları yapılmıştır. Nemrut Dağı’ndaki kutsal alanda heykellerin dışında birçok da kabartma bulunmaktadır. Batı terasında bulunanlardan ilginç olan biri de aslan kabartmasıdır. Gezegenlerin dizilişleri incelendiğinde, bunun Kommagene’nin I. Kralı Mithradates’in taç giydiği geceye; MÖ 109 yılının temmuz akşamına denk geldiği görülmektedir.
Nemrut Dağı’nın 2.150 m. yüksekliğindeki zirvesinde aslanlı horoskop, bilinen en eski horoskoptur. Aslanın üzerinde 16 ışından oluşan 3 adet yıldız vardır ve bunlar Mars, Merkür ve Jüpiter gezegenlerini temsil etmektedirler. Aslanlı horoskop gök cisimlerinin bir anlık konumunu gösterir. Önümüzdeki 25.000 yıl içerisinde bir daha yaşanmayacak bir ana tanıklık edilir. Güneşin, etkisi azalan ışığının altında çıkan yeni ayın ve onun hemen üzerinde Kral yıldızı olarak bilinen Regulus yıldızının güçlü parıltısı yüzleri aydınlatır. Önceki gecelerde Jüpiter, Merkür ve Mars gökyüzünde adeta krallara layık bir geçiş töreni sergiler. Tüm bu seremoni bittikten sonra Kommagene halkı tanrılarının yeni krallarını ziyarete geldiklerine inanarak evlerine dönerler.
Kommagene Krallığına ait heykeller
MÖ.I. yüzyılda kurulan Kommagene Krallığı M.S. 72 yılına kadar bu bölgede egemenliğini sürdürmüştür. Yazılı belgelerde M.Ö. 850 yılında görülen krallığın ismi o dönemlerde Kummuh olarak geçmektedir. Asur egemenliğinden kurtulmasıyla birlikte bağımsızlığın ilan eden Kommagene’nin bu dönemine ait ilk yazılı belgeler de ilk kez I. Antiochos dönemine aittir. I. Antiochos Kommagene’nin en önemli kralıdır. Antiochos yeni bir din kurmayı planlamış, batılıların, yani Yunanlıların dini ile Doğulu Perslerin dinini birleştirmeyi amaçlamıştır. Böylece bir dünya dini yaratacak, Nemrut Dağı’nı onun merkezi yapacak ve bu dinin buradan tüm dünyaya yayılmasını sağlayacaktı. Kendisi de bu sayede tüm dünyaya hükmedecek ve ölümsüzlüğe kavuşacaktır. Bu nedenle kendisini Tanrı ilan etmiştir.
İlk yapımında 55 m. yükseklikte olan tümülüsün bugünkü yüksekliği 50 m., çapı 150 metredir.Nemrut Dağı’nın en üst noktasına Kommagene Kralı 1. Antiochos kendisi için görkemli bir anıt mezar, mezar odasının üzerine kırma taşlardan oluşan bir tümülüs ve tümülüsün üç tarafını çevreleyen kutsal alanlar inşa ettirmiştir. Tümülüs, Kral 1. Antiochos’un onuruna düzenlenen törenler için etrafı 3 terasla çevrilmiştir. Doğu, batı ve kuzey terasları olarak adlandırılan bu alanlardan doğu ve batı teraslarda; bir sıra izleyen, blok halinde 8 yontma taşın üst üste oturtulmasıyla oluşturulan 8-10 metre yüksekliğinde görkemli heykeller, kabartmalar ve yazıtlar bulunmaktadır. Heykeller, bir aslan ve bir kartal heykeliyle başlar ve aynı düzende son bulur. Burada aslan yeryüzündeki gücü, tanrıların habercisi olan kartal ise gökyüzünün gücünü sembolize etmektedir. Heykeller her iki tarafta da şu şekilde sıralanmıştır: Kral 1. Antiochos (Theos); Fortuna (Theichye-Kommagene-Tanrıça) Zeus (Oromasdes); Apollo (Mithras-Helios-Hermes), Herakles (Ares-Artagnes). Buradaki yazıtlarda Antiochos’un anne tarafından Büyük İskender’den (Yunan-Makedonya), baba tarafından da Darieos’dan (Pers) geldiği yazılıdır. Böylece Antiochos, atalarından gelen etnik farklılığı birleştirmiş, bu nedenle de tanrı heykellerinin yüzünü doğuya ve batıya çevirmiştir. Ayrıca tanrı heykellerinin isimleri Grekçe ve Pers dilinde yazılmıştır.
Antiochos, Nemrut Dağı’nın 2.150 metre yükseklikteki zirvesinde yapımına başladığı görkemli kutsal alan ve mezar anıtını bitiremeden ölmüş, mezar anıtı da yarım kalmıştır. Nemrut Dağı’ndaki Kutsal alanın doğu ve batı yamaçlarında teraslar üzerinde Antiochos’un yaptırdığı heykeller ise, Nemrut’un sert hava koşullarına rağmen yüzyıllarca ayakta kalmıştır.
Antiochos bu kutsal alanı teraslar halinde tasarlamıştı. Kutsal kabul edilen teraslarda yer alan heykellerin bir sıra halinde olduğu görülmektedir. Buradaki tanrılar, hem Doğu, hem de Batı tanrılarını temsil ediyor ve bu nedenle iki ayrı isimle anılıyorlardı. Yüzleri doğuya ve batıya çevrili Pers ve Yunan tanrıları ayrıca Kral Antiochos’un bu iki kültürü birleştirme amacını da simgeliyordu. Antiochos yaptırdığı heykellerin arka yüzüne 200 satırdan oluşan vasiyetini yazdırmıştır.
Yazıtta, kendinden sonra gelecek kralları tapınağı güzelleştirmelerini istiyor, ibadet için gelenleri övüyor, kötü niyetlilere de beddua ediyordu. Bunun yanı sıra Antiochos, kutsal alanı ziyarete gelenlerin en iyi şekilde ağırlanmasını istiyor, onlara rahiplerin en iyi şaraplarını sunmalarını emrediyordu. Burada yapılacak törenlerin çok renkli geçmesi için de müzisyenleri görevlendiriyordu.
Nemrut'u ben de çok sevdim. Tarihsel içeriği ile olduğu kadar mitolojisi ile de efsunkâr bir bereketli doğa parçası üstünde Anadolu'nun kültürel zenginliği. Buraya ayrıca bir yazı daha ekliyeceğim. Teşekkürler Fikret bey sevgili dostum..
Senin dağ aşkın hiç bitmeyecek sevgili Fikret, ne güzel anlatmışsın Nemrut dağını, orada olmak isterdim. Tertemiz dağ havasını solumak ne güzeldir kim bilir.
Nemrut dağında güneşin doğuşunu izledikten sonra memlekete döndğümde sayısız sabahlar güneşin doğuşunu izlemeğe devam ettik bi süre arkadaşlarla. Kesinlikle bir kere daha gitmeli. Uçsuz bucaksız dağ manzaraları olaya ayrı bir boyut katıyor. Yaşanması gerekir . Saygılar.
sevgili Fulya .. evett yani bir de agri dagi'nda gün dogumunu seyretmistik :-)) "ay beni catlatmak mi istiyorsun iyice sen " dedin duydummm ...
o alttaki linke bak bi e mi . :-)) iyice catlaaa
ayyy ne muzip adamim yaw ben... :-)))
ama sunu bil sevgili Fulya ben de hep böyle idealler pesinde kostum.. hep böyle de bir zamanlar catladimmmm ...
kackar dagi'nin fotograflarini görmüstüm . offff o benim asik oldugum deniz gölü asagida dagcinin biri tirmaniyor böyle .. hayatim boyunca unutamam o fotografi gördügüm ani ...
ve bize de farz oldu oralara gitmek iste öyle .. ve ayni o gördügüm fotigraftaki yerde tirmandim zirveye ..
çok çokkkk teşekkürler bana bu harika görüntüleri izlettiğiniz için sağ olun evet müthiş güzeldi rabbim e şükürler olsun görmüş gibi oldum saygılarımla yurdumun güzellikleri bitermiki gezip görmek lazım
Güzel a GÜNEŞİN AKŞAM VEDASI Nemrut da Gün Batarken Hüzünlenir Gökyüzü Ufuk Bir kızılistan Kocadağ Bir Kabristan Yıldızlarda Görülmez saklanır belli Yastan Ay Süzülür Akşamdan Karanlıklar Dağılır Işıklar Ülkesinde Renkler Harman Karılır Sevdalılar Güneşin Vedasında Sarılır.
Nemrut da Gün Batarken Mars Doğar Haresinden Ateş Alır Mor Dağlar Gece Cenge Soyunur Yağmur Gözlü Bulutlar Taş Sunakta Devinir Ay Süzülür Akşamdan Karanlıklar Dağılır Işıklar Ülkesinde Renkler Harman Karılır Sevdalılar Güneşin Vedasında Sarılır.
Nemrut’un esrarında saklı Onca Zamanlar Antik Rüzgarlar Eser Sedir Ormanlarından Reçine Kokusuna Ram Olur Gülistanlar Ay Süzülür Akşamdan Karanlıklar Dağılır Işıklar Ülkesinde Renkler Harman Karılır Sevdalılar Güneşin Vedasında Sarılır. ‘’Gönül Gözü’’ Hülya ASLAN-HÂYÂLİnlatım ve resimler için teşekkürler banada şiir yazdırdı
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.